Bakan Çavuşoğlu, “İkinci gemimiz de Karadeniz’e gidecekti ama gemimizi o bölgeye kaydırdık. Bunun sebebi, yıllardır tüm uyarılarımıza rağmen Rum kesiminin tek taraflı bir şekilde Kıbrıs etrafında arama, sismik arama ve şimdi de sondaj çalışmalarına başlamış olmasıdır. Neden tek taraflı diyoruz, çünkü burada KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının da hakkı var. Biz onlara ‘Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına aldıktan sonra bu tür adımları atın’ dedik. ‘Efendim yaparsak tanımış oluruz’ diyorlar. Hayır, bugün Tayvan’ı herkes tanımıyor ama herkes Tayvan ile ticaret de yapıyor, anlaşma da. Özel şirket üzerinden olsun, AB üzerinden olsun, her türlü esnekliği gösterdik. ‘Şimdi değil de satarken garanti altına alacağız’ diyorlar. Şimdi yapamıyorsan satarken de yapamazsın. Yapmazsın ve garanti altına almazsın. Biz güvenmiyoruz” şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu ayrıca GKRY’nin geçtiğimiz günlerde Fatih sondaj gemisi çalışanları ile ilgili yaptığı tutuklama kararına ilişkin olarak da, “Kıbrıs Rum kesimi bizim vatandaşlarımızı tutuklayacak, biz de buna müsaade edeceğiz, bu mümkün değil” dedi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile yapılan müzakerelerde, Rumların mutabakata varılan konularda bile geri adım attığını belirten Çavuşoğlu, söz konusu tarafın, müzakerelerde verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadığını da dile getirdi. Bakan Çavuşoğlu, “O yüzden biz de kendi adımımızı kendimiz atıyoruz. Burada Türkiye Cumhuriyeti, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini korumak için bölgeye sondaj gemilerimizi gönderdik. Eskiden Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma yapıyordu. Onlar da ‘Türkler yine böyle yapacak bir şey olmaz’ dediler ama gemileri gönderince şimdi paniklediler. Önce bazı tepkiler oldu. Bu tepkilere biz de cevabımızı verdik. Onun dışında herkesi bilgilendirdik. Mesela İngiltere’yi bilgilendirdikten sonra bu bölgeleri tartışmalı bölge olarak açıkladık. Amerika’nın açıklamasına baktığımız zaman, AB’nin açıklamalarına göre dengeli bir açıklama olduğunu görüyoruz. Biz, tüm Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına ve de AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına ve Federica Mogherini’ye (AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi) mektup gönderdik. Hukuki gerekçeleriyle beraber oradaki Türkiye, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının haklarını açıklayan bir mektup gönderdik. Ayrıca Bakanlıktaki arkadaşlarımızla Ankara’daki tüm büyükelçileri davet ederek aynı kapsamda bilgilendirmelerde bulunduk ve çok etkilendiler” dedi.
AB’ye birçok kez uyarıda bulunulduğunu anımsatan Çavuşoğlu, “Biz AB’ye bu işi siz çözün, aksi takdirde biz adımlarımızı atarız ve gerginlik olur uyarısını defalarca ilettik. Aynı bilgilendirmeyi Brüksel’de de arkadaşlarımız yaptı. Bizim burada uluslararası hukuk bakımından da haklılığımız ortadadır ve bu konuda da kararlıyız. Kararlılığımızı da herkes gördü” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Rusya’dan şu ana kadar Doğu Akdeniz konusunda bir açıklama göremediklerini de vurgulayarak, “Rusları da buradaki haklarımız ve Kıbrıs Türk halkının hakları konusunda bilgilendirdik. Ruslar, Kıbrıs sürecinde kalıcı bir çözüm olması konusunda görüşlerini söylediler. Hatta müzakerelere P5 ülkeleri katılsın diye de taleplerini iletiyorlar. Sondaj konusunda Rusya’nın taraf tutan bir açıklamasını ya da tutumunu görmedik” şeklinde konuştu.