MHP ile DEM Parti’nin İmralı heyeti arasında 41 dakika süren dikkat çekici bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşme, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin daha önce vatandaşlıktan çıkarılmalarını istediği kişileri sıcak ve samimi bir şekilde karşılamasıyla kamuoyunda büyük bir şaşkınlık yarattı. Ancak görüşmenin ardından taraflardan herhangi bir resmî açıklama yapılmadı.
Geçmiş söylemlerle bugünkü duruş arasındaki çelişkiler
MHP lideri Bahçeli’nin geçmişteki sert söylemleri, bugünkü bu ani değişimi daha da dikkat çekici hale getiriyor. İşte Bahçeli’nin geçmişte DEM ve HDP için kullandığı bağzı söylemler:
HDP isimli husumet ve hıyanet oluşumu demokrasinin ardına saklanarak, özgürlük ve insan hakları sığınığına yuvalanarak Türkiye’ye meydan okumaktadır. HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır, fitne tezgahıdır, demokratik güvenliğimize doğrulmuş melun bir silâhtır. (2020)
CHP’nin HDP ile görüşmesi demek PKK’yla teması demektir. (2020)
HDP’yi meşru görmek PKK’yı muhatap almaktır. (2021)
HDP kapatılmalıdır, acildir, şarttır. Başka bir isimle faaliyette bulunmasına fırsat verilmemelidir (2021)
HDP ve devamı DEM kapatılmalıdır. (2024)
DEM Parti'ye: Derhal vatandaşlıktan çıkarılmalılar (2024)
Bu açıklamaların ardından Bahçeli’nin, “teröristbaşı Öcalan’ın TBMM’de konuşması” gibi önerilerde bulunması ve DEM ile doğrudan görüşmelere başlaması, MHP’nin milliyetçi duruşuyla çelişiyor ve siyasi manevralarını sorgulatıyor.
Bu keskin dönüşün sebebi: Yeni anayasa
Cumhur İttifakı’nın, darbe anayasasını değiştirme hedefi kapsamında birçok farklı kesime hitap eden stratejiler geliştirdiği açıkça görülüyor. AKP, “darbe anayasasını değiştirme” söylemiyle kamuoyunu mobilize ederken, MHP ise “terörü bitirme” söylemini ön plana çıkarıyor. İttifakın bu süreçte Kürt kökenli vatandaşların oylarını kazanmak ve DEM Parti’nin desteğini almak için çeşitli adımlar attığı değerlendiriliyor.
Yerel dilde eğitim, anayasa değişikliği ve referandum gibi kritik meselelerde AKP’nin doğrudan dile getiremediği söylemleri, Bahçeli’nin kamuoyuna açıklaması dikkat çekiyor. Bu durum, Cumhur İttifakı’nın daha geniş bir kitleyi ikna etmek adına çok yönlü bir strateji izlediğini gösteriyor.
Bahçeli’nin siyasi duruşu sorgulanıyor
Bahçeli’nin, MHP’nin milliyetçi çizgisini zedeleme pahasına DEM ile yakın temaslarda bulunması hem partinin tabanında hem de genel kamuoyunda büyük bir tartışma yaratıyor. Bahçeli’nin bu stratejiyi, Cumhur İttifakı’nın anayasa değişikliği hedefini gerçekleştirme uğruna benimsediği değerlendiriliyor. Ancak bu durum, partinin ve Bahçeli’nin uzun yıllardır savunduğu ideolojik duruşuyla büyük bir tezat oluşturuyor.
Sonuç
MHP ve DEM arasındaki bu görüşme, Cumhur İttifakı’nın anayasa değişikliği hedefi doğrultusunda atılan bir adım olarak görülüyor. Ancak bu süreçte, MHP’nin milliyetçi tabanının nasıl bir tepki vereceği ve Bahçeli’nin geçmiş söylemleriyle bugünkü duruşu arasındaki çelişkinin partiye olan etkisi, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek gibi görünüyor.
Cumhur İttifakı’nın, anayasa değişikliği hedefine ulaşma yolunda, farklı kesimleri bir araya getirme stratejisi kamuoyunda büyük bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.





