İsrail’in Katar saldırısı sonrası niyeti

MDN İstanbul
  • |

İsrail 7 Ekim 2023’de Hamas’ın saldırısı ile GBOP(Genişletilmiş Büyük Orta Doğu Projesi) de kendisine biçilen rolün hakkını vermek için topyekûn bir saldıraya geçti.

Esad sonrası Suriye’yi kontrolü altına aldı. İsrail’in Golan Tepeleri’nde üsler kurması ve Dürzi-Bedevi çatışmasına direk olarak müdahalesi İsrail’in Suriye konusundaki planlarının ciddiyetini ortaya koydu. Aslında en önemli mesajı mart ayında İsrail Savunma Bakanı Katz vermişti. Katz, “(Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara) Colani, her sabah Şam'daki başkanlık sarayında gözlerini açtığında, İsrail ordusunun kendisini Hermon’un zirvesinden izlediğini görecek,” demiş ve niyetlerini ortaya koymuştu.

13 Haziran 2025’te İran’ın savaşma azim ve kararlığı kırmak, Orta Doğu’dan elini çekmesini sağlamak maksadıyla 12 gün boyunca İran’ın kritik hedeflerini yerle bir etti. Son günlerinde ABD desteğini de alarak bu amacına ulaştı.

Lübnan ve Suriye sahası İsrail Ordusu’nun tatbikat ve eğitim alanı hâlini aldı. Hattâ daha ileri bir yorumla “canlı bir simülasyon alanı” olarak kullanılıyor.

Bugün Gazze’ye kara harekâtını başlatan İsrail Gazze ile bir dönem faaliyetlerine devam edecek gibi gözüküyor. Burada beklentisi minimum zaiyat ile maksimum kazancı elde edecek bir harekât yapmaktır. Bu da çok kanlı ve agresif bir taarruz demektir. Katz’ın “Gazze Yanıyor” tweet'i bunun ipuçlarını veriyor.

Bundan sonra İsrail’in hareket tarzları neler olabilir?

İran defteri henüz kapanmadı. İran’a bir şekilde tekrar nokta saldırıları olacağı açık. İran Ortadoğu’da varım demek için Hizbullah ile temasını sürdürmeye devam ediyor. Lübnan cumhurbaşkanı buna sert tepki gösterdi. İran kendisini bütün Şiilerin lideri olarak görmekten vazgeçmediği sürece ve bu nedenle elini Orta Doğu’dan çekmediği sürece hedef olmaya devam edecek.

Yukarıda bahsettiğim gibi Suriye ve Lübnan artık yabancı bir bölge değil İsrail için.

Katar’a bir daha müdahale etmez çünkü Katar’da bir daha aynı hataya düşmez. Katar ile olan savunma anlaşmaları gelişerek devam eder ve Katar bir nevi İsrail’in finans kaynaklarından biri olur.

Mısır Arap NATO’sunu kurma niyetini biraz daha yüksek sesle seslendirmeye başlarsa sınırlı bir şekilde İsrail taarruzlarının hedefi olabilir. Tabiri caizse bu konuda çok fazla Arap ülkelerinin dolduruşuna gelmemelidir.

Ve Türkiye… Arap basın yayın organlarına göre İsrail hâlihazırda Türkiye’nin Suriye’de bazı gruplara sağladığı silah ve teçhizatı yok etmeye başladı bile. Güney Kıbrıs, Yunanistan ve ABD’nin de katılımı ile yaptığı 3+1 savunma anlaşmaları Türkiye’ye karşı yapmış olduğu psikolojik harp hareketleri ve hattâ taciz hareketleridir. Bunu en son Güney Kıbrıs Rum kesimine verdiği Barak Hava Savunma Sistemleri ile de göstermiştir.

Türkiye’nin saldırgan söylemlere rağmen İsrail’e karşı bir cephe açma niyetinin olmadığı da açık; fakat bu, sahada sınırlı bir şekilde temas olmayacağı manasına da gelmiyor. Sadece bu şekilde olmayabilir ve Türkiye’nin Hamas desteği devam ederse, Türkiye içinde Hamas liderlerinin bir şekilde öldürüldüğüne de şahit olabiliriz.

İsrail bu saldırgan tutumunu saldırdığı ülkenin ülke içerisindeki otoritesini kırmak, uluslararası alanda itibarını zedelemek, ekonomik olarak zarar vermek ve diğer ülkelere politikalarında değişiklik yapmaları konusunda gözdağı vermek için kullanmaya devam edebilir. İsrail ABD’den aldığı güç ve destekle bunu yapmaya devam edecektir.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

ETİKETLER: , , ,
Bunu Paylaşın