Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın beklenmedik faiz artırım kararı, yalnızca finans çevrelerinde değil, aynı zamanda basın dünyasında da yankı uyandırdı. Ekonomistlerin büyük kısmı faiz oranının sabit kalmasını ya da sınırlı bir artışla 100 baz puan seviyesinde yükselmesini beklerken, Merkez Bankası politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya çıkararak piyasalarda şaşkınlık yarattı. Bu karar, hükûmete yakın medya organlarında birbirinden oldukça farklı tepkilere yol açtı.
Yeni Şafak'tan “ekonomiye darbe” yorumu
Hükûmete yakın gazeteler arasında yalnızca Yeni Şafak, Merkez Bankası’nın faiz kararını yorumlayarak manşetine taşıdı. Gazete, söz konusu faiz artışını “ekonomiye darbe” olarak nitelendirdi. Manşetteki söylem, faiz karşıtı bir ekonomik duruşun sürdüğünü ve bu artışın hükûmet çizgisine aykırı bulunduğunu yansıttı. Bu söylem, iktidarın temel ekonomi politikası olan düşük faiz – yüksek üretim modelinden sapmaya karşı bir tepki olarak yorumlandı.
Yeni Akit: Hedef CHP ve “faiz lobisi”
Öte yandan Yeni Akit gazetesi, 18 Nisan 2025 tarihli sayısında konuyu tamamen farklı bir zemine taşıdı. Gazete, “Faizcinin imdadına CHP yetişti” başlığıyla verdiği haberinde, faiz artışını doğrudan Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağlayarak, kararı bir siyasi komployla ilişkilendirdi. Haberde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma sürecine, üniversite ve lise gençliğine yönelik sokağa çağrı iddialarına ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına yer verildi.
Gazete, Merkez Bankası'nın faiz artışını; CHP’nin “kaos planı” sonrası piyasaların istikrarsızlaşmasıyla zorunlu hâle geldiği şeklinde yorumladı ve “faiz lobisinin” bu durumdan memnuniyet duyduğunu ileri sürdü. Aynı haberde, KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç’in bu artışa olumlu yaklaştığı ifadeleri de yer aldı.
Bu haberle birlikte Yeni Akit, ekonomideki yapısal sorunlar yerine siyasi aktörleri hedef göstererek, hükümete yakın medya çevrelerinde ekonomik krizin sorumluluğunu muhalefete yükleme stratejisinin sürdürüldüğünü gösterdi.
Sabah, Hürriyet ve diğerleri: Rakamla yetinen yayın çizgisi
Sabah, Hürriyet ve diğer hükûmet yanlısı medya organları ise Merkez Bankası’nın faiz kararına dair yalnızca teknik bilgileri aktarmakla yetindi. Yorum yapmaktan kaçınan bu yayınlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın “Enflasyonun ana eğilimi geriledi” şeklindeki açıklamasını öne çıkararak, faiz artışının geçici bir teknik müdahale olduğu imajını vermeye çalıştı.
Aynı yayınlarda, Para Politikası Kurulu tarafından açıklanan gecelik borç verme ve borçlanma faiz oranlarındaki artışlar da yalnızca sayısal düzlemde sunuldu. Yüzde 46’ya çıkarılan politika faiziyle birlikte, gecelik vadede borç verme faiz oranı yüzde 49’a, borçlanma faiz oranı ise yüzde 44,5’e yükseltildi.
İmamoğlu süreci ve ekonomi: görmezden gelinen bağlantılar
19 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından, döviz kuru başta olmak üzere birçok ekonomik göstergede sert dalgalanmalar yaşandı. Ancak hükûmet yanlısı basın, bu gelişmelerle faiz artışı arasındaki olası korelasyonu sistematik biçimde göz ardı etmeye devam ediyor.
İktidara yakın medya, ekonomi ile siyaset arasındaki doğrudan bağlantıyı kurmaktan kaçınarak, Merkez Bankası’nın aldığı kararı izole bir teknik hamle gibi sunmaya çalışıyor. Ancak Yeni Şafak ve Yeni Akit gibi gazetelerin birbirinden farklı ancak aynı ideolojik blok içinde yer alan tepkileri, bu medya yapısının faiz konusunda ortak bir söylem üretmekte zorlandığını ortaya koyuyor.
Bu haberin/makalenin/çevirinin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.