Türkiye’nin jeopolitiğini değiştiren Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50’nci yılını kutlarken, TCG KOCATEPE personellerinden şehit olanların aileleri ve gazilerin katılımı ile gemimizi de andık.
Bu etkinliğe katılmak için hazırlıklarımıza 5 Temmuz 2023’te ilk toplantımızı yaparak başladık. Benim başkanlığım altında yapılacak etkinlikte temel prensibimiz TCG KOCATEPE gemisinin kurum ve kuruluşlarca bir reklam vasıtası olarak kullanılmaması için gayret sarf etmek oldu. Kıbrıs’a gidene kadar 10 toplantı yaptık. Hemen hemen her gün telefon muhaberesi ile olayları takip ettik. Bu etkinlikte planlamamız 50’nci yıl için kalıcı bazı hatıra objelerin hazırlanması, konaklama, intikal, yemek işi, ulaşım, otobüsler, tören ve resepsiyonlara katılma olarak yaptık. Bahriyenin kendine özgü örf ve adetleri dâhilinde bu gezide kıyafetlerimizle de farkındalık yaratarak TCG KOCATEPE’yi ön plana çıkararak anımsatmak en önemli işlevimizdi. Prensip olarak aldığım karar denize çelenk atma töreninde özel kıyafetlerimizi giymek diğer aktivitelerde ise Muharip Gaziler Derneği’nin giydiği kıyafeti kullanmaktı. Ancak, kalpak yerine TCG KOCATEPE şapkası kullanılmasına karar verdim. Çünkü, Bahriyeli Muharip Gazilerin tek farkındalığının giydiği şapkaları olduğu bilincine sahip olduk. Fotoğraflarda da görüldüğü gibi gemimizin gemi amblemi esas alınarak beyaz polo yaka gömleklerimizi yaptırdık. Bu iş için Gazimiz Gökhan Kural, taşıma kutusu ile sponsor bularak yaptırdı. Keza yaptırdığımız şapka Gazimiz Hikmet Ataker tarafından sponsor bulunarak yaptırıldı. 50’nci yıl temalı geleneksel göğüs rozetimiz ve yine birer anı olarak kalacak özel hazırlanmış plaketlerimiz yapıldı. Ayrıca, özel hazırlanmış zarfın üzerinde 21 Temmuz damgasını vurdurduk. Üzerinde gemi amblemi olan pulları PTT üzerinden bastırdık. Böylece posta aracılığı ile de TCG KOCATEPE’nin Türkiye dâhilinde dolaşmasını sağladık. Tüm bu işler takdir edersiniz ki kolay olmadı. Kaç defa fikir teatisi yapıldı Sponsor arayışı zor geçti. 18-23 Temmuz tarihleri arasında yapılacak bu etkinliğe kimler katıldı? Genel yayım yaptım 50’nci yıl dolayısı ile eşlerini getirmek isteyen gaziler eşlerinin uçak ücretlerini ödemek şartı ile kafileye kabul edildiler. Şehit ailelerinin birinci derece yakınları davet edildi.
O tarihteki rütbesi ile Komutanımız Deniz Kurmay Yarbay Güven Erkaya’nın eşi şeref misafirimiz olarak katıldı. Subay, astsubay, er ve şehit aileleri ile 40 kişilik bir kafile oluştu. Türkiye’den hazırlığa KKTC İstanbul Başkonsolosu sayın Fatma Demirel ile randevu alarak başladım. Görüşmemizde Kıbrıs’ta bize tahsisli olacak otobüs, Karaoğlanoğlu Şehitliği’ne konacak ve denize atılacak yüzen bir çelenk tedariki, 19 Temmuz akşamı verilecek olan KKTC Millet Meclisi Başkanı ve 20 Temmuz’daki Cumhurbaşkanlığı resepsiyonlarına resmî davet edilme isteğimizi ilettik. KKTC Dışişleri Bakanlığı’nca hepsi yerine getirildi. Bu satırlardan KKTC İstanbul Başkonsolosu sayın Fatma Demirel, KKTC Dışişleri’nden Tanıtım Müdürü Bahar Öztay ve Münevver Güzoğlu Behlül hanımlara teşekkür ederim. Kıbrıs Mavi Vatan Derneği Başkanı sayın Cihangir Özter’den Kıbrıs’ta konaklama ve yemek işlerini planlaması ve ilgili kurumlarla görüşmek, koordine kurmak üzere 29-30-31 Mayıs tarihleri arasında KKTC’ye gittim. Meclis Başkanı Zorlu Töre ile koordine toplantısı yaptım. Cihangir Bey’in geçirdiği ameliyatın nekahet döneminde bize yardımcı olmasını unutamam, kendisine teşekkür ederim. Ben bu dönem içinde DzKK ile de temasa geçtim. Ulaşım imkânının sağlanması ve 50’nci yılda Kıbrıs’a gidecek 50 gemi içinden bir tanesinden denize çelenk atılması isteğinde bulundum. MSB tarafından Muharip Gaziler’e tahsis edilen TCG İSKENDERUN gemisini tahsis olacağını bildirdiler. Tabii aileler ve şehit yakınları olunca bu gemi ile gitmek olanaksız oldu. Zaten biz grup olarak uçak biletlerimizi almıştık. Bunun üzerine ben sadece TCG KOCATEPE personelinin bulunacağı bir gemi tahsisini ve oradan çelenk atılmasını rica ettim. Bu ricam kabul oldu ve TCG KOCATEPE personeli, TCG IŞIN gemisinden, diğer gaziler ise 3 gemiye dağıtılarak müstakilden tören yapılması planlandı.
18 Temmuz’da THY uçağı ile Kıbrıs’a intikal ettik. Otelimiz” la Chateau Lambousa’a” avdet ettik. Orta Çağ motifleriyle düzenlenmiş güzel bir otel. Girne Amerikan Üniversitesi Genel sekreteri Aylin Ayhan gezimiz boyunca bizimle ilgilendi. Konaklama işinde büyük yardımı olan Zeki Akçam Bey’e teşekkürlerim sonsuzdur. 19 Temmuz akşamı KKTC Meclis Başkanı resepsiyonuna katıldık. Orada diğer gazi arkadaşlar ile tanıştık görüştük anılarımızı tazeledik. 20 Temmuz oldukça yoğun geçti, havanın çok sıcak olması rahatsız etse de tören coşkusu unutturdu. Gazilere ayrılan yerlere oturarak töreni bekledik. Tören alanında hanımlar ile farklı davranışlarımız epey dikkat çekti ve TV’lerin odak noktası olduk. Bir yerde TCG KOCATEPE farklı bir konumda tören geçişini izledi. Tören geçinden sonra 14’üncü Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda asker yemeğine davet edildik. Tugay komutanı çok sıcak karşıladı. Doğrusunu söylemek gerekirse bizimle daha çok ilgilendi. Özellikle kıymalı kabak yemeği çok lezzetliydi, kime sorsam aynı cevabı aldım. Tabii ki diğer yemekler de. Hele lumbar ağında (Nizamiye) çift sıralı duran MEHMETÇİĞİN bizleri alkışlarla karşılaması ve uğurlaması bizleri çok duygulandırdı.
Akşam da Cumhurbaşkanlığı Resepsiyonu’na gittik. Canlı klasik müzik konseri, KKTC Cumhurbaşkanı’nın konuşması ve hafif müzik eşliğindeki kokteyl çok güzel geçti. Bizim için 21 Temmuz önemliydi. O sabah farklı uyandım.
Sorumluğunu üstlendiğim grubun başkanı olarak son defa yapacağım işleri kontrol ettim 54 Şehidimizi anacağız ve en önemlisi 50 yıl sonra ilk defa Türk savaş gemisinden denize çelenk atacağız. Büyük bir mutluluk var, uğraşlarımızı o gün görmenin mutluluğunu anlatamam. Bu imkânı sağlayan ve Bahriye örf ve adetleri çerçevesinde TCG KOCATEPE’nin kaybedildiği 21 Temmuz’da denize çelenk atılmasını planlayan DzKK Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve karargâhına çok teşekkür ederim. Artık teamül haline gelecek olan bu uygulama bundan sonraki yıllarda da aynı bu şekilde yapılır. Girne Limanı’na aborda olan TCG IŞIN Gemisine saat 08.30’da vardık.
Lumbar ağzında Batı Görev Grup Komutan Amiralimiz, gemi komutanı ve üst rütbeli subaylar tarafından karşılandık. Alt tavadan üst tavaya çıkıp sancağı selamladığımda geçen saniye bazındaki sürede tüm bahriye gözlerimin önünden geçti. Duygu yüklü olarak gemiye en son girdim. Bütün personelin ilgisi anlatılamaz. Şehit İkmal subayımız Caner Gönyeli’nin eşi Nükhet Gönyeli çok duygulandı bir süre gemi doktoru nezaretinde kaldı, aynı şekilde muhabere subayımız Necati Gürkaya’nın oğlu da… 1974 yılında 5 yaşındaydı. Şehit Necati Gürkaya yeni doğan kızına döndüğünde takmak üzere Mersin’den bir altın almıştı. O altın yerine ulaşamadı, Akdeniz’in mavi derinliklerinde yatıyor. Bombardıman esnasında Savaş Harekât Merkezine düşen roket parçalarının yanımda duran Er Uğur Öztop’u şehit etmesi, onu anmaya gelen ağabeyi ile bakışmamız. Hepsi gözümün önünden geçti. Anlamsız bir koordine bozukluğu zaferden pay çıkarma egosu uyarılara kulak tıkayanların getirdiği sonuç, 54 şehit. Avara edilerek Girne Deniz Şehitliği’nin 2 mil açığına geldiğimizde gemi devresinden ti işareti ile saygı duruşu ve İstiklâl Marşımızı okuduk. Daha sonra baş üstüne geçerek tören mevkiimizi aldık. Burada günün anlamı içeriğinde bir konuşma yaptım ve çelenk ben, Komutanımızın eşi Gülden Erkaya, Nükhet Gönyeli, Burak Gürkaya ve Amiralimizle birlikte Akdeniz’in mavi derinliklerine bırakıldı. Derinliklerde kefensiz yatan 54 şehidimize Tanrı’dan rahmet dilerim. Nükhet hanım 2019’da yaptığı gibi yine sevgili eşi şehit Caner’e göndermek üzere bir mektubunu zarfın üzerine dudak izleriyle birlikte çelenge iliştirdi. Yerine ulaştığına inanıyorum. Sonra DzKK’nın deniz şehitleri için hazırlanmış ikinci çelengi atıldı. Böyle bir duygu seli içinde hepimizin yaşlı gözleri ile denizde yüzen çelenkleri sessizce izledik. Bu satırları okuyan özellikle genç okurlardan ricam şu; Kıbrıs Barış Harekâtı muhteşem bir harekâttır. Her türlü eksik malzemeye, hatalara rağmen sıfır zayiatla kıyı başını tutmuş bir Amfibi Deniz Piyade Alayı ve onun efsane komutanı Deniz Albay Neşet İkiz ve bu alayı her türlü engellere rağmen kuran ve hazırlayan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Kemal Kayacan’ı unutmayın ve yine unutmayın. Bu harekâtı öğrenin çünkü yabancılar hem okutuyor hem öğreniyor. O gün ABD’lerin bile yapamadığı, tek seferde 72 helikopterle 50 mil deniz geçişi ile bir tabur askeri Kıbrıs’a indiren, denizde seyir halindeyken dünyada ilk ve hiç eğitimi bile yapılmadan çıkarma gemilerine asker indiren bir harekâttan bahsediyoruz. Bunları unutmayın. Tören sonunda gemi personeli sahilde tabura geçerek bizleri uğurladı. Şahsım olarak 21 Temmuz 2024 benim için çok önemli bir gün. Bu gün Türk Deniz Kuvvetleri gemisinden 50 yıl sonra çelenk atıldı. Bundan daha mutlu bir şey olamaz. Bir ilk başarıldı. Sağ olsunlar bu günü bize yaşatanlar. Tören sonrası Karaoğlanoğlu Şehitliği’ne gittik. Dualarımızla anıta çelenk bıraktık. Duygu yüklü günümüz KKTC Turizm Bakanı Sayın Fikri Atakoğlu’nun Merit Otel’inde 21-22 Temmuz gecesi düzenlenen yemek daveti ile son buldu. 23 Temmuz günü Anavatan’a döndük.
Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye’nin jeopolitiğini değiştirmiştir. Mavi Vatan olgusu sözde değil özde olacak şekilde benimsenmiştir. Daha da güzeli TÜRKİYE DENİZLERE AÇILMIŞTIR. Bu gün sayesinde özellikle Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizin korunması MEB tesisi yolundaki çalışmalarında caydırıcı güç olarak ortaya çıkan bir Deniz Kuvvetleri oluşmuştur. Barış harekâtında eksikliğini gördüğümüz millî harp sanayinin temeli atılmış ve 50 yıl sonra kendi harp silâh ve araçlarımızı yapacak duruma gelmiştir.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın böyle coşkulu kutlanması için yapılan etkinliğe katılmamızın mutluluğu bambaşkadır. 50’nci yılda 50 parça geminin Doğu Akdeniz’de seyretmesi o gün ödenen diyetlerin neticesinde olmuştur. İşte o nedenle TCG KOCATEPE’yi anmak önemlidir, bir vefa borcudur. Bu maksatla da Mersin ilimizde bir TCG KOCATEPE Anıtı yapmak üzere yaklaşık 6 aydır proje çalışmasını tamamladık ve resmî müracaatımızı yaptık. Bu anıtla Serhat Şehri Mersin’de TCG KOCATEPE Mavi Vatan kıyısında Toprak ana ile bütünleşerek ebediyete kadar var olacaktır.
Bu harekâtta şehit olan TSK personeli ve Mücahitlerimize, Barbar Yunan ve Rumlar tarafından hunharca öldürülen sivil halkımıza Tanrıdan rahmet, gazilerimize sağlıklı günler dilerim.
Son söz; Dünü unutmayın, tarihimizi iyi bilin ve Türkiye’nin bekasının denizler olduğunu unutmayın, Güçlü Türkiye ise denizlerimize hâkim olmaktan geçer.
Bu haberin/makalenin/çevirinin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.