Oral Erdoğan: Küresel anlamda yıllık bazda ciddi bir daralma olacak

MDN İstanbul

İMEAK DTO Eylül ayı Meclis Toplantısı devam eden pandemi nedeniyle bu ay da online olarak gerçekleşti. Toplantıya, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan online bağlanarak denizcilik sektörünün güncel ekonomik verilerini paylaştığı bir sunum gerçekleştirdi.

Koronavirüsün dünya ekonomisi üzerindeki etkilerini değerlendiren Erdoğan, ‘‘Yüzde 1 artıya geçen Çin hariç tüm ekonomilerde gerileme görünüyor. Bu da küresel çapta bir depresyon yaşanacağının belirtisi. Depresyonlar arkasından sosyal felaketleri getirebilir. Küresel anlamda yıllık bazda ciddi bir daralma olacak. Bunun yüzde 11 civarında olacağı tahmin ediliyor. Daralmanın ağırlıklı olarak gelişmiş ülkelerde, özellikle Avrupa ve ABD’de olacağı düşünülüyor. Dünya ekonomisinde birinci çeyrekte Çin’de ikinci çeyrekte ise diğer ülkelerde daralma mevcut. Her iki bölgede de V tipi çıkış yaşanıyor. Bundan sonraki süreci ise aşının bulunma durumuna bağlı,’’ dedi.

Çin’in ihracatını 2010’dan 2019’a kadar 1,25 trilyon dolardan 1,82 trilyon dolara çıkarttığını belirten Erdoğan, ”Çin’in ihracatı mayıs ayı itibarıyla 0,68 trilyon dolar civarında. Bu kabaca yıllık 1,5 ile 1,6 arasında olacak gibi gözüküyor. Japonya ise 0,62’den 2019’da ancak 0,69’a çıkmış. Japonya’nın küresel ticarette durmuş olduğunu söyleyebiliriz. İngiltere’nin ise 0,58 olan ihracatı Brexit’in de etkisiyle 0,70’e çıkmış durumda. ABD ise 1,82 trilyon dolardan 2,43 trilyon dolara yükselmiş, ancak ticaret savaşlarının boşuna yapılmadığını 2018 yılından 2019’a kadar 0,03 trilyon dolar gerilemesinden anlayabiliriz. Türkiye açısından baktığımızda ise 0,17 trilyon dolardan 0,20 trilyon dolara çıktığımız gözüküyor. Yani 9 yıllık süreçte 300 milyar dolarlık ihracat artışı olmuş. Anormal bir ihracat artışından söz edilemez. Özellikle 0,23 trilyon doların görüldüğü 2013 yılından itibaren gerileme söz konusu,’’ diye konuştu.

Offshore’da geri kalmamızın vebali hepimizin üzerinde
Toplantıda söz alan ve Türkiye’nin offshore işlemlerinde tamamen yurtdışına bağımlı olduğunu belirten 8 Numaralı Meslek Komite Üyesi ve Genta Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Arif Ertik, ‘‘Offshore alanında bir tane gelişmiş personelimiz, uzmanımız yok. Herhangi bir yerde bulunmuş olan doğalgaz ve petrol rezervini karaya taşıyabilecek olan teknolojiden uzağız. Bu konu ile ilgili herhangi bir projemiz de bulunmuyor. Karadeniz’de bulunan 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervini eğer yurtdışı firmaları çıkartmadıkları takdirde zaten biz ona ulaşamayız. Bulmak yeterli değil bu konuda. Bizim bununla ilgili olarak gelecek nesiller adına politika üretmemiz gerekiyor. Denizde petrol çıkarma işleri Teksas Körfezi’nde 1900’lerin başında başladı. Deneye deneye buldular. Bu işi yapan insanları el üstünde tuttular. Bunlarla ilgili ekipmanları bir yerde bağladılar ve zaman içinde geliştirdiler. İkinci dünya savaşından sonra Avrupa’da bütçesi artı veren tek ülke Türki’yeydi. 250 milyon TL artıdaydık. Türkiye ilk devalüasyonu yapıp ABD’ye bu parayı gönderdi ve Türkiye’de denizcilik 1950’de kuruldu. O dönem bize sunulan raporda kamu olarak, tersane işinden, deniz ticaretinden ve gemi işletme işinden çıkıp bunları özel sektöre devretmemiz gerektiği söylendi. Bizde bu rapora göre hareket ederek tersanelerimizi gemilerimizi geri çekerek özel sektöre çıkarttık. Ancak, bu raporda sadece offshore işlerini devletin üstlenmesi gerektiği özel sektörün bunu kaldıramayacağı söylendi. Biz de 250 milyon TL’nin biraz daha üstüne borçlanarak çıktık ve offshore işine başlandı ve bayındırlık bakanlığına offshore amaçlı onlarca makine ve deniz vasıtası teslim edildi. O dönem Avrupa ile aynı seviyedeydik ancak 1986 yılına kadar devlet bu işten geri çekildi. Devletin geri çekildiği limanlar yağmalandı başka amcalara verildi. Biz offshore işiyle ilgili bu işi yapmaya çalışan şirketlere ülkemizde şurada yapabilirsiniz diye bir yer gösteremedik. Geldiğimiz noktada bu işle alakalı ne kadar bürokrat, siyasi ve DTO temsilcisi varsa hepsinin bu durumda olmamızda vebali olduğunu düşünüyorum,’’ dedi.

Etkinlik teknelerine zamansız baskınlar yapılıyor
Yeni pandemi kısıtlamaları uygulaması konusunda zoruluklar yaşadıklarını söyleyen 14 Numaralı Meslek Komitesi Başkanı ve Turyol Divan Kurulu Başkanı Yunus Can, ‘‘İçişleri Bakanlığıyayımladığı son genelgesinde genel anlamda her ne kadar deniz vasıtalarını işaret etmiyor olsa da, düğün, nişan ve yemekli etkinlik alanlarında getirmiş olduğu yolcu sayıları ve etkinlik süreleri ile ilgili kısıtlamaların denizlerde yapılan etkinliklerle benzer olması nedeniyle sahil güvenlik personelinin ve botlarının ve teknelerinin bu etkinlik olan teknelere olur olmaz zamanlarda çıkma faaliyetlerinde bulunmaları zaten pandemi döneminde oldukça daralmış olan bu pazarı ciddi olarak etkilemekte. Sahil Güvenlik Komutanlığı kademesinde yakın zamanda bir değişiklik gerçekleşti. Yeni gelen komutanların bizim burada yapmış olduğumuz faaliyetlerin içeriğini tam olarak bilmemeleri nedeniyle biz hem kendilerine iyi niyet göstergesi olarak hem de bu sorunlarımıza yönelik çözüm önerileri sunmak amacıyla Yönetim Kurulu Başkanımız Tamer Kıran nezlince bir ziyarette bulunmak istiyoruz. Bu kaotik ortamın bir çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz,’’ şeklinde konuştu.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın