‘İstanbul’un bir deniz şehri olarak adlandırılması oldukça önemli’

MDN Editör
  • |

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Grup Başkanı Dr. Özgür Soy ile Şehir Hatları başta olmak üzere İBB’nin toplu ulaşımdaki çalışmaları yeşil dönüşüm çalışmaları ve dünyaya örnek olan kadın istihdamını artırma projeleri hakkında bir sohbet gerçekleştirdik

İBB ulaşım yatırımları ve yeni projelerinde sürdürülebilirlik ve çevre konusunda nasıl yatırımlar yapıyor?

Toplu ulaşımın varlığı kendi halinde bir sürdürülebilirlik konusu. Toplu ulaşım kullanıldığı zaman ekonomik ve çevresel etki anlamında büyük bir katkı sağlanmış oluyor. Örneğin, bugün en çok kirlilik yaratan lastik tekerlekli araçlar arasından taksiyi baz aldığımızda 1 taksinin 7 tane otomobili trafikten çektiğini ortaya koyan araştırma sonuçları var. Bu durum otobüste çok daha fazla katkı sağlıyor, deniz araçlarında daha da fazla katkı sağlanıyor, raylı sistemlerde ise daha da fazla katkı sağlanıyor.

Metrolar hem elektrikli hem de tek seferde 2 bine kadar yolcu taşınıyor. Çok büyük bir toplu taşıma gerçekleşiyor. Bu nedenle İBB de toplu taşımaya çok büyük bir önem veriyor.

Bu konuda iki sitemi öne çıkartıyoruz. Raylı sistemler ve deniz araçları. Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun da dediği gibi raylı sistemler toplu ulaşım ağının omurgasını oluşturuyor. Çok büyük kalabalıkların toplu halde ulaşımı sağlanıyor.

Deniz ulaşımının ise İstanbul için apayrı bir yeri var. İstanbul’un 3-4 tane sembolünü sayacak olursanız bunlardan birisi Şehir Hatları vapuru olur. Bence İstanbul için Galata Kulesi ve Kız Kulesi kadar önemli bir varlık. Bu nedenle de korunması gerekiyor. Şehir Hatları bir “Lovebrand” olarak oldukça değerli. Ayrıca İstanbul’un deniz şehri olarak adlandırılması açısından da oldukça önemli. Dört tarafı denizlerle çevrili bir ülke olan Türkiye’nin kalbi İstanbul ise bu şehrin de denizcilikle anılması oldukça önemli.

Deniz taşımacılığında Eminönü, Beşiktaş, Karaköy, Kadıköy ve Üsküdar gibi oldukça yoğun ve önemli merkezler var. Bu eksen üzerinde hâlihazırda ciddi bir taşımacılık yapılıyor. Bunların haricinde turist taşımacılığı da yapılıyor. Ayrıca deniz taksi ve deniz dolmuşlar gibi sistemleri de çoğaltmamız ve geliştirmemiz gerekiyor.

Şehir Hatları vapurlarının green shipping kapsamında dönüşümünü görecek miyiz?

İstanbul, Avrupa’daki en büyük toplu deniz ulaşımı sağlayıcısı. Green shipping konusunda da “Maritime Decarbonisation” projesi ile İstanbul Denizi’nin karbonsuzlaştırılması hedefleniyor. Projenin hayata geçirilebilmesi için yenilenebilir enerji ile sevk edilen gemilerin inşa edilmesi ve/veya mevcut filonun sevk sistemi dönüşümünün yapılması oldukça önemli. Bu kapsamda ihtiyaçları doğru belirleyebilmek ve planlama yapabilmek için bir fizibilite raporuna ihtiyaç var.

İstanbul denizinin dekarbonize edilmesi projemiz ile Dünya Bankası ile yaptığımız görüşmeler sonucunda, Dünya Bankası İBB Şehir Hatları ile bir iş birliği yaparak projenin fizibilite raporunu ücretsiz olarak hazırlamayı üstlendi. Burada çevreciliğe birinci katkı olarak optimizasyonla yolculuk ultizisasyonun artırılması amaçlandı. Harcanan emisyonu yolcu sayısına böldüğünüzde kişi başlı emisyon miktarına ulaşabiliyorsunuz.

Bunların haricinde de yeşil yakıtların kullanımını da önceliyoruz. Elektrikli araçları kullanıyoruz ve yaptığımız çalışmalar kapsamında metanol yakıtlı projelerin öne çıktığını görüyoruz. Bu yatırımların doğru zamanda ve doğru yerde yapılması gerekiyor. İstanbul’un kaynakları kullanılacağı için yapıldığında maksimum faydayı sağlamak gerekiyor.

Bunun yanı sıra raylı sistemlerin payını ne kadar artırırsanız o kadar yeşile geçmiş oluyorsunuz. Yine de otobüslerden de tamamen vaz geçmek söz konusu değil. Buralarda da ciddi bir şekilde yakıt geçiş projelerine yatırım yapılıyor. Son olarak metrobüslerde trenlerin konfor, sessizlik, güvenlik ve elektrikli yakıt gibi özelliklerini taşıyan ART’ler test edildi. Ayrıca metro gibi bir altyapı yatırımına da ihtiyaç duymuyor. Testler oldukça başarılı geçti ve şu anda proof of consept (kavram kanıtı) testlerini gerçekleştiriyoruz. Bunlar da onaylandıktan sonra projelendirme ve yatırım planlama aşamalarına geçilecek. Metrobüslerin yakıt tüketimleri oldukça fazla olduğu için ciddi bir tasarruf sağlanmış olacak.

Kadın istihdamı konusunda yürütülen projeler ne kadar etkili oldu?

Cinsiyet eşitliğini destelemek İBB’nin genel bir politikası. Kadınlara daha fazla iş alanı açılması ve engellerin kalkması olarak tanımlamak gerekiyor. İBB genelinde olsa da ulaşım özelinde çok daha fazla engel kaldırarak kadınların kendilerine bir alan bulmalarını sağladık. Bundan sonrası ise kendiliğinden gelişti ve kadınlar bu alanları oldukça hızlı bir şekilde doldurdu. Baktığınızda en çarpıcı örnek İSPARK. İSPARK’ın bordrosunda 2019 yılına kadar herhangi bir departmanında kadın çalışan hiç olmamış. Park görevlisi demiyorum, muhasebede ve insan kaynaklarında dahil hiçbir kadın istihdamı olmamış. Bir erkek ortamı olarak görülerek ona göre çalışılmış. Şehir Hatları’nda da ne kaptan ne çımacılar olsun pek çok alanda hiçbir kadın çalıştırılmamış. Son beş yılda gerçekleştirilen çalışmalar sayesinde, Şehir Hatları tarihinde ilk kez kadın gemicilere istihdam sağlandı. Şu anda 1 Deniz Taksi kaptanı dahil toplam 21 kadın gemici var. Bugün itibarıyla 84 kadın çalışana ulaşarak, kadın istihdamı yüzde 295 oranında artırıldı.

Şehir Hatları’nın toplumsal cinsiyet eşitliği vizyonu doğrultusunda kadın istihdamını artırmaya   yönelik çalışmaları, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD)’nın dikkatini çekti ve “Ulaşım Sektöründe Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” konulu hibe çalışmasının İstanbul’daki proje yürütücüsü ve uygulayıcısı oldu. Bu hibe ile deniz ulaşımında daha çok kadının istihdam edilmesi için çalışmalar yürütülecek. Hedef denizcilik sektöründe, tersanelerde, gemilerde, deniz taksilerde, deniz dolmuşlarda daha fazla kadın çalışan olması. Şehir Hatları, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda attığı bu adımlarla sektörde öncü olmaya devam etmeyi hedefliyor.

Bu durum çok büyük bir dönüşüm gerektiriyor aslında. Kültürel dönüşüm gerektiriyor. Çalışma alanlarının kadınlara göre düzenlenmesi gerekiyor, birçok konuda kültürel değişim gerekiyor. Bu kültürel değişim aslında oldukça pozitif bir değişim. Şirketin içine kadınlar ciddi bir oranda girdiği zaman yaratıcılığın geliştirdi, inovasyonun arttığı ve iş odağının çoğaldığı bir yer haline geliyor. Gerçekten bir işyeri haline geliyor. Bunlar çok severek yaptığımız şeyler.

Ulaşım bu konuda hiç el değmemiş bir alan olduğu için değişim de çok daha etkili oldu. Deniz ulaşımda da aldığımız destekler sayesinde pek çok adım attık. Metroda ise 3 tren sürücüsünden 1 tanesinin kadın olduğunu gururla söylüyoruz. Bunu dünyada söyleyebilecek çok az metro işletmesi vardır. Çok önemli bir oran. Bu çalışmalarımız sayesinde Metro İstanbul olarak Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) tarafından 2022 yılında Çeşitlilik ve Kapsayıcılık-Cinsiyet Eşitliği kategorisi Avrupa Bölgesi Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldük.

Ayrıca tersane ve atölye gibi kadınların hiçbir şekilde çalışmadığı yerlerde de kadın istihdamı sağladık. Kadınlar geldiler ve buralarda başarı gösterdiler, terfii ettiler. Bakım şeflerimiz var. Bakım müdürümüz henüz yok ama olmasını bekliyoruz.

Geri dönüşler nasıl oldu?

Geri dönüşlerimiz çok iyi oldu. Türkiye’deki kadınlar teknik anlamda çalışma imkânlarını bulamayacakları için bu eğitimi almayı dahi tercih etmiyorlar. En başta kendileri kendilerini kısıtlıyorlar. Biz bunu kırmaya çalışıyoruz. Biz bu alanlardaki istihdam projelerimizi sık sık duyurarak kadınları eğitim almalarına teşvik etmeye çalışıyoruz. Ayrıca teknik eğitimler de veriyoruz.

Metro tarafında 400 lise öğrencisi kadını bir teknik eğitim programına soktuk. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) desteğiyle gerçekleştirdiğimiz bir proje. Metroyla ilgili olsa da sadece metroya özgü olmayan alanlarda eğitimler veriyoruz. Bunlardan birisi kart okuma sistemlerinin tamiri. Bu eğitimin sonunda dünyada geçerli olan bir sertifika almaya hak kazanacaklar.

Kadın istihdamını artırmaya yönelik projelerimizde ilk etkiyi başvurularda gördük. Örneğin, Metro İstanbul’a yapılan başvurularda yüzde 5’lerde olan kadın başvurusu oranı yüzde 40’ın üzerine çıktı.

Toplu ulaşımda intermodal bağlantı için yapılan yeni yatırımlar nelerdir?

Ulaşımın bir entegrasyonu ikinci dönemimizde en çok önem verdiğimiz konulardan bir tanesi. Hiçbir kopukluk olmadan modlar arası geçisin rahat bir biçimde gerçekleşmesi ve ücret tarifesinin de buna entegre edilmesi gibi projeler üzerinde çalışıyoruz. Bunlardan biri mesafe bazlı tek bir ücret üzerinde çalışılması ve bunun üzerinden seferin çok rahat planlanması. Önemli olan en ucuz, en kısa ya da denizin de eklendiği ulaşım şeklinin seçilmesi. Bütün modların planlanması ve Boğaz geçişlerinde denizin desteklenmesi gibi projeleri araştırıyoruz.

İBB yapay zekâ uygulamaları kullanacak mı?

Bu konuda iki tür ayrım söz konusu. Birisi üretken yapay zekâ (YZ) diğeri de makine öğrenimi. Biz İBB’de hâlihazırda YZ kullanmaya başlamış durumdayız. Dijital ikiz projemiz bulunuyor. Autodesk firmasıyla çalışıyoruz ve metro istasyonlarının 3D modelini çıkartıp dijital bir ikizini oluşturuyoruz. Özellikle bir hattımızda bunu başlattık. Bunun bir sonraki aşamada metrodaki her şeyin yapay zekâ ile takip edilmesi. Bu sayede tasarruf ve verimlilik anlamında ciddi katkılar sağlayacağız.

Ayrıca yapay zekâ tabanlı bir ulaşım asistanı üzerine çalışılıyor. Akıllı bir uygulama üzerinden halka bir yerden bir yere gitmek istediklerinde en ucuz, en hızlı ya da deniz bağlantılı gibi farklı farklı kriterlerle ulaşım yol haritası sağlayacak.

Deniz Taksi ve Deniz Dolmuş projeleri nasıl katkılar sağladı?

Deniz Taksi bir ihtiyaçtı. Hem iki yakası var hem de Marmara Denizi boyunca uzanan adaları var. Bu bölgelere giden seferlerimiz olsa da insanların istedikleri saatlerde istedikleri güzergahlara gidebilecekleri bir vasıta gerekliydi.

Deniz Dolmuşlar ise yolcu sayılarının kısıtlı olduğu bölgelerde büyük araçların yerine kullanılmak amacıyla üretildi. Hem çevre hem de maliyet avantajları oldukça fazla. Kendi maliyetlerini de oldukça kısa bir sürede karşılayacaktır.

Toplu ulaşım seferlerinde kullanılmak üzere ilk etapta 7 adet Deniz Dolmuşu üretimine, Haliç Tersanesi’nde 2024 Mart ayında başlandı. Üretimi ve tasarımı tamamen Haliç Tersanesi’ne ait olan Deniz Dolmuşları’nın inşasında toplam 65 kişilik ekip görev aldı. 4 adet Deniz Dolmuşu’nun üretimi tamamlandı. Yıl sonuna kadar diğerlerinin üretimini de tamamlanması planlanıyor. Üretimi biten Deniz Dolmuşları, İstinye-Küçüksu Hattı’nda seferlere başladı. Yakında Beykoz-Sarıyer hattında da seferler başlayacak.

İşletme maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla üretilen 7 adet Deniz Dolmuşu yolcu yoğunluğu düşük seferlerde kullanılarak İBB’nin Haziran 2024 verileri ile yıllık yaklaşık 120 milyon TL tasarruf yapmasını ve 9 ay gibi kısa bir sürede Deniz Dolmuşlar için yaptığı yatırımın geri dönmesini sağlanacak.

Tarihi Haliç Tersanesi’yle ilgili yeni projeleriniz bulunuyor mu?

Haliç Tersanesi aktif olarak çalışmaya devam ediyor. Buranın tersane olarak korunmasına da karar verildi. Dünyanın aktif olarak çalışan en eski tersanesinden bahsediyoruz. Burası aynı zamanda bir kültür merkezine dönüştü. Burada ayrıca bir deniz müzesi açmak istiyoruz. Yaşayan bir tersaneyle birlikte bir deniz müzesi çok kıymetli olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Grup Başkanı Dr. Özgür Soy kimdir?

1970 yılında dünyaya gelen Dr. Özgür Soy, Alman Lisesi’ndeki eğitiminin ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra ve INSEAD’dan İşletme Master Derecesi (MBA) almış. Singapur İşbirliği Programı kapsamında Singapur Hükümeti’nin verdiği bursla da Liman Yönetimi Sertifikası Programı’nı tamamlamış.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Deniz Ulaşımı konusunda Doktora derecesi (PhD) alan Dr. Soy; Kumport, Procter & Gamble, DHL, Schneider Electric, Arçelik, Borusan Lojistik, Trenkwalder gibi şirketlerde yönetim rollerinde görev almış, Yeditepe Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi’nde Uluslararası Lojistik Yönetimi Dersleri vermiş, Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’da birçok konferansa konuşmacı olarak katılmıştır.

13 Şubat 2020 itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Metro İstanbul Genel Müdürlüğü görevine atanan Dr. Özgür Soy, aynı zamanda İBB Ulaşım Grup Başkanlığı görevini yürütmektedir.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın