Otomotiv sıkıntıda

Yüce Yöney

yuceyoney@marinedealnews.com

Herkesin bilip kimsenin dillendirmediği aile sırrı gibiydi; ta ki ekim ayında, dünyanın parlak gelecek hayallerine giden karayolunda otomobillerin stop ettiği resmen ortaya çıkana kadar. O günlerde çeşitli ülkelerde yayımlanan gazetelerin ekonomi sayfalarında hep aynı başlık görülmeye başlandı: Kriz otomotiv sektörüne de sıçradı.

Zaten 2007 satışlarının bir önceki yıla oranla yüzde sekiz daha düşük oluşu rahatsız ediyordu sektörün aktörlerini. Üzerine bir de küresel kriz eklenince rakamların dili çözüldü, en iyimser olanları bile susturacak veriler ardı ardına açıklanmaya başlandı. Arada yıldızı parlayan Asya ülkelerindeki ihtiyacı karşılayarak sektörün ayakta kalabileceğini söyleyenler oldu. Daha ileri gidip küresel krizden çıkmak için tüketmenin zorunlu olduğunu ve ister istemez şimdi daralan talebin yakın zamanda ihtiyaçların birikmesiyle rahatlayacağını iddia edenler de vardı. Ancak çok değil, bir ay sonra bu söylenenlerin tahminden çok temenni olduğu ortaya çıktı. Yılın son ayının ortasına gelindiğindeyse artık sadece kaç firmanın ayakta kalabileceği, kaç işçinin çıkarılacağı, yan sanayinin ne kadar dayanacağı konuşulur olmuştu.
AB ülkelerinde otomobil ve hafif ticari araç satışları kasım ayı itibariyle yüzde 30’lara varan oranda düşüş içindeydi. Aynı dönem Türkiye’de durum daha da kötüydü, otomobil satışlarındaki düşüş, neredeyse AB’dekinin iki katına varıyordu: yüzde 56. Hafif ticari araç satışlarındaki gerileme kasımda yüzde 61,8, ağır ticarilerde yüzde 49,3 olarak açıklandı. Dünyanın her yerinden benzer haberler geliyordu. İngiltere’den gelen bilgiler, otomobil satışlarının son 30 yılın en düşük seviyesinde olduğu yönündeydi. Türkiye’nin en büyük üreticileri Ford Otosan, Tofaş ve Oyak Renault üretime ara verdiler, keza yan sanayinin en önemli ismi Bosch da öyle…

Otomotiv sektörü, krizle birlikte ister istemez frene basıp otomobili rölantiye aldı. İnenlerin, binenlerin olacağı, sürücünün değişeceği belli de, ne kadar zaman geri viteste gideceği bilinmiyor henüz

Aslında Türkiye’de çok güçlü bir sektör otomotiv ve herkes onun 2001’deki son krizden nasıl çıktığını hatırlıyor: İhracatla! Türkiye’nin en fazla ihracat yapan sektörü otomotiv. Üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini dış pazarlara satıyor. İhracat hacmini 2004 yılında 10 milyar dolara, 2005’te 11,7 milyar dolara, sonraki yıl 15 milyar dolara ve nihayet 2007’de ülkenin toplam ihracatının beşte birine denk düşen 21 milyar dolara taşımıştı. Ancak bu kez bu formül işe yarar mı bilinmez, çünkü iç piyasa kadar dış piyasalarda da daralma var. Kriz her yerde aynı anda yaşanıyor.
Alınan önlemlerden bunu anlamak mümkün. ABD’de Başkan Bush, son rötuşları başkanlığı devralacak olan Obama tarafından atılmak üzere, üretimlerini bir süre durduran Amerikan otomobil devlerini iflastan kurtaracak paketi açıkladı. Toplam destek 17,4 milyar Amerikan doları. Bu düzeyde bir devlet yardımı, finans gibi krizin göbeğindeki diğer sektörlere ayrılan para düşünüldüğünde pek fazla sayılmaz. Yine de asılan yüzleri biraz olsun gevşetmeyi de başardı doğrusu. Tek destek bu da değil. Kanada Başbakanı Stephen Harper’ın verdiği, Kanada’nın Ontario eyaletinde üretim yapan Amerikan otomobil şirketlerine 3,3 milyar dolar kredi yardımı müjdesi de cabası. Üstüne üstlük, General Motors’un bünyesindeki Saab ve Ford’a bağlı Volvo İsveç’in vereceği yardımdan da yararlanacak.
Fransa’da hükümet düşük karbondioksit salınımına sahip araçlar için bin avro destek vereceğini açıkladı. İspanya da sektörün tümüne 800 milyon avro yardım yapmayı planlıyor. Avrupa bir yana, Çin’de bile önlemler alınıyor. Gündemdeki planlar vergi indirimi, düşük faizli krediler ve yaşlı araçların trafikten kaldırılması. Bunca önlem, bu kadar yardım sonrasında o eski şarkıdaki gibi “otomobil uçar gider, gönlüm gibi coşar gider” demeyi çok isterdi herhalde herkes, ama beklentiler tahminlerle sınırlı maalesef.
ABD’de GM ve Chrysler arasında tekrardan birleşme görüşmeleri yapılıyor. İki şirketin Mart 2009’a kadar bilançolarında artıya geçmesi, dahası buradan başlayarak Amerikan otomotiv sektörünün yan sanayi de dahil olmak üzere yeniden yapılanması bekleniyor.
Fiat Grubu CEO’su Sergio Marchionne’ye göre, bu dönem sonunda hayatta kalacak şirket sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek ve şirketler var olmayı sürdürebilmek için birleşmek ya da ittifak yapmak zorunda kalacaklar.
Batı Avrupa’da 2009 sonuna kadar satılacak araç sayısında bir milyon azalma öngörülüyor. Kârı düşecek firmalar arasında Daimler, Renault ve Peugeot-Citroën gibi dev şirketler de var. Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği’nin hesaplarına göre, 2009’da gerçekleşecek otomobil satışları, iki Almanya’nın birleştiği 1990 yılından bu yana görülen en kötü seviyeye inecek.
Türkiye’de ise 2009’da toplam üretimin bir milyonun altına düşeceği tahmin ediliyor. Yan sanayi için ise geleceğe yönelik bir projeksiyon yapmak çok güç, ki bugünkü durum bu güçlüğü açıklamak için yeterli. Şimdiden 12 bine yakın kişi işsiz kalmış durumda ve bazı firmalar, üç gün işbaşı yapıp, üç gün ara vererek yaşamaya çalışıyor. Durum yurtdışında da farklı değil. Almanya’nın açıkladığı rakamlar, otomobil üreticilerinin yılın son üç ayında ısmarladığı yedek parçaların yüzde 20 ile 25 civarında azaldığı yönünde.
Otomotiv sanayiini derinden sarsan krizin belki de tek iyi yanı, şirketlerin daha çevreci otomobillere olan yönelişini ciddi biçimde hızlandırması oldu. Yakın zamanda GM’den Nissan’a, BMW’den Audi’ye farklı ülkelerin önde gelen markaları, elektrikle ve hidrojenle çalışan otomobillere eskisine oranla daha fazla ağırlık vereceklerine dair açıklamalarda bulundu. Hatta GM, ABD genelinde hidrojen ve elektrik şarj istasyonları kurmayı planladığını, bu konuda birçok ülkede anlaşmalar yapan Nissan da yakın gelecekte otomobillerin yüzde 10’unun elektrikli olacağını hesapladığını duyurdu.
Kimin hangi hesabı tutar bilinmez ama görülen o ki, otomobil dünyasında her şeyin yerli yerine oturması zaman alacak. Yine de ister kendini yenileyerek çıksın, ister daralıp küçülerek, otomotiv sektörü her daim yerini korumaya ve bağlantılı sektörlere hayat vermeye devam edecek.

Bunu Paylaşın
yuceyoney@marinedealnews.com