Kasım ayında Türkiye ekonomisi için tarihi bir dönem yaşandı ve kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notunu 18 yıl aradan sonra ‘yatırım yapılabilir seviye’ye çıkardı. Not artışı henüz üzerinden 1 ay geçmesine rağmen hem finans sektöründe hem de reel sektörde meyvelerini vermeye başladı
Not artışı öncesi Türkiye’ye sermaye akışı hızlanırken, hazirandan bu yana hisse senedi ve hazine bonosu yoluyla Türkiye’ye giren para miktarı 15 milyar liraya dayandı. Bu hızlı para girişiyle birlikte faizler de adeta yere serildi. Bono faizleri yüzde 6’nın da altını görerek Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyelerine indi. Türkiye’ye olan ilginin artması bankaların ve özel sektör şirketlerinin yurtdışı fonlama maliyetlerini jet hızıyla düşürürken, başta KOBİ ve ticari krediler olmak üzere şirketlerin borçlanma maliyetlerinde de hızlı düşüşler gözlendi. Öyle ki, not artışı öncesi yüzde 14 olan ortalama KOBİ kredisi faizleri yüzde 12’lere kadar indi.
Kredi faizleri 2 puan düştü
Ticari kredilerde de 1-2 puan arasında faiz düşüşleri gözlendi. Yaşanan bu faiz düşüşleri de şirketlere adeta nefes aldırdı. Bankacılar önümüzdeki dönemde kredi maliyetlerinin daha da düşeceği görüşünde. Aslında not artışı sonrası şirketlerin nasıl rahatladığını en iyi anlatan örneği geçtiğimiz günlerde Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker verdi. Ülker bir demecinde, “Fitch’in not artırımı şirketlerin daha ucuza borçlanmasının önünü açtı. Biz son dönemde yaptığımız bir borçlanmada bugüne kadar görmediğimiz bir şekilde Uzakdoğu’daki finans kuruluşlarının da ilgisini gördük” dedi. Halkbank’ın 4.5 milyar TL’lik tarihi halka arzında, Singapur Devlet Fonu’nun yüzde 6 gibi bir oranda yatırım yapması Ülker’in sözlerini de teyit eder nitelikte.
Faiz düşüşü devam edecek
Bankacılar 6 ay içinde kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’den de ‘yatırım yapılabilir seviye’ notu bekliyor. Kuruluşun 23 Kasım’da Türkiye’de yaptığı konferansta Türkiye analisti Sarah Carlson’un ekonomiyi öve öve bitirememesi ve “Türkiye şu anda Avrupa’da pozitif görünüme sahip tek ülke” demesi bu beklentileri artırıyor.
İkinci bir kredi kuruluşunun Türkiye için ‘yatırım yapılabilir seviye’ notu vermesi, yapıları gereği bugüne kadar Türkiye’ye yatırım yapamayan dünyanın önde gelen emeklilik fonlarına da Türkiye kapısını açacak. Böyle bir durumda da faizlerdeki düşüşün sürmesi bekleniyor. Bankacılar da bu konuda iyimser beklenti içinde. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere “Artık hem Türk bankaları hem de şirketler yurtdışında daha iyi imkânlarla kredi bulabilecekler. Vade ve fiyatlama açısından biraz daha esnek fiyat imkânı oluşacak. Bu gelişmeler de bir süre sonra kredi faizlerine yansıyacak. Ben Moody’s’den de bir not artışı bekliyorum. Bu da zaman içerisinde daha pozitif bir katkı yapacaktır” dedi.
