Paranın patronlarının 2020 yol haritası

MDN İstanbul

Dünya genelinde merkez bankalarının, ticaret savaşından kaynaklanan yavaşlama ve bunun sonucu imalat sektöründe meydana gelen durgunlukla mücadele etmek için faiz indirerek tekrar tartışmaya dahil olduğu bir yılı geride bıraktık. Peki, dünya ekonomisine yön veren ‘Paranın Patronları’nın yeni yılda rotası ne olacak?

Kuşkusuz bizi en yakından ilgilendiren ABD Merkez Bankası FED ve Avrupa Merkez Bankası’nın politikaları. Elbette ki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan sonra. FED gibi bazı merkez bankaları, finansal krizden bu yana görülen en zayıf büyüme ortamında, 2019 yılı öncesi faiz artırımlarına giderek bir miktar yol almış ve gevşeme için kendilerine alan açmıştı. Ancak Avrupa Merkez Bankası gibi diğer bazıları da kendilerini daha zor bir pozisyonda bulmuştu ve gösterge faizi daha da düşürerek sıfır seviyesinin altına indirmek zorunda kalmıştı.

Ekonomik veriler karışık
2020’nin para politikası için daha sakin bir yıl olmasını bekleyen ekonomistlere göre, maliye politikaları ekonomileri desteklemek için daha ön plana çıkabilir. Büyüme ise 2020’de daha parlak görünüyor. Uzmanlara göre, ekonomik veriler, pozitif olmaktan ziyade karışık. Genel anlamda, para politikası eğilimi halen güvercin (piyasalarda gevşek para politikası tutumu) tarafa yönelim gösteriyor. Uzmanlara göre, büyük merkez bankaları ateş etmeye ara verirken, diğerlerinin, özellikle gelişen piyasaların tekrar faiz indirimine gitmesi bekleniyor. Bütün bu beklentiler ve analizler, Bloomberg Economics’in dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 90’ı için politika oluşturan 23 önde gelen merkez bankası için düzenlediği çeyrek dönemlik gözden geçirmede yer alıyor.
Blooomberg Economics’in gözünden 23 merkez bankasından, Türkiye için önemli olan bazılarının 2020 politikaları ise kısaca şöyle:
 
FED
FED Başkanı Jerome Powell, 11 Aralık’ta yaptığı açıklamada, FED’in ekonomi için olumlu görünümünde somut bir değişiklik olmazsa, mevcut para politikası duruşunun “muhtemelen uygun kalmaya devam edeceğini” söylemesi ile birlikte faizlerin uzun bir süre sabit kalacağı konusunda şüpheye yer bırakmadı. 17 FED yetkilisinden 13’ünün 2020 yılında faizde değişiklik öngörmemesi, FED yetkililerinin başkanlık seçim yılı boyunca beklemede kalmasını sağlayacak. Buna karşın, ABD Merkez Bankası tamamen geri plana çekilmeyecek. Para piyasalarındaki sorunlar, FED’i bankacılık sisteminde bol rezerv kalmasını sağlamak için Hazine bonosu satın almaya yöneltti. Bazı yatırımcılar, FED’in bu alımları kısa vadeli kupon taşıyan menkul kıymetlere genişletmek zorunda kalabileceğini düşünüyor. Powell, böyle bir adım atmaya hazır olmadıklarını, ancak ihtiyaç duyulursa bunun yapılabileceğini söyledi.

Avrupa Merkez Bankası
Avrupa Merkez Bankası (AMB), ihtiyaç duyulduğunda teşvikleri artıracağı taahhüdünde bulundu. Politika yapıcılar artan bir şekilde, bankaların kârlılığının azalması ve finansal istikrara yönelik riskler gibi kurumun negatif gösterge faizinin yıkıcı yan etkilerini işaret ediyor. Yeni başkan Christine Lagarde, 2003’ten bu yana yapılacak ilk stratejik gözden geçirmenin bir parçası olarak bu konunun değerlendirmeye alınacağı sözünü verdi. Ekonomistler ve yatırımcılar, 2020’nin bütününde ve sonrasında, faizlerin değiştirilmemesini ve parasal genişlemeye devam edilmesini bekliyorlar. Ancak Merkez Bankası, ekonomi ticaret belirsizliklerinden ya da Euro Bölgesi imalat sektöründeki erimenin hizmet sektörüne de yayılmasından kaynaklanabilecek güçlüklerle karşılaşırsa tekrar test edilebilir.
 
İngiltere Merkez Bankası
İngiltere Merkez Bankası 2020’de nihayet yeni başkanına kavuşacak ve böylelikle Mark Carney’in halefi için devam eden kaotik araştırma süreci sona ermiş olacak. Boris Johnson’ın Aralık seçimlerinden kesin zaferle çıkması ile birlikte, hükümet hem ülkeyi 31 Ocak’ta Avrupa Birliği’nden çıkarmak için yolu açtı ve hem de Merkez Bankası’nın başına Kanadalı Carney’in ardından Andrew Bailey’i getirdi. 16 Mart’ta göreve başlayacak olan Bailey, küresel yavaşlama ve süregelen yatırım kıtlığı ile uğraşmak zorunda kalacak. En endişe verici olanı ise, Başbakan Johnson uzatma istemezse, İngiltere’nin gelecek yılın sonuna kadar AB ile ticaret anlaşması yapma gerekliliğinden dolayı, diğer bir Brexit son tarihi sorununun oluşmakta olması. Şimdilik, görünüme ilişkin endişe, İngiltere Merkez Bankası’nın 9 politika yapıcısından ikisinin faiz indirimine gitmeyi istemesinde yatıyor.
 
Çin Merkez Bankası
Çin Merkez Bankası’nın (PBOC) 2019’da geniş çaplı parasal genişlemeye başlayacağını öngören analistler hayal kırıklığına uğradı ve Başkan Yi Gang 2020’de teşvik için ılımlı ve hedefli bir patika izleyeceğini belirtti. Bununla birlikte ekonomistler, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde zayıflığın kötüleşmesi durumunda Merkez Bankası’nın büyümeyi desteklemek için bu yıl tercih ettiği bir yöntem olan rezerv karşılıklarının düşürülmesi yoluyla sisteme nakit vermeyi sürdürmesini bekliyor. Genişlemeye yönelik temkinli yaklaşımı, Çin’in stagflasyon ile mevcut mücadelesini şekillendiriyor.
 
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan faizlerin tek haneye düşmesi gerektiğini söylerken, enflasyonun yükselmesinin beklendiği 2020’de, genişlemeci döngünün sınırlarını keşfedebilir. Kurda geçen aylarda görülen istikrardan destek bulan bankanın Para Politikası Kurulu gösterge faizde 12 puanlık indirime giderek altı ay önce yapılan tüm tahminleri geride bıraktı. Şimdiyse TL’nin enflasyona göre düzeltilmiş getirisi, benzer gelişen piyasaların ortalamasıyla ancak aynı seviyelerde bulunuyor. TCMB Başkanı Murat Uysal’ın, borçlanma maliyetlerini düşürdükçe enflasyonun yavaşlamaya devam edeceğini düşünen Cumhurbaşkanı’na ters düşmeden “makul” bir getiri oranını koruma taahhüdünü yerine getirmesi oldukça zor olabilir.

Bunu Paylaşın