İş dünyasının en zor yılı

MDN İstanbul

Son dönemde küresel konjonktür, jeopolitik gelişmeler, seçimler, darbe girişimi, ABD ile olan gerginlikler gibi çok çeşitli nedenlerle hemen hemen her yıl çeşitli badireler atlatan Türkiye ekonomisi için 2019 ‘en zorlu’ yıl olarak gösteriliyor. Bunun nedeni ise finansal piyasalarda geçen yıl ağustos ayında başlayan çalkantının artı şoklarının reel sektöre bir bir sirayet etmesi olarak gösteriliyor

Bu durumun farkında olan ekonomi yönetimi de hem sektörel bazda hem de ölçeksel bazda reel sektörü rahatlatacak adımlar atıyor. Gayrimenkul sektörüne ayrı, otomobil sektörüne ayrı piyasayı rahatlatacak adımlar atan ekonomi yönetimi, 14 bankanın katılımıyla KOBİ’lere de 20 milyar TL’lik düşük faizli ve 6 ay geri ödemesiz kredi paketi açıkladı. Gazetemizin yayına hazırlandığı günlerde ise ekonomi yönetiminin 2,5 milyon esnaf için; markalaşmadan, kira desteğine, vergi ve primden, kooperatif kurulmasına kadar birçok teşvik verilecek paket hazırlığında olduğu haberleri basına yansımıştı.

‘Bilançolarda önemli tahribat var’
Elbette ki, ekonomi yönetiminin bütün bu adımları; piyasada oluşan başta nakit sıkışıklığı olmak üzere bir çok yaraya pansuman işlevi görme amaçlı atılıyor. Peki atılan bu adımlar açılan bu yaraya ne kadar merhem olacak? Bu sorunun yanıtını ararken, önce Türkiye’nin en büyük grubu olan Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç’un grup dergisi ‘Bizden Haberler’de yer alan bir konuşmasına göz atmakta fayda var. Dergide yer alan habere göre, Ömer Koç, Koç Topluluğu’nun 32’nci Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı’nda yaptığı konuşmada ağustos ayında finansal piyasalarda yaşanan çalkantı ve sonrasında ortaya çıkan nakit sıkışıklığının şirketler kesimi bilançosunda önemli bir tahribat yarattığını belirterek, “İş dünyasını zor bir yıl bekliyor” diyor.

‘Taşlar yerinden oynayacak’
Aslında bir çok ekonomist de bu yılın zor bir yıl olacağını hatta şirketler kesimi için tarihin en zor yılı olacağını söylüyor. Ekonomistler bunun nedenini ise şöyle sıralıyorlar, “Çünkü şirketler kesimi yeniden yapılandırılacak. Konsolide olacaklar, sermayelerini güçlendirecekler, borç ödeyecekler, ödeme yapamayanlar satış veya birleşme yoluna gidecek. Hatta ticari hayattan çekilenler olacak.”
Uzmanlar, şirketlerin yaşadığı sorunun başka çözümü olmadığını belirterek, içinde bulundukları zorlu durumdan ancak küçülerek, mali bünyelerini sağlamlaştırarak ve borç ödeyerek çıkabileceklerinin altını çiziyor. Dolayısıyla borç yeniden yapılandırmanın ve finansmana erişmenin ana gündem maddesi olacağı belirtiliyor. Yeniden yapılandırma olmadan ekonomide yola devam etmenin pek mümkün görünmediğini kaydeden uzmanlar, artık kazanmadan harcama ve ürettiğinin üzerinde tüketme durumunun sürdürülemez noktaya geldiği vurguluyor. Uzmanlar, küresel koşullar ve konjonktürdeki değişime de dikkat çekiyor. Şirketler kesiminin yeniden yapılandırmasının başarılması halinde önemli bir kazanç sağlanacağını belirten uzmanlar, aksi taktirde giderek büyüyen borç kamburu ile şirketler kesiminin ekonominin en büyük yükü ve sorunu haline geleceğinin altını çiziyor.

Bunu Paylaşın