‘İkinci Nesil’ sonarların dünya üzerinde kullanımları

MDN İstanbul

Harp sahası, teknolojik gelişmelerin hızlanmasıyla her geçen gün daha karmaşık bir hâl alıyor. Sensörler, silahlar ve yetenekler her yeni gün üstün özelliklerle donatılarak baştan başa yenileniyor.
Bu teknolojik yönelimi okumak bu alanda fikri çarpışmalardan değer üretmek adına üniversitelerimizde çeşitli çalıştay, konferans, forum vb. faaliyetler ardı ardına gerçekleşiyor. Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR) tarafından düzenlenen “Sualtı Akustiği ve Sonar Teknolojilerinde Güncel Paradigmalar’’ konulu Forum, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Köymen’in iki oturumda yaptığı sunumlarla Rahmi Koç Müzesi’de 19 Eylül 2018 tarihinde gerçekleştirildi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, savunma sanayi kamu ve özel sektör firma yetkilileri ile Deniz Kuvvetlerinden emekli amirallerin katılımıyla gerçekleşti.Prof. Dr. Hayrettin Köymen’in iki sunumu da akustik dünyasının ve sualtı teknolojilerinin savunma sanayi paydaşları, üniversitelerimiz ve kamu kurumlarımızın dikkatine sunuldu. İlk sunumda sonar teknolojilerinin gelişimini özetleyen Prof. Dr. Köymen, halihazırda kullanılan sonarların verimlilikleri, teknolojik hazırlık seviyeleri ve yeterlilikleri üzerine dikkat çekici bilgiler paylaştı. Okyanuslarda seyreden donanmalar ile sığ su donanmalarının kullandığı sonarların farklı olması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Hayrettin Köymen ‘İkinci Nesil’ sonarların dünya üzerinde kullanımları ve bu teknolojinin gelişim süreci üzerine teknik bilgiler paylaştı.Klasik sonar ile dünyada bazı bahriyeler tarafından kullanıldığı bilinen “Spread Spectrum/Dağıtılmış Görüngeli’’ sonar arasındaki farkların tartışıldığı ilk oturumda, “Spread Spectrum/Dağıtılmış Görüngeli’’ sonarların düşük güç ile daha uzun menzil avantajı sağladığı ve bu sayede taktik sahada avantaj sağlanabileceğinin çeşitli kaynaklarda yer aldığından bahsedildi. Bu anlamda ülkemizde de Ar-Ge faaliyetlerine hız verilmesi ve sonar teknolojilerinin çok daha gelişmiş seviyelere çıkarılması gerektiğine vurgu yapıldı.

İkinci oturumda sualtı akustik savunma teknolojisi ihtiyacını karşılama yöntemi üzerine görüşlerini belirten Prof. Dr. Köymen, ikinci nesil sonar teknolojisine kavuşulması için alışılmış yöntemlerin dışına çıkılarak bu alanda ürün odaklı gerçek ve tutarlı bir Ar-Ge süreci yönetilmesi gerektiğinin altını önemle çizdi. Sunumda ayrıca akustik dünyasında yetişmiş insan gücünün azlığından, önümüzdeki dönemde kamu ile üniversitelerin ve özel sektörün koordinesinde yeniden tasarlanmış bir ekosistem ihtiyacı olduğundan ve sualtı akustik teori ve teknolojisi, Piezo ve mühendislik seramikleri üretim teknolojisi, sistem performans testleri, sistemin işlevsel ana mimarisi ve wet-end olarak tanımlanan dizin ve dizin elemanı tasarım ve üretimi, arayüz elektroniği, ön-yüz sayısallaştırma, sistem içinde gömülü olarak kullanılacak sualtı akustiğine uygun örtülü iletişim sinyal tasarımı, dizin elemanları arasındaki akustik etkileşimi gözeten ışın oluşturma algoritması, sistem içinde gömülü olarak kullanılacak şekilde ortam verisi kullanarak propagasyon bilgisinin üretilmesi ve sonar dome tasarımı gibi çeşitli konularda yetişmiş insan gücüne erişilmesi gerekliliğinden bahsedildi.

Bunu Paylaşın