Putin’in barışa mesafeli yaklaşımı ve Ukrayna savaşının geleceği

MDN Editör
  • |

ABD ve Ukrayna heyetlerinin Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen barış görüşmelerinin ardından, Moskova'dan gelen ilk açıklama dikkatleri Vladimir Putin'e çevirdi. Kremlin'de Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile bir araya gelen Putin, barış fikrine ılımlı yaklaştığını, ancak bunun için “çatışmanın temel nedenlerinin” ele alınması gerektiğini vurguladı.

Moskova'nın stratejik hesapları

Putin'in bu çıkışı, Rusya‘nın barışı sadece askerî kazançlarını perçinleyecek bir ara formül olarak gördüğünü gösteriyor. Rus lider, Ukrayna'nın yeniden silâhlanmasını ve Batı'nın askerî desteğinin devam etmesini engelleyecek bir mekanizma olmadan herhangi bir ateşkesin anlamsız olacağını savunuyor. Bununla birlikte, Kremlin'in “çatışmanın temel nedenleri” şeklinde tanımladığı unsurlar, Ukrayna'nın NATO'ya yakınlaşması ve Donbas'taki Rus yanlısı ayrılıkçıların statüsü gibi uzun vadeli jeopolitik meseleleri içeriyor.

Moskova, savaş alanında elde ettiği toprak kazançlarını resmileştirmeyi amaçlarken, Ukrayna'nın barış istemini Kiev'in askerî tükenmişliğine bağlıyor. Putin, Rus ordusunun “neredeyse her cephede ilerlediğini” belirterek, Ukrayna'yı barış masasına oturmaya zorlayan unsurun Batı'nın sünmekte olan askerî desteği ve Kiev'in sürekli kayıpları olduğunu ima ediyor.

ABD ve Trump faktörü

ABD Başkanı Donald Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşmesi öncesinde Putin'in açıklamalarını “önemli ancak yetersiz” olarak değerlendirdi. Trump, Rusya'yı ateşkes konusunda daha net bir tutum almaya zorlayarak, kendi döneminde şekillendirmek istediği dış politikanın bir parçası olarak Ukrayna-Rusya savaşının bitmesini hedefliyor.

Ancak Trump'ın stratejisinin ardında yalnızca barış arayışı değil, aynı zamanda ABD'nin jeopolitik odağını Asya-Pasifik'e kaydırarak Çin ile rekabete yönelik kaynak tahsis etmek isteği de bulunuyor. Trump'ın, Ukrayna'yı savaşı sürdürmeye teşviki yerine Moskova ile bir ara anlaşma yapmaya zorlaması olası senaryolar arasında.

Ukrayna'nın zor seçenekleri

Kiev ise bu noktada iki çelişkili baskıyla karşı karşıya. Bir yanda Batı'nın Ukrayna'yı savaşı sürdürmeye yönelik beklentileri, diğer yanda ise artan kayıplar ve cephe hattındaki gerilemeler mevcut. Zelensky yönetimi, savaşın sona ermesi durumunda hangi sınırları kabul edeceğini netleştirmedi. Ancak 2014 sınırlarına dönüş şartını ileri sürmeye devam ediyor.

Bu aşamada, Ukrayna-Rusya savaşının geleceği, Washington'un baskısı altındaki Kiev'in ne kadar direnebileceği ve Moskova'nın ne kadar daha ilerlemeyi göze alacağıyla doğrudan ilintili olacak. Trump'ın dış politikasının belirleyici faktör olmasıyla birlikte, Ukrayna üzerindeki Batı baskısının dozu önümüzdeki aylar içinde netleşecek.

Bu haberin/makalenin/çevirinin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın