Piyasaların yeni formülü: Yen>dolar>avro>Türk lirası>ruble

MDN İstanbul

Piyasaların yeni formülü

Dünyada ve Türkiye’de birçok yatırımcı 2003-2007 yılları arasında yaşanan ­5 yıllık dönemde gördükleri finansal ve ekonomik gelişmelere göre hareket etti. Gerçekten de bu döneme bakıldığında finansal ve reel varlıkların fiyatlarını hızla yukarı iten bir likidite bolluğu söz konusuydu. Bu “likidite” olarak adlandırılan kavram ise nakit para değil, nakit paradan türetilen bir satın alma gücü, ya da bir anlamda sanal paraydı.
Bankalar ya da diğer finansal kurumlarda bulunan sermaye, yani gerçek para, çeşitli kredi  mekanizmalarıyla, sermayenin çok üzerine çıkılarak, çok çeşitli şekillerde finansal ve reel yatırımlara aktı. Dünyada yaşanan bu para bolluğunun en önemli kaynaklarından biri ise Japonya idi. Yaklaşık altı yıl “sıfır” faiz politikası uygulayan Japonya gerek fonlar gerek de diğer yatırımcılar için adeta bir madendi. Bu dönemde Japonya’da para musluklarının oldukça ucuz fiyattan açılması, tüm dünyada yatırımcıların yönünü Japonya’ya çevirdi. Japon yeninin dolar karşısında giderek ucuzlamasıyla, yatırımcılar bu ülkeden çok düşük faizle Japon yeni borçlanıp, dünyanın çeşitli ülkelerine yatırımlar yaptılar. Carry trade denilen bu işlemler sayesinde dünyada likidite bolluğu her geçen gün arttı. Dünyada artan likiditeyle beraber dünya ekonomisinde özellikle de gelişmekte olan ülkelerde çok yüksek büyüme oranları gerçekleşti. Büyüyen ekonomilerle birlikte dünya ticareti de hiç olmadığı kadar büyüdü. Üreten Çin, tüketen ABD ve Avrupa olgusu giderek yerleşti. Çin’in yanında Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler de bu dönemde dünya ticaretinden paylarına düşeni aldılar.
Dünya ekonomisinde yaşanan bu canlanmada zayıf dolar/yen paritesinin, yani dolar karşısında oldukça düşük seviyede seyreden yenin katkısı da büyüktü.

Carry trade ticareti ateşledi

Global piyasalarda 2003-2007 yılları arasında yaşanan yükseliş ve gelişmeler yeterli denetimin yapılamaması gibi nedenlerle yerini endişe bıraktı. ABD ve Avrupa’da dünya devi bankalar birbiri ardına batmaya başladı. Global piyasalarda ABD ekonomisinin resesyona girmek üzere olduğuna yönelik kaygıların artmasıyla borsalarda son 5 yıldır devam eden saadet zinciri koptu. Carry trade yani daha düşük faizli olduğu için yenle borçlanan ve yüksek getirili enstrümanlara yönelen yatırımlar hızla piyasalardan çıkmaya başladı ve kısa sayılabilecek bir sürede 139’lu seviyelerden 90 seviyelerine kadar geriledi. Bu süreçte yen hızla dolar karşısında değer kazanmaya başlamadı. Carry trade pozisyonlarını azaltan yatırımcılar teker teker paralarını riskli gelişmekte olan ülkelerden güvenli limanlara çekmeye başladılar. Dünyada son 5 yıldır esen hava tersine döndü ve kriz ortamında dünya ticareti durma noktasına geldi. Çok değil bir yıl önce firmalar mallarını yüklemek için limanlarda boş gemi bulamazken, krizle birlikte bütün gemiler limanlarda adeta pas tuttu.

Yeni formülde en güçlü yen

Krizin ardından para piyasaları yeni formülüne alışmaya çalışıyor. Piyasaların yeni formülüne göre Japon yeni başta dolar olmak üzere diğer ülke para birimleri karşısında hızlı bir şekilde değer kazanıyor. Yen ocak sonunda sterlin karşısında 119 seviyelerine gelerek son 30 yılın en değerli seviyesine yükseldi.  Uzmanlar yeni formülü yen>dolar>avro>Türk lirası>ruble şeklinde özetliyor.

Türkiye’de de doların yükselişinde en büyük etken olarak Japon yeninin dolar ve diğer para birimleri karşısındaki yükselişi neden olarak gösteriliyor. Yen/dolar paritesi 140’lı seviyelerden 87 seviyelerine kadar geriledi. Böylece yen borçlanıp diğer para birimleri cinsinden yatırım yapan fonlar ve yatırımcılar bu pozisyonlarını kapatmak zorunda kaldı. Bu da dünyadaki para bolluğunu azaltarak, uluslararası ticareti de olumsuz yönde etkiledi.

Honda’dan hibrit araba

Honda geçtiğimiz günlerde Detroit’te düzenlenen Kuzey Amerika Uluslararası Oto Şov’da  Toyota Prius’a rakip olacak yeni arabasını takdim etti. Şirketin piyasa için ürettiği ilk satın alınabilir hibrit arabası Insight, 20 000 dolar fiyatıyla Toyota Prius’un rakibi olacak.  Insight’ın ilk versiyonu Honda tarafından 1999’da Amerika’da satışa çıkarılmış, ancak 200’den sonraki satışları hayal kırıklığı yaratmıştı. Yeni Insight, Prius’tan daha küçük olsa da Honda’nın Amerika pazarındaki payını genişleteceğe benziyor. Bu tamamen yeniden dizayn edilen beş kapılı hatchback versiyonu dört yetişkin kişi için rahatlık sağlıyor. Ford gibi yeni moda hibrit arabalara oranla Honda’nın sürücüler için görsel çekiciliği ön plana geçiyor. Honda, ilk yıl 200 000 Insight satmayı hedefliyor.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın