Uzun vadede özellikli gemiler konusunda teknik ve ticari olarak Türk tersanelerinin tercih edilmeye devam edeceğine inandıklarını belirten Özata Shipyard İş Geliştirme Müdürü Cankut Demirkol, savunma sanayi ve buna bağlı projelerde de daha aktif rol alınacağının altını çiziyor.Tersanelerin 2018 yılında yaşadığı teminat mektuplarıyla ilgili sorunlarınsa Eximbank’ın atacağı adımlarla olumlu bir sonuca kavuşabileceği görüşünde olan Demirkol, ‘’Gemi inşa sektörü teknik olarak yerli ve yabancı müşterilerin beklentilerini karşılamakta ve hatta aşmaktadır. Fakat işin ticari kısmında armatörler, yapacakları yatırımlar için garantiler istemekte. Bu garantilerin sağlanması durumunda tersanelerimizin daha aktif çalışacağını düşünüyorum,’’ şeklinde konuştu.
Yaşanan küresel krizin tersanelerin; rotalarını, stratejilerini, planlamalarını tamamen değiştirmeye zorladığının altını çizen Demirkol, ‘’Ülkemiz tersaneleri; hibrit gemiler, elektrikli gemiler, LNG gemiler gibi özellikli gemiler konusunda marka haline geldi. Biz de Özata Tersanesi olarak kendi stratejimizi farklı yönde yaparak Karbon ve Karbon Kompozit materyale ve bununla ilgili üretim teknolojilerine yatırım yaptık. Ar-Ge faaliyetleri olarak emisyonların ve gemi ağırlıklarının azaltılması ve armatörlere uzun vadede fiyat/performans avantajı sağlayacak projeler üzerinde çalışmaktayız,’’ dedi.
‘’Türk denizcilik sektörü son 20 yılın ilk yarısında spekülatif diye tabir edilebilecek seri gemilere odaklanmıştı. Fakat küresel ölçekte yaşanan olayların sonucunda, son 10 yıla farklı bir strateji ile girildi. Seri gemiler rafa kalktı, yerine özellikli ve niş gemilere ağırlık verildi,’’ diyen Demirkol, Türk tersanelerinin son teknoloji olarak nitelendirilebilecek tüm gemi tiplerini sorunsuz bir şekilde yapılabildiğine dikkat çekti. Teslim edilen projelerde müşteri memnuniyetinin ön planda olmasının yeni projelere referans olduğunu belirten Cankut Demirkol, sanayi-eğitim birlikteliği ile üniversitelerimizin yetkin ve bilgili mühendisler yetiştirdiğini dile getirdi.‘’Türk tersaneleri
armatörlerin isteklerine
hızlı adapte oluyor’’
Türk gemi inşa sanayinin 2019 yılında gerek Akdeniz havzasında, gerekse Avrupa’da çok önemli ve etkili bir oyuncu olduğunu belirten Demirkol, ‘’IMO tarafından yapılan regülasyonlar, özellikle tamir/bakım onarım alanında faaliyet gösteren tersanelere yeni iş imkânları ve yeni pazarlar sağladı. Emisyon değerlerini düşürmek isteyen armatörün karşısına üç yol çıkmakta: Düşük kükürtlü yakıt kullanımı, scrubber revizyonu ve gemilerin yenilenmesi. Akdeniz havzasında kalitesi ve uygun fiyat ile çalışan Türk tersanelerinin rakiplerine göre en büyük artılarından biri, armatör isteklerine teknik ve ticari olarak kendini hızlı adapte edip, hızlı cevap vermesidir,’’ dedi.
