Hürmüz Boğazı’nın kapatılması petrol fiyatlarını artırıp, büyümeyi baskılayabilir
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının küresel ekonomik büyüme üzerinde ciddî olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda uyarıda bulundu. Özellikle enerji fiyatlarındaki hızlı yükselişin, zincirleme şekilde küresel ekonomiyi sarsabileceğine dikkât çeken Georgieva, petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın büyüme tahminlerini aşağı çekebileceğini ifade etti.
İkincil ve üçüncül etkiler söz konusu olabilir. Eğer büyük ekonomilerin büyüme beklentilerini vuran daha fazla türbülans yaşanırsa, bu durum küresel büyüme görünümünde aşağı yönlü revizyonları tetikler.
Hürmüz Boğazı Krizi ve etkileri
İran, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkeye yönelik doğrudan saldırısına misilleme olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatma kararı aldı. Dünya petrol arzının yaklaşık yüzde 20’si, Basra Körfezi’ni Umman Körfezi’ne bağlayan Hürmüz Boğazı üzerinden geçiyor.
Pazar gecesi gelen haberlerin ardından petrol fiyatları yüzde 5’in üzerinde artarak son beş ayın zirvesine, yani varil başına 81,40 dolara çıktı. Pazartesi sabahı ise Brent ham petrolü, yüzde 1,2 artışla 77,94 dolar seviyesinde işlem gördü.
Goldman Sachs: Fiyatlar 110 Dolara ulaşabilir
Uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs, boğazdaki petrol geçişinin bir ay boyunca yüzde 50 azalması, ardından da 11 ay boyunca yüzde 10 düşük kalması durumunda, petrol fiyatlarının varil başına 110 dolara kadar yükselebileceği tahmininde bulundu.
Rubio’dan Çin’e Çağrı
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Fox News’e yaptığı açıklamada, İran’ın boğazı kapatma hamlesinin kendisi için “ekonomik intihar” olacağını savundu. Çin’e çağrıda bulunan Rubio, Pekin’in Tahran üzerinde etki kurması gerektiğini belirtti:
Pekin’deki Çin hükümetini İran’ı aramaya teşvik ediyorum. Çünkü Çin’in enerji ihtiyacının büyük bölümü Hürmüz Boğazı’ndan geçen petrole bağlı.
Küresel ekonomi tehlikede
Uzmanlar, ABD-İran geriliminin uzun süreli bir çatışmaya dönüşmesi durumunda, küresel büyüme tahminlerinin yeniden gözden geçirileceğini, özellikle de gelişmekte olan ülkelerin bu durumdan ciddî şekilde etkileneceğini öngörüyor.
Georgieva’nın sözleri, IMF’nin enerji ve jeopolitik risklerin ekonomi üzerindeki etkisini çok önemsediğini ortaya koyarken, uluslararası kamuoyunda da diplomasi çağrılarını artırabilir.
