İstatistikler ve Türkiye

MDN İstanbul

Geçtiğimiz dönem Avrupa marjında yayımlanan bazı anket ve istatistikler içerikleri ile dikkat çekti. Avrupa Birliği (AB)’nin geleceği, pandeminin yakıcı etkileri ve Türkiye ile ilgili verilerin öne çıktığı yazılar aslında ülkemiz ile Avrupalı müttefiklerimiz arasındaki sorunların her geçen gün derinleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Batı’lı dostlarımız sürekli ve ısrarla Türkiye’nin Batı’dan koptuğu ve uzaklaştığı eleştirisinde bulunuyorlar. Ne yazık ki bu tespit aynı zamanda ülkemizin görünürlüğünün Avrupa marjında her geçen gün daha olumsuz bir mecraya evrildiğini gösteriyor.

AB’ye olan güven azaldı
Avrupa menşeli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) tarafından hazırlanan bir rapor için yapılan ankette Covid-19 pandemisi esnasında AB’ye olan güvenin azaldığı tespit edildi. Başta Almanya (yüzde 55), Fransa (yüzde 62) ve İtalya (yüzde 57) olmak üzere birçok ülke AB’nin “arızalanmış” olduğunu beyan etti.

Alpha, Analitiqs, Dynata, YouGov ve Datapraxis ölçüm şirketlerinin 12 AB ülkesinde yüz yüze yaptıkları araştırmada, ABD’ye olan güvenin hâlâ düşük seviyede olduğu ancak Avrupalıların ABD ve İngiltere gibi ülkeleri “doğal partnerden” ziyade “stratejik ortak” olarak gördükleri ölçüldü. Trump sonrası dönemde yeni Başkan Biden’ın Transatlantik bağı kuvvetlendirmeye yönelik ısrarlı çabasına karşın her 5 Avrupalı’dan sadece 1’i ABD’yi “değerleri ve çıkarları Avrupa ile ortak olan müttefik” şeklinde tanımladı.

Arızalanmış ve bozulmuş Amerikan siyasal sitemi
Hollanda, İsveç, Almanya, Avusturya, İspanya, Fransa ve Portekiz toplumlarının yarısı veya daha fazlasının Amerikan siyasal siteminin de artık “arızalanmış ve bozulmuş” olduğunu belirleyen ankette, Polonya, Macaristan ve İtalya vatandaşlarınınsa farklı düşündüğü ve ABD sisteminin her şeye karşın iyi şekilde işlediğine inandıkları açıklandı.

Özellikle Fransa’da halkın yüzde 53’ü ve Almanya’da ise yüzde 52’si Türkiye’yi Birliğin baş düşmanı olarak tanımladı. Bu oran Hollanda’da yüzde 45, Danimarka’da yüzde 42 ve İsveç’te yüzde 40 oranında ölçüldü. Avrupa’da pek çok kişinin insan haklarını, hukukun üstünlüğünü veya demokratik değerleri ihlal ettiklerinde AB’nin Türkiye ve Çin’i eleştirmeye devam etmesini istediğini vurgulayan raporda, Türkiye’deki ihlaller konusunda Hollanda (yüzde 69), Avusturya (yüzde 66), Almanya (yüzde 63), Danimarka (yüzde 63) ve İsveç (yüzde 61)’in diğer ülkelerden daha güçlü bir duruş görmek istedikleri kaydedildi.

Ankette ayrıca Almanlar arasında AB sisteminin “arızalanmış” olduğunu düşünenlerin oranı geçen yıla göre yüzde 11 artış gösterdi. Kendi ulusal sistemlerinin “arızalı” olduğunu düşünenlerin sayısı da arttı. Buna göre İspanyolların yüzde 80’i, Fransızların yüzde 66’sı, Bulgarların yüzde 63’ü ve Polonyalıların yüzde 60’ı kendi ulusal siyasi sistemlerine olan inançlarını ve güvenlerini kaybetmiş durumda.

İlginizi çekebilir:    AP’den Türkiye kararı

Tüm karamsarlığa rağmen çok sayıda Avrupalı, AB üyesi olmanın hâlâ değerli olduğunu düşünüyor ve bunun “iyi bir şey” olduğuna dair olumlu algı devam ediyor. Bu olumlu algının tek istisnası ise Fransa. Fransızların çoğunluğu AB üyeliğini “ne iyi ne de kötü” olarak değerlendiriyor. 12 ülkeden 8’inde AB her şeye rağmen ülkelerindeki salgın ile mücadelede ve normale dönüşte kilit bir destek kaynağı olarak görülüyor. Özellikle mali yardımlardan en çok faydalanan Bulgaristan, Macaristan, Portekiz, İspanya ve Polonya gibi ülkelerde AB’nin desteği ve faydası diğer ülkelere göre daha çok kabul ediliyor.

Her ne kadar genel toplamda Çin’in “stratejik ortak” olarak değerlendirme eğilimi bulunsa da özel olarak Avusturya, Danimarka, Fransa, Almanya, Hollanda ve İsveç’te çoğunluk Çin’i de “hasım” olarak nitelendiriyor. Çin’e en yüksek sempati ile yaklaşan ülkeler ise Bulgaristan, İtalya, Polonya ve Macaristan. Çin’deki insan hakları ihlalleri konusunda ise Bulgaristan ve Macaristan hariç diğer ülkelerde toplumlar AB’nin daha sert bir pozisyon almasını istiyor.

Rusya ise birçok ülkede ne bir “hasım” ne de “tehdit” olarak algılanıyor ve daha ziyade uluslararası arenada “gerekli bir ortak” olarak tanımlanıyor. Avrupa genelinde yalnızca yüzde 17’lik bir kesim Rusya’yı düşman olarak görüyor. Özellikle Bulgaristan, Portekiz ve İtalya’da bu oran yüzde 5’lere kadar düşüyor.

Ankete göre Brexit, İngiltere’ye yönelik algıyı değiştirdi. Buna göre sadece Danimarkalılar İngiltere’yi hâlâ “doğal müttefik” olarak görüyor. Geri kalan ülkeler için İngiltere sadece “gerekli bir ortak” kategorisinde algılanıyor. Almanya’da her 4 kişiden 1’i, Avusturya’da, Fransa’da ve İspanya’da ise her 5 kişiden 1’i İngiltere’yi artık “hasım” olarak görüyor.

Türkiye eşittir hasım/düşman
Anketin en çarpıcı sonuçlarından biri ise ülkemiz ile ilgili. Avrupalıların Türkiye’yi birliğin stratejik ortağı veya müttefiki olarak değil “hasmı” veya “düşmanı” olarak gördüğü, dahası Türkiye’nin, AB için Rusya veya Çin’den daha ciddi bir tehdit unsuru olarak algılandığı açıklandı. Tuhaf olan ise araştırmada Rusya ve Çin hasım ülke olmaktan ziyade stratejik ortak olarak değerlendirilirken, tüm ülkeler içerisinde Türkiye Avrupalılar tarafından “hasım” olarak tanımlanan tek ülke oldu.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın