Petrol ve gaz şirketleri Akdeniz’den geri çekiliyor

MDN İstanbul

Yeni tip korona virüsü Covid-19’un küresel ekonomiyi baskılaması ile küresel petrol ve gaz taleplerinde yaşanan düşüşün, Suudi Arabistan ve Rusya’nın üretimindeki aşırı artış ve yüksek yağ şeyl üretimi ile birleşmesi sonucu petrol fiyatlarının aşağıya çekilmesi, petrol ve gaz şirketlerini geri çekilmeye zorluyor. Covid-19, Cuma günü itibarıyla dünya çapında 27 binden fazla can aldı ve vaka sayısı 585 bini geçti. Virüsün etkilerinin 2020 boyunca sürmesi bekleniyor. En son yaşanan sars virüsü kendini yakmadan önce 8 ay sürmüştü. Sars virüsünden daha etkili olan Covid-19’un, zaten zayıf olan küresel ekonomi ve petrol üzerindeki etkisinin 2021’e kadar sürmesi bekleniyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 2020’de petrol talebinin yüzde 20’ye kadar düşebileceğini ve 2021 yılına kadar toparlanamayacağını öngörüyor.

Petrol savaşlarının geçmiş tarihlerdeki örneklerine bakıldığında;

• 1985, 13 ay sürdü – Brent tipi ham petrolün fiyatı yüzde 46 düştü ve petrol fiyatları ile yatırımların toparlanması dört yıl sürdü.

• 1997, 17 ay sürdü – Brent tipi ham petrolün fiyatı yüzde 36 düştü ve petrol fiyatları ile yatırımların toparlanması üç yıl sürdü.

• 2014, yılı 22 ay sürdü – Brent tipi ham petrolün fiyatı yüzde 58 düştü ve petrol fiyatları ile yatırımların toparlanması dört yıl sürdü.

Ancak bu yıl petrol fiyatı yüzde 65 düşerek şu anda sadece 25 dolar/varil seviyesine geriledi. Geçmiş tarihler göz önüne alındığında, 2020 petrol fiyatı savaşının yakında bitmeyeceği öngörülebilir. Suudi Arabistan ve Rusya’nın Nisan ayına kadar tehditleri sürer ve küresel petrol arzı artmaya devam ederse, petrol fiyatları 20 dolar/varil seviyesine düşebilir.

Bu, benzeri görülmemiş gelişmeler Doğu Med ve Güney Kıbrıs’ın EEZ bölgesinde faaliyet gösteren ana petrol ve gaz oyuncuları üzerinde büyük bir etkiye sahip. Petrol ve gaz şirketleri, bu yılın geri kalanında ve muhtemelen devamında, faaliyetlerini yeniden değerlendirmek ve sermaye ile işletme harcamalarını (capex ve opex) önemli ölçüde azaltmak için gerekli adımları atmak zorunda kaldılar. Düşük fiyatlar göz önüne alındığında, hemen geri dönüşle sonuçlanacak düşük üretim maliyetli projelere öncelik verecekler ve pazarın toparlanmasını bekleyecekler.

ExxonMobil
ExxonMobil geçen hafta, alıcı ve satıcılarına 2020 harcamalarını önemli ölçüde azaltmaya çalıştığını açıkladı. Hisse değeri yılbaşından bu yana yüzde 50 oranında düştü.

Şirket, ABD yağ şeyl üretimini yavaşlattı. ExxonMobil’in ayrıca, harcama kesintilerinin bir parçası olarak ve Covid-19’un neden olduğu depresif küresel LNG pazarları ve LNG tedariklerinin 2025 yılına kadar keskin bir şekilde yükseleceği beklentisi nedeniyle Mozambik’teki 30 milyar dolarlık Rovumba LNG projesini ertelemesi bekleniyor.

Aynı durum, ExxonMobil’in Qatar Petroleum ile ortaklık yaptığı Katar LNG’nin genişletilmesi için de geçerli.

Shell
Shell, finansal esnekliğe öncelik vererek hisse geri alım programının büyük kesintilere uğradığını ve askıya alındığını duyurdu. Bu durum önümüzdeki 12 ay boyunca opex’i 2019’a kıyasla 3-4 milyar dolar azaltacak. Ayrıca şirket, 2020 yatırım harcamalarını 25 milyar dolardan 20 milyar dolara düşürürken, işletme sermayesinde de malzeme indirimleri gerçekleştiriyor.

Eni
Eni, hisse geri alımını iptal etti ve 2020 yatırımlarını yeni fiyatlara paralel olarak keskin bir şekilde düşürüyor. Bu yıl hisse fiyatında yüzde 55’lik bir düşüş yaşandı.

Eni, 2020 capex’i 2 milyar dolar ve opex’i 400 milyon dolar azaltma planıyla 2020 ve 2021’de planlanan faaliyetlerini ve Orta Doğu’daki tüm enerji projelerini gözden geçirdiğini açıkladı. Ayrıca yeni projelerin başlatılmasını ertelediğini de söyledi.

Total SA
Total, planlanan 2020 harcamalarında yüzde 20’lik bir kesintiye gidildiğini açıkladı ve hisse geri alım programını askıya aldı. 2019 yılına kıyasla opex maliyetlerinde 3,3 milyar dolarlık ve 800 milyon dolarlık tavan kesintilerini açıkladı.

Noble Energy
Noble Energy’nin hisse değeri yılbaşından bu yana yüzde 75 azaldı. Bu, bankalardan kredi almasını daha zor ve daha pahalı hale getirecek. Sonuç olarak, şirket birçok 2020 faaliyetini erteleyecek. Doğu Med’e daha fazla yatırım yapmakta zorluk çekebilir ve bu da gelecekteki kalkınma planlarını etkileyebilir.

Şirket zaten 2020 için planlanan yatırım harcamalarında yüzde 30’luk bir düşüş yaşanacağını açıklamıştı ancak harcamalar şimdi daha da azaltılabilir.

Delek Group
Delek Group’un başı dertte. Şirket oldukça borçlu durumda ve 2,5 milyar dolarlık borcunu ödeyip ödeyemeyeceği veya yeniden finanse edip edemeyeceği konusundaki belirsizlik artıyor. Mart ayının başından beri değerinin yüzde 80’inden fazlasını kaybetti.

Tel Aviv Menkul Kıymetler Borsası, “önümüzdeki iki yıl içinde borcunu ödemesi adına, şirketin mevcut kaynakları hakkında daha fazla ve özel bilgi edene kadar” grubu kredi izleme listesine koydu.

Ancak, piyasa koşullarından dolayı petrol fiyatları düşük olsa bile Delek Group’nun “varlıklarının bir kısmını gerçekleştirmek için belirli derecede finansal esnekliğe” sahip olduğu söylenebilir.

Arama ve üretime etkisi (E&P)
Bu büyük harcama kesintileri, sadece petrol ve gaz şirketlerinin mevcut E&P planlarını değil, aynı zamanda önümüzdeki iki ila üç yıl içindeki yatırım planlarını da etkileyecek. Brent ham petrolü 30 dolar/varil seviyesinin altında kalırsa, yeni petrol ve doğalgaz projelerine yapılan harcamalar bu yıl yaklaşık üçte iki oranında azalacaktır, hatta 2021’de bu oran daha da düşebilir.

FID’e ulaşmış olan projeler devam edebilir ancak diğerlerinde önemli gecikmeler yaşanabilir.

Henüz petrol şirketleri tarafından Doğu Akdeniz operasyonları için revize edilmiş herhangi bir plan açıklanmadı ancak harcama kesintileri göz önüne alındığında, bölgedeki faaliyetlerde önemli gecikmeler ve ertelemeler yaşanabileceği öngörülüyor.

Bu arada, Türkiye bölgedeki iddiasını sürdürmek adına gelişmekte olan durumdan faydalanmaya yönelmiş görünüyor. Yavuz Sondaj Gemisi, Kıbrıs’ın 8’inci bloğunda Nisan ayının sonuna kadar arama çalışmalarına devam ederken, Türkiye’nin aynı zamanda yeni bir sondaj gemisini satın alınmasıyla birlikte geçtiğimiz Aralık ayında açıklanan arama ve sondaj programına devam etmeye kararlı olduğu görülüyor.

Geçmiş örnekler gözönüne alındığında, petrol şirketleri bu kadar hızlı bir şekilde faaliyetlerine devam edemeyebilirler. Faaliyete tekrar başladıkları zaman da muhtemelen öncelikleri ilk 2-3 yıl farklı olacaktır. Kıbrıs’ın EEZ’si listelerinde düşük olacaktır ve kurtarma süreci de yavaş seyredecektir.

Bunu Paylaşın