Pandemi ekonomiyle birlikte yaşam tarzını da değiştirdi, herkesten uzak bir şekilde izole tatil yapmak isteyenler teknelere ilgi göstermeye başladı. Tekne alırken firmaların ihtiyaçlara cevap verememeleri durumunda kimi kullanıcılar kiralama yolunu tercih etmeye başladılar çünkü bazı tekne şirketleri 2024’den önce tekne siparişi kabul edemeyeceğini açıkladı. Tekne satışlarının artması nedeniyle marinalara yakın evlere olan ilgi de artmaya başladı. Yeni konut projelerinde ise tekne bağlama iskelelerinin yer aldığı da gözlendi. Bazı insanlar ise evlerini, arabalarını satıp tekne alarak yaz-kış deniz üstünde yaşamayı tercih ediyor.
Teknelere gösterilen taleple ilgili bilgi veren Gayrimenkul Danışmanı Şule Alp, “Koronavirüs salgını birçok sektörde küçülme yarattı fakat tekne ve yat sektöründe satışlar yüzde 100’ün üzerinde arttı. Yat dediğiniz şey ihtiyaç dışı bir lüks ama insanlar bunu hayatında bir gereklilik olarak görmeye başladı. Çünkü yat ve tekneler kalabalık ortamlardan uzak olduğunuz, tamamen kendinize ait bir alanınızın olduğu ortamlar. O nedenle insanlar teknelere daha çok yöneldi. Tekneyle ilgilenenlerin dışında daha önce hiç ilgisi olmayan insanlar da bu işe artık girmek istiyor. İzolasyonun, kendine zaman ayırmanın öneminin farkına varılmasıyla tekneciliğin değeri üst seviyeye çıktı. Tekne alabilenler alıyor, kimi ise kiralama yoluna gidiyor,” dedi.
Teknelere artan ilginin gayrimenkule de yansımaları olduğunu belirten Şule Alp, “İnsanlar daha önce ev ararken denize sıfır ev derdi ya da şehir manzaralı derdi. Şimdi marina manzaralı diye bir tabir oluştu. İnsanlar buralara daha çok yöneldi. Hatta yeni projelerde artık tekne bağlama iskelesi ya da açıklara tonoz atıp tekne bağlama alanı yapılıyor. Tüm rezidans hizmetlerinin içine artık bir de bu eklendi. Eskiden havuz, yürüme alanı, çamaşır, temizlik hizmetleri derdik. Şimdi tekne bağlama iskelesi diyorlar ya da açıklara tonozlar atıp oraya teknenizi de bağlayabilirsiniz diyorlar. Bunun yanında evlerini, arabalarını satıp parasını tekneye yatıran insanlar var. Yazın geziyorlar, kışın ise bir yere demirleyerek kışı geçiriyorlar. Yazlık kentlerde zaten kış çok sert geçmediği için zorlanmıyorlar. Bu şekilde hayat tarzını benimseyen insanların sayısı artıyor,” şeklinde konuştu.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
