‘Övünüyorum çünkü adam yetiştiriyoruz’

MDN İstanbul

Jotun, Türkiye Genel Müdürü, Doğu Avrupa ve Orta Asya’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Şükrü Ergün ile Jotun’un 2019 yılı performansından Jotun Türkiye’den yetişip globalde etkin olan Türk yönetici kadrosuna, yerel üretimlerinden savunma sanayine, Türkiye’nin en prestijli projelerinden yeni yatırımları ve işbirlikleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Jotun binasında 15 Kasım’da gerçekleştirdiğim bu röportajda iki müjdeli haberim de var

– Jotun Global’in 2019 performansı ile Jotun Türkiye’nin Jotun Global içindeki performansını değerlendirebilir misiniz?
Sorumlu olduğum Jotun Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgeleri’nin satışları, Jotun’un tüm dünyadaki deniz boyaları satışının yüzde 7’sini oluşturuyor. Türkiye’de artan tersane kapasiteleri ile birlikte önemli bir tamir bakım merkezi haline geldik. Ayrıca yeni inşa tersanelerinin de kapasite ve ellerindeki proje sayısının artmış olması dünyadaki yerimizi daha da güçlendirdi. Sorumlu olduğum Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgeleri içindeki ülkelerin kendi potansiyelleri de artıyor, özellikle Rusya ve Romanya’da da tersane üretim kapasitelerinde artış mevcut.
Jotun Türkiye ise sadece satış verileri ile değil, aynı zamanda vermiş olduğu hizmetler ile de globalde çok önemli bir oyuncu. Jotun Türkiye’nin teknik servis ekibi Türk müşterilerin yanı sıra yabancı armatörlerin de özel tercih sebebi haline geldi. Bizim, dünyadaki özel müşterilerimiz, havuz bakım operasyonlarında teknik servis ekibimizin uzmanlığı nedeniyle, proje ekiplerini Türklerden tercih ediyor. Teknik ekibimizden FrosIo eğitimli, konusunda uzman 6 kişi bu konuda hizmet veriyor.
2019 yılında teslim ettiğiniz ve teslim edilecek projeleriniz nelerdir? Jotun’u öne çıkartan etken ne oldu?
Son dönemde yapılan tüm askeri projeleri referanslarımız arasına aldık. Sefine Tersanesi’nin denizde ikmal destek gemisi (dimdeg), İstanbul Tersanesi’nin milli test ve eğitim gemisi, Sedef Tersanesi’nde yapılan Anadolu uçak gemisi, Hat-San Tersanesi’nin askeri yüzer havuz gemisi, Desan Tersanesi’nin Uzakdoğu’ya yapılmakta olan dalgıç botu Jotun ile boyandı. ADİK’in Katar’a yaptığı 2 adet eğitim gemisi. Ayrıca Türkiye’nin ilk cruise gemisi Kystruten, KPS’nin yatırım projeleri, Norveç’e yapılan canlı balık taşıma gemilerinin de boya tercihi Jotun oldu.
– Bu yıl gerçekleşen özel bir başarınızı veya projenizi paylaşır mısınız?
Bunlara ek olarak Dearsan Tersanesi ile bir projemiz de olgunlaştı. Jotun’un tercih edilmesinde uluslararası standartlara sahip olmasının yanı sıra birçok etken var tabi ancak müşteri açısından bakarsak yerli üretim yapıyor olmamız, boyanın performansı ve çok iyi teknik destek sağlamamızı söyleyebilirim.
Yerli üretimimiz ile ilgili önemli bir gelişmeyi ilk sizinle paylaşıyorum. Amerika Jotun’un Kuzey ve Güney Amerika’da kullanacağı deniz ve endüstri boyaları ihtiyacı, bu sene başından başlamak üzere Türkiye’den karşılanacak. İlk etapta 2 milyon litre ile üretime başlayacağız. Bu üretimi TÜRKON’un gemileriyle 22 günde Amerika’ya ulaştıracağız. Metin’e (Kalkavan) daha “Bütün boyaları seninle taşıyacağız,” demedim, henüz haberi yok. İlk siz öğrendiniz.
– 15 Kasım’da gerçekleşen bu röportajımızda ilk biz öğrendik. Sektör için de anlamlı bir sürpriz olacak.
Bütün bunlar içinde en övündüğüm konu, boya yapıp satıyoruz da adam yetiştirip onları da dünyaya ihraç ediyor olmamız. En son Türkiye’den işe alıp yetiştirdiğimiz 16 Türk yurtdışında expat görevinde. Benden başka iki başkan yardımcısı var. Tunç’u (Kazancıoğlu) bilirsiniz, Norveç’te şu anda. Şimdi geldiği pozisyon, Jotun Global Ağır Sanayi Boyalarından sorumlu Dünya Başkan Yardımcılığı. Korkut da (Kulbul) Uzakdoğu’nun başında. Amerika’da ise 2 Türk yönetici bulunuyor. Hakan Altınöz, Jotun Amerika Teknik Servis Müdürü, Kuzey ve Güney Amerika’nın bütün teknik servisinin başında. Burak Kılıboz da Jotun Amerika İhracat Müdürü. Dünya genelinde Jotun şirketlerinde expat olarak Norveçli çalışıyor. Sadece ve sadece kurulduğu günden itibaren Türkiye’de bir tek Norveçli çalışmadı. Her sene Norveç’te haziran ayında, Top Management toplantısı yapılır. Bütün ülkelerin genel müdürleri ve başkan yardımcısı (vice president) seviyesindeki yöneticiler bir araya gelir. Son iki senedir Norveçlilerden sonra en kalabalık milliyet Türk. Top Management toplantısında 11 Türk yönetici bulunuyor. Bunu önemli sayıyorum.
– 2019 yılında boyadığınız gemi tonajı nedir? Kaç ton boya uyguladınız, ağırlıklı rağbet gören boya tipi nedir?
Yılın ilk 10 ayında 1,000 dwt üzerinde 150 geminin havuzlama operasyonunda boya tedariği yaptık. Türkiye’de ağırlıklı rağbet gören boya tipi zehirli boyalar (antifouling). Biz Jotun olarak, özel geliştirdiğimiz Jotun Voyager yazılım programı ile geriye dönük gemilerin geçmiş performanslarını analiz edip, gelecek periyotlarla ilgili doğru boya seçimi konusunda yardımcı oluyoruz. Müşterilerimizin taleplerini temel alarak çözüm odaklı öneriler sunuyoruz.
– Türkiye’de gemi inşa ile gemi bakım onarımı kıyasladığımızda 2019’da bir önceki yıla göre hangisinde önemli ölçüde artış oldu?
Her iki pazar da birbirine yakın. Özellikle geçtiğimiz yıla kıyasla, Türkiye’de gemi inşa pazarında ciddi bir artış oldu. Halen İskandinav ülkelerinden, Rusya ve Avrupa’dan yeni sözleşmelerle siparişler geliyor. Zor dönemlerde bu siparişlerin devam etmesi ülkemiz tersanelerinin kalitesinden kaynaklanıyor. Türkiye’de yatırım yapmak yabancılar için risk olsa da bu eğilimi gösteriyorlar.
Türkiye tamir bakım pazarı aynı yoğunlukta devam ediyor. Türkiye’de tersanelerde verilen kaliteli hizmet ve uzmanlık sayesinde, dünyanın en önemli tamir bakım merkezlerinden biri olduk. Tersanelerimiz tam kapasite çalışmakta. Bu noktada yabancı müşterinin talebi tersanelerin havuzlama kapasitesi ile doğru orantılı artıyor. Baca Gazı Yıkama Sistemi (Scrubber) ve Balast Suyu Arıtma Sistemi (BWTS) ile ilgili yönetmeliklerden kaynaklı hareketlenmeler var. Özellikle Türk tersanelerine bu işlemler için gelen çok sayıda yabancı ülke gemileri mevcut. Bu da Türk tersaneleri için önemli bir fırsat.
– 2019 yılında üstlendiğiniz en prestijli projeler nelerdir?
İsmine yer vermek istediğim birçok projemiz var. Türkiye’nin milli sondaj gemileri, Karadeniz Holding’in enerji gemisi (powership) projeleri, Türkiye’de yapılan ilk yolcu (cruise) gemileri (Kystruten) Jotun’u tercih etti. Daha önce de belirttiğim askeriyenin CADET, Havuz projeleri. Sedef’te yapılacak olan Mini FPSO projesinin de boya sözleşmelerini yaptık.
Mesela Karadeniz Holding’in enerji gemileri de bence, dünyada eşi olmayan bir proje. Çok inovatif bir ürün, onları boyamak da bizim için gurur kaynağı. Deniz dışında bakarsak, Çanakkale Köprüsü de bizde, o köprünün direkleri, bacakları Bayrak kırmızısı oluyor. İşte bu proje için özel çalışmalar yapıldı, solmayacak bayrak rengi yaptık. Bizim ürün gamımızda olmayan, Ar-Ge laboratuvarımızda Bayrak renginde özel bir boya geliştirdik. Akdeniz’deki sondaj gemileri de Jotun ile boyandı.
– Rusya ve Türkî Cumhuriyetler deniz ve endüstri boyaları pazarında etkinliğiniz nedir? Putin Rusyası’nın devlet politikasında yerlileşme şartı ve standartları oldukça sert.
Türk Cumhuriyetleri’nde ve Rusya’da pazar payımızı bu sene artırdık, Azerbaycan pazarındaki tüm yeni inşa projelerini aldık. Ayrıca Azerbaycan Denizcilik Şirketi de 2019 yılı boya alım ihalesinde Jotun’u tercih etti. St. Petersburg’ta da fabrika kurduk, geliştiriyoruz. Özellikle Rusya’da yerel ve devlet destekli filo yenileme projelerinden yüksek bir pay aldık. Mümkün olan her Rus hammaddesini Rus üretimlerinde kullanarak yerli hammadde ve yerli katkı oranını yakalayıp Rus standart ve kurallarına uygun yerli boya üretim sertifikasını bir tek Jotun alabildi. Rus şirket Sovcomflot’un tüm filosu demeyelim ama en büyük payı bizde. Bununla birlikte Rus askeriyesine de boya verebiliyoruz.
– Arktik Bölgesi’nde etkin misiniz?
Evet, Arktik Bölgesi’nde de etkiniz. Özellikle buzla kaplı denizlerde seyir yapan gemiler, kopan buz parçalarının neden olduğu mekanik hasarlanmalar sonucu yüksek korozyona maruz kalıyor. Buna ek olarak, gemilerin yüzeyinin pürüzsüzlüğünü kaybetmesi ise buzun sürtünme etkisini artırarak gemideki yakıt sarfiyatında artışa neden oluyor. Biz bu tip bölgelerde faaliyet gösteren gemilere yönelik özel bir ürün geliştirdik. Marathon IQ2 adlı ürünümüz oluşturduğu mükemmel pürüzsüz yapısıyla, buzun sürtünme etkisini azaltarak gemilerde hidrodinamik verimliliği artırıp yakıt tasarrufuna katkı sağlıyor. Geleneksel boyalara kıyasla Jotun Marathon IQ2’nin, yapılan testlerde gemi operasyon verimliliğini yüzde 4,5 artırdığı kanıtlanmıştır. Ayrıca Marathon IQ2, fenolsüz yapısı ile çevreye duyarlı bir yaklaşımın ürünüdür. Gemiler için buz model testleri yapan, Finlandiya menşeili bağımsız teknoloji şirketi Aker Arctic’in yaptığı test sonuçları; Marathon IQ2’nin buz ile temas ettiği noktalarda sürtünmeye karşı yüksek direnç sağlayarak, geminin gövdesine etki eden sürtünme kuvvetini minimum seviyelere çektiğini göstermekte.
– Gelecek denizaltında şekilleniyor ve denizaltılarda boyaya çok görev düşüyor, hem çevreyi, hem gemiyi hem de geminin seyir performansını korumak zorunda. Denizaltı boya üretiminiz bulunuyor mu?
Denizaltı boyaları üretiminde çok istekliyiz, askeri projelerin tümünde bulunuyoruz. Özellikle denizaltılar için de çok yüksek performanslı boyalarımız mevcut, şu ana kadar askeriyenin denizaltılarına boya tedariği yapmadık ancak özellikle böyle bir talep oluşması durumunda farklı ürün ve alternatiflerimizle hizmet vermek istiyoruz.
– Pazarlama stratejinizde başarılarınıza somut etkenler nelerdir?
Jotun Türkiye olarak, pazarlama çalışmalarımızda farklı olanı hayata geçiriyoruz. Hizmet verdiğimiz her segmente özel çalışıp, farklı konseptler geliştiriyoruz. Pazarlama çalışmalarımızın temelini segmentasyonda odaklanma yaklaşımımız oluşturuyor.
– Mevcut faaliyetiniz dışında, sektörel bazda yeni bir üretim faaliyetiniz olacak mı?
Toz boyada, inşaat, deniz ve ağır sanayi boyalarında varız. Şimdi hafif sanayi boyaları üretimine geçiyoruz. Evet bir yenilik de bu. Ekipman endüstri boyaları üretimi yapma kararı aldık. Örneğin; beton mikseri, tarım aletleri, makinalar, traktörler, ekipman sanayiî diye tanımlayacağımız geniş bir alanda da boya üretimine başladık.
– Deniz dışı boyalardaki prestij projeleriniz nelerdir?
Prestij proje dediğinizde karnemiz çok iyi. AVM’ler, beş yıldızlı oteller, yapılar… Prestij projede mesela; bütün köprüler (1’inci, 2’nci, 3’üncü), yeni hava limanı, Körfez geçiş köprüsü, Avrasya Tüneli, Haliç… Bunların hepsinde Jotun tercih edildi.
– Dünya ticaretinde rekabet koşulları gün geçmiyor ki zorlaşmasın. Adil ticaret, iş etiği, kültürel değerler ve farklılıklar derken faaliyet gösterdiğiniz her ülkede iş etiği standartları da değişiyor. Jotun ilkeleri bu değişime nasıl uyum sağlıyor?
Belirttiğiniz gibi, her geçen gün iş dünyası daha rekabetçi bir hale geliyor. Biz bu rekabetçi iş ortamında güvenilir ve uzun dönemli bir iş ortağı olarak hareket ediyoruz. Bu çerçevede, tüm dünyadaki faaliyetlerimizin iş etiğine ve bulunduğu ülkelerin değerlerine uygun olarak gerçekleştirilmesine önem veriyoruz.
Faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerin yerel kanun ve regülasyonlarına saygı göstermek; sağlık, güvenlik ve çevre, finans, iletişim, insan kaynakları, kimyasal madde yönetmelikleri gibi birçok konuda Jotun’un kendi oluşturduğu yüksek standartlar bulunuyor. Böylece, dünya genelinde tüm iş ortaklarımıza tarafsız, adil ve saygı çerçevesinde yaklaşıyoruz.
– Yeni nesil… Onlar düşünme ve ifade biçimlerinde farklılar. Yeni yöneticilerinizi nasıl yetiştireceksiniz?
Yeşim, bu X, Y, Z jenerasyonu konuları ilk konuşulmaya başladığı zaman, “Bir şeyler oluyor. Biz bunu öğrenelim,” dedik. Ne olduğunu kavramak için bir danışman tuttuk. Bütün müdürler dâhil, hepimiz bir arada toplandık ve uzmanlar bize X, Y generation’ı anlattılar. Y generation nedir? Bunları öğrendik. Daha doğrusu öğrendik derken onları anlamayı öğrendik. Onlar geldiler, büyüyüp, yetiştiler arkasından Z Milenyumlar geliyor. Şimdi yeni bir şey başlatıyorum, ters (reverse) mentoring diye bir şey var. Nedir bu? Üst düzey yöneticilere, şirketin en gençlerini mentor olarak atıyoruz. Şimdi bünyemizde onun projesi yapılıyor. Şöyle ki, bölüm departman direktörleri var. Bu kişiler genç jenerasyondan çocuklarla haftada bir farklı içerikler hakkında sohbet edecekler. Onlardan öğrenmeye çalışacaklar ama konu her şey olabilir; bilgisayar oyunu da olabilir, onların hayata bakışı da, onların konuştuğu jargonlar da olabilir. Aynı dili konuşmayı öğrenmek için bir anlamda da mentor olarak kullanacağız bu gençleri. İşte buna ‘tersine mentor’luk deniyor. Normalde biliyorsun olgun insanlar mentor’luk yapıp yol gösterirler, burada bunun tersi söz konusu. Biz yirmili yaşlardaki gençlerden öğreniyoruz artık.
Dönem değişti. Şöyle söyleyeyim şimdi hesap makineleri çıktığı zaman, ben lisedeydim ve imtihanlarda kullanmak yasaktı. Bize hep şöyle dendi, “Bunlar insanların beynini öldürecek”. Şöyle bir fark var yeni nesille bizim nesil arasında, biz kafadan hesap yapabiliyoruz onlar yapamıyor. Tamam ama kafadan hesap yapmak ne kadar önemli ki!
– Boya, özünde kimyasal maddeler içeriyor. Dünya ekosistemine olumlu katkılarınız nelerdir?
Çevre konusunda, Norveç firması olmamız hasebiyle duyarlıyız. Norveç’te çevre düşkünlüğü artık sınırları biraz zorlar şekilde, dolayısıyla bizim işimizin olmazsa olmaz bir parçası. Çevre ekosisteme zarar vermeme çalışmalarımız ileri seviyede diyebiliriz. Ancak nihayetinde kimyasal dediğin gibi… Ekosisteme Jotun olarak her sene yaptığımız kampanyamızla binlerce ağaç dikerek katkıda bulunuyoruz. Onun dışında solvent salınımı olmayan solvent free boyalarımız var, su bazlı. Bunlar çevreye zararlı değil ama maalesef Türkiye’de bunlar talep görmüyorlar. Kalay içermeyen zehirli boyalarımız var. Zehirli boya dediğiniz zaman sıfır zarar mümkün değil ama bu zararı en düşük seviyeye getirebilmek için sürekli bir Ar-Ge çalışması içindeyiz. Ar-Ge’ye cirodan çok ciddi bir bütçe ayrılıyor.
– Jotun Türkiye kadın istihdamı konusunda özel bir politika izliyor mu? Pozitif ayrımcılık yapan şirketlerden misiniz?
Cinsiyet eşitliği Jotun’un ana prensiplerinden bir tanesidir. Dolayısıyla eşitlik vazgeçilmez ilkemiz. Kadın oranı şirketimizde yüzde ondokuz. Maalesef düşük. Benim yönetim ekibimde sadece iki kadın yöneticimiz var. Keşke daha fazla olsa.
– “Eşitliğe inanıyorum” dediğiniz için soruyorum. Kuralınızın dışına mı çıkacaksınız?
Türkiye’de ne kadar eşit derseniz deyin kadınlara pozitif ayrımcılık yapmamız lâzım çünkü kadının bir rolü daha var ki erkek hiçbir zaman o role soyunamıyor. Kadın aynı zamanda anne. Kadının pozitif ayrımcılıkla desteklenmesi ülkenin refahı ve yeni neslin nitelikli yetişmesi için de önemli. Ayrı olanaklar verilmesi lâzım. Kadının, başarılı olması için yolunun açılması lâzım. Çünkü kadın hayat veriyor. Bir canlı dünyaya getiriyor. Kendine bağımlı bir canlı var. Dolayısıyla bu görevi de yerine getirmesi için kadının pozitif ayrımcılığa tabi tutulması elzem.
Milli sporcularımız 2019 yılında da farklı branş ve yaşlarda dereceye girip birçok birincilik ve çeşitli derecelerde madalyalar kazandılar. Bunu cinsiyet ayrımı yapmadan söylüyorum. Maalesef Türk futbolunun evrildiği durumda bir geriye gidiş de herkesin malûmu…
Sporcuların da desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Afrikalı veya farklı bir ülkeden bir sporcu gelip Türk bayrağı formasıyla koşup başarı kazandığında bu beni pek etkilemiyor açıkçası. Bizim kendi evlatlarımızdan yeteneklileri bulup, yetiştirip başarı sağladıklarını gördüğüm zaman da zevkten dört köşe oluyorum açıkçası. Futbol artık spor olmaktan çıktı. Takım ruhu, oyunculuk ruhu bilmem ne ruhu bunlar kalmadı. Çok meşhur bir oyuncumuz var. Bana dedi ki, “Ben sağlık için spor yapmıyorum.” Söyleyecek bir şeyim yoktu.

Röportaj: Yeşim Yeliz Egeli

Bunu Paylaşın