Tozlu tarih kitaplarının arasından bambaşka bir dünyaya geçip tuzlu suya gönül vermiş Gani Ship Spares Vice President Gül Sandıkçı ile Hyundai’nin Koreli olmayan tek temsilcisi olmalarından, erkek egemen bir sektörde kadın çalışan olmaya uzanan bir sohbet gerçekleştirdik
Öncelikle Gül Sandıkçı’yı biraz tanıyabilir miyiz? Denizcilik sektörüne nasıl girdiniz?
Ben aslında tarih mezunuyum. Daha sonra sanat tarihi üzerine master yaptım. 2001 krizinde mezun olduğum için iş ilanlarının sadece bir sayfa çıktığı bir dönemde iş bulmak çok zordu. İlanlara bakarken Oyster Yacht’ta bir iş buldum. Tam bir deniz aşığı olmam sebebiyle karşıma şans eseri çıkan bu iş beni çok heyecanlandırdı. Görüştük, o an için açıktaki pozisyon bana uygun değildi ama aramızda çok iyi bir iletişim oluştuğu için beni denizcilik sektörüne kazandırmak istediler. Ve beni Gani ile tanıştırdılar. Zaten tam bir deniz aşığı olduğum için bu işi çok sevdim ve çalışmaya başladım, 20 senedir de sektördeyim. Hem makineleri çok seviyorum hem denizi çok seviyorum. İşimi severek yaptığım için öyle pek çalışıyormuşum gibi de düşünmüyorum. İşim benim için bir hobi gibi. Aslında bizim meslekte mesai kavramı olmadığı için iş zamanımızın çoğunu kaplıyor. Uluslararası şirketlerle çalıştığımız için düzenli bir saatimiz olamıyor. Dolayısıyla sevilmezse yapılacak bir iş değil. Memur bir aileden geliyorum. Kendim de öğretmenlik için formasyon aldım. Eğitimimden de kopmadan şimdiki mesleğime gönül verdim, çalışanlarımıza hep bir öğretmen gibi yaklaşıyorum.Denizi çok seviyorum, hep hayatımın merkezinde o nedenle kızımıza denizkızı anlamına gelen Elizya ismini verdik.
Gani denizcilik sektörüne hangi alanda hizmet veriyor?
Gani, yaklaşık 17-18 senedir Hyundai’nin temsilciliğini yönetiyor. Hyundai şu anda dünyanın en büyük makine üreticisi ve biz şu anda onların Koreli olmayan tek temsilcisiyiz. Hedef kitlemiz de ağırlıklı Avrupalı armatörler.
Koreli olmayan “tek temsilci olma” şansını nasıl yakaladınız?
Genel Müdürümüz Ümit Sandıkçı’nın Korelilerin tamamen Avrupa egemen bir piyasaya yeni açılmaya başladıklarında onlardaki ışığı görmesi ve hızlı davranması ile gelişti. Tabii ki şirketimizin başarılı olmasıyla da oldukça alâkalı bir durum. Kore dışındaki ilk uluslararası satışı biz gerçekleştirdik. Ana makine olarak Hyundai’nin kendi üretimi olan HIMSEN’in ilk satışını biz gerçekleştirdik. Jeneratör satışını da yine ilk biz yaptık. Bu satış başarılarımız sonrasında şu anda referans listemizde yaklaşık 200 makinemiz bulunuyor. İlişkilerimiz güzel ilerliyor. Hyundai’nin hem servis hem komple makine ve yedek parça satışını yapıyoruz. Yeni inşalar genellikle Uzakdoğu’da yapıldığı için Kore bizim için önemli bir pazar. Kore’nin yanı sıra İngiltere ile de çalışıyoruz ama ağırlığımız Kore.
Elizya isminde bir şirketiniz daha var faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Gani haricinde bir de kızımızın adını verdiğimiz ELIZYA Maritime and Energy Investments şirketimiz var. Burada da; Daros (Federal Mogul 2 zamanlı MAN&WARTSILA makine segmanları OEM üreticisi), BOSCH Türkiye (Partner’i olarak Bosch yakıt ekipmanları), MFT (Marine Fluid Tecnology-Blending On Board Sistemi), GYROMETRIC (Shaft Monitoring & Vibration Measuring) ve CHALWYN (Diesel Engine Safety Products) firmalarının temsilciliklerini yürütmekteyiz.
Gani için satış sonrası müşteri memnuniyeti nedir?
Bizim için müşteri memnuniyeti geminin geç kalmaması, armatörün bizden memnun ayrılması ve malzemenin hatasız teslim edilmesidir. Biz genelde gemi ekipmanları ve yedek parçaları sağlıyoruz. Kore’de Hyundai Tersanesi’yle çalışan firmaların temsilcisiyiz. Temsilciliklerimizden bir tanesi de KSB SEIL, hem ODME kalibrasyon ve VRC sistem servisi hem de ekipman ve yedek parça satışı yapıyoruz. Oil Discharge Monitoring Equipment (ODME) sistemlerini yapıyorlar. Boşaltım yapılabilecek yerlerin lokasyonunu belirleyen bir sistem. Türkiye’de servis sağlıyoruz ayrıca istenirse Togo da dâhil olmak üzere yaklaşık 5-6 Afrika ülkesine servis veriyoruz. 2017’de İngiltere KSB’yi satın aldık. Avrupa’da da İngiltere üzerinden servis veriyoruz. ABD’de de Houston’da servisimiz ve mühendisimiz var. Gerçekten donanımlı bir ekibimiz var Houston’da. Hem helikopter hem offshore sertifikaları var. Offshore tesislerine servis veriyoruz. Trinidad ve Tobago’da, Barbados’ta bile servis verdik.
Ortalama ne kadar sürede servis hizmeti sağlıyorsunuz?
Bizim servis sürelerimiz maksimum 1 gün içerisinde biter. Aynı gün içerisinde gemiye biner ve çıkarız. Arızalı bir alet varsa maksimum 2 gün sürer.
Montaj kısmını kendiniz mi yapıyorsunuz yoksa tersaneye/gemi personeline mi bırakıyorsunuz?
Yedek parçalar için böyle bir ihtiyaç yok, geminin kendi ekibi yapıyor. Ekipman sattığımız zaman kendi sağladığımız makinelerimizi biz kuruyoruz. Ayrıca bunların yedek parçalarını da biz sağlıyoruz.
Çalıştığınız ülkelerdeki çalışma disipliniyle ülkemizi karşılaştırabilir misiniz?
Koreliler gerçekten çok iyi takım çalışması yapıyorlar. Biz Türkler ise bireysel olarak mükemmeliz. İnanın bizden daha iyisi yok. İnanılmaz derecede pratiğiz. Mesela üç gün sürecek işi biz bir günde kaliteden ödün vermeden yapıyoruz. Ancak organize olma kısmında Koreliler kadar iyi değiliz. Koreliler de bireysellik konusunda iyi değiller ama bir araya geldiklerinde muazzam bir iş çıkartıyorlar.
Avrupalıları eskiden iş konusunda çok iyi buluyordum. Ancak artık büyük bir çoğunluğunda doygunluktan olduğunu düşündüğüm bir ağırlık söz konusu. Açıkçası hızımıza yetişemiyorlar yetişmeyi de umursamıyorlar.
Gemi makineleri ve yedek parçaları ülkeler arası değişen standartları nedeniyle zaman zaman gümrüğe takılabiliyor. Sizin ithalat sürecinde zorluk yaşadığınız oluyor mu?
İthalatta çok ciddi sıkıntılar çıkabiliyor. Özellikle denizcilik üzerine üretilen yedek parçalara yönelik çok fazla bir özel standart bulunmuyor. Bunun ayrımını ispatlamak için zaman kaybettiğiniz durumlar oluyor.
Ama daha öncelikli sorun iskonto vergisi. Yurtdışından gelen faturanız iskontolu gelirse ekstra yüzde 3 vergisi var. Yurtdışındaki firmaların sistemleri, faturaları iskontolu çıkardığı için burada vergi sorunuyla karşılaşıyoruz.
Türkiye’nin gemi inşa yan sanayini nasıl değerlendirirsiniz?
Ülke olarak çok güzel yerlere gittiğimizi düşünüyorum. Eskiden dışarıya çok bağımlıydık ama artık pek çok kaliteli ürün üreten şirket bulunuyor. Türkiye gerçekten iyi yerlere geldi. Daha da iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Hem kaliteli hem de ucuz yan sanayi ürünü sağlayabiliyoruz.
Türkiye’nin sektördeki yerini nasıl değerlendirirsiniz?
Türkiye’de denizcilik alanında nitelikli işler yapılıyor. Yapılan işlerden gurur duyuyorum. Ama sektörün daha fazla destek alması gerekiyor. Çünkü daha önce de söylediğim gibi elindeki işi çok hızlı ve eksiksiz, kaliteden ödün vermeden yapan bir karakterimiz var. Özellikle gemi tamir işlerinde son derece pratiğiz. Yeni inşada Japonya ve Kore bizden büyük ama standart işler yapıyorlar. Biz ise daha spesifik anahtar teslim işler yapıyoruz. Çoğunlukla yeni şeyler deniyoruz. Tersanelerimiz kendisini sürekli geliştiriyor.
Eskiden Türk gemileri dendiği zaman limanlarda sıkıntı yaşanıyordu. Artık bu konuda da oldukça geliştik. Gemilerin limanlarda tutulduğunu, ceza aldığını artık duymuyoruz.
Benim hayâllerimden birisi de Suezmax, Panamax gibi bizim de Bogazicimax gibi bize özel gemilerimizin olması. Koster filomuza kendi özel gemilerimizi üretsek yerinde olur.
Balıkesir’de kurulması planlanan yeşil hidrojen tesisi için GMKA, Enerjisa Üretim, Eti Maden, TÜBİTAK MAM ve Aspilsan Enerji bir araya geldi. Bu gibi projelerin denizcilik sektöründe de geliştirileceğini umuyorum. Türk denizcisi devletten gerekli desteği alırsa dünyada çok daha fazla söz sahibi olabilir. Türkiye eğer denizcilikte sürdürülebilir politikalar geliştirebilirse dünya deniz ticaret hacminden aldığı payı artırabilir. Çok değil az zamanda yaparız. Bunun için müthiş bir potansiyele sahibiz. Temelimiz var yeteneğimiz var. Devlet, özel sektör ve tabii üniversiteler ciddi, çok bileşenli ve sürdürülebilir bir planlama yaparlarsa bunu az zamanda başarabiliriz.
Yeni enerji kaynakları hakkında neler yapıyorsunuz?
Hyundai yeşil yakıt değişimlerini yakaladı. Bir süre sonra hidrojen yakıtlı motorlar için teklifler de vereceğiz. Hâlihazırda teklif sunduğumuz alternatif yakıtlı ürünler de mevcut.
Bizim ayrıca şirket olarak hidrojen yakıtına yönelik araştırmalarımız da bulunuyor. Yakın bir gelecekte projelerimizi piyasaya sunmaya hazırlanıyoruz.
Gül Sandıkçı sosyal sorumluluk projeleri kapsamında neler yapıyor?
WISTA ile oldukça uzun bir süre çalıştım. Çok emek harcadım ve bütün sosyal proje desteklerimi WISTA üzerinden gerçekleştirdim. Gül Gül Gül Gül Gül Gül Gül Gül Gül
Uzun, büyük, geleneksel olarak donatılan bir yelkenli gemisi olan tall ships’lerde engelli vatandaşlarımıza yelken eğitimi verdik. Benim için oldukça özel bir projeydi. WISTA kurulduğundan beri özellikle kız öğrencilere burs sağlıyor. Pozitif bir ayrıcalık sağlıyoruz. WISTA çok büyüdü. Yirmi kişi kurmuştuk şimdi 200 üyemiz var. Sektörde kadın bilinirliği, kadın varlığı açısından oldukça önemli. Bizi diğer STK’lar, Kuruluşlar toplantılara davet ediyorlar. Sektörde artık oldukça yetenekli kadınlar var.
Erkek egemen bir sektörde kadın denizcilerin yerini nasıl değerlendirirsiniz?
Kadınlara karşı dünya genelinde hâlâ bir önyargı var sektörde. Kendimden örnek vermek gerekirse, sektörden birisiyle sohbet ederken bir süre sonra karşımdakinde bir tavır değişikliği gözlemliyorum. Bir kere bir kadın olarak aktif olmanı beklemiyorlar. Konuyla ilgili teknik bilgiye sahip olmanı ve işe hâkim olmanı beklemiyorlar, hep bir eksik arıyorlar. Keşke bu önyargıyı kökten değiştirebilecek bir şeyler yapılsa.
Kadınlar olarak maalesef biz erkeklerden daha çok çalışmak, her soruya cevap vermek zorundayız. Çünkü hemen ‘‘kadın işte ancak bu kadar bilebilir’’ diye yaftalanıyoruz. Örneğin teknik konuşmalarda bana, bir yedek parçacıya sorulabilecek en basit şeyi bile bilip bilmediğimi soruyorlar. Sektörün genelinde küresel anlamda bu tarz yaklaşımlar var. Bu zamanla biraz yumuşadı ama yine de kadınlardan hâlâ daha çok şey bilmesi ve yapması isteniyor. Erkeklerden böyle bir şey istemiyorlar. Dünyadaki bütün kadınların hep daha fazlasını yapmaya yönelik kaygıları olduğunu düşünüyorum.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.