Gerçek kahramanlar

Gökhan Esin

gokhanesin@marinedealnews.com

Superman, Lois Lane’i etkilemek için bir parça kömürü avucu içinde sıkıştırarak elmasa dönüştürmüştü. Şu an böyle bir güce sahip değiliz. Ama atalarımıza kıyasla birçok süper güce sahibiz. Peki, süper güçlerin büyük bölümünü konteynere borçluyuz desek… Bakalım öyle mi?

İnovasyon ile küresel ticaret dediğimiz sistem sayesinde 1800’lü yıllara kıyasla hepimiz superman ya da superwoman.

Günümüzde bir parmak hareketiyle, evler aydınlatılabiliyor, ısıtılabiliyor, soğutulabiliyor hatta su sıcaklığı ayarlanabiliyor. Televizyon, internet, mobil cihazlar sayesinde yüzlerce, binlerce kilometre ötede, dünyanın diğer tarafında neler olduğu öğrenilebiliyor. 

Uzaktaki insanlarla iletişim kurulabiliyor. Halbuki, 200 yıl önce bırakın konuşmayı, mektubun ulaşması bile aylar alabiliyordu. Şimdi yeryüzü üzerinde uçarak dünyayı gezmek mümkün. Dünyanın diğer ucunda yetişen bir ürünü sokaktaki marketten almak da mümkün.

Evdeyken internet üzerinden dünyanın birçok yerini saniyeler içinde izleyebildiğimizi Augustus Caesar görseydi eminim hayrete düşerdi. Caesar döneminde, konuşmacıları sadece meydan kalabalığı dinliyorken, günümüzdeki bir konuşmacıyı canlı olarak milyonlar izleyebiliyor.

Tıbbi cihazlar ya da ilaçlar sayesinde bir doktorun hayat kurtarması an meselesidir. Diyet, planlı egzersizin faydalarını da unutmamalı. Genetik kodun çözülmesi sayesinde gelecek hakkında endişeler azalmadı mı? Bakalım artan bilgi birikimi ve küresel ticaretin etkileri nasıl bir gelişim sağladı?

Konteyner olmasaydı ne olurdu?
1896 yılında, Olimpik Oyunlardaki ilk modern maratonun galibinin kim olduğu bilinmiyor ama maratonun yaklaşık 3 saatte tamamlandığı biliniyor. Modern insanlar basit bir fiziksel hareket olan koşuda bile atalarına göre daha iyi performans sergiliyor. İlk modern olimpiyatta, 100 metreyi 12,6 saniyede koşan biri madalya alabiliyordu. Günümüzde, katılımcı olabilmek için en az 9,98 saniyede koşmak gerekiyor. Bu gelişime en büyük katkı; sistematik antrenman, planlı diyet ve dikkatli adımlar değil de nedir? Demek ki, yavaş şekilde oluşan bilgi birikimi bizleri daha üretken hale getirdi.

Geçmişte, başarılı atletler çoğunlukla Avrupa ve ABD’den çıkarken, günümüzde çok daha geniş bir coğrafyadan geliyorlar. Örneğin, en iyi sprinterler çoğunlukla Jamaika ya da ABD’den gelmektedirler. Uzun mesafe koşucuları ise, Doğu Afrika kökenlidir. Atletizmde iş hayatı gibi, küreselleşme, bazı bölgelere rekabet avantajı sağlamış. Sportif performanstaki bu coğrafi değişim, ekonomik kaynaklar için iyi bir metafordur. Uluslararası ticarette atletizm gibi coğrafi değişim yaşadı, sınırları haylice genişledi!

Yüzyıldan daha kısa bir süre önce önemli bir inovasyon yapıldı. Bir kutu, metal büyük bir kutu… Yollarda, trenlerde ve limanlarda gördüğümüz kutular. Belki siz görmeden önce dünyanın bir diğer ucundaydı!

İşte bu büyük metal kutu doğmasaydı, küresel ticaretin bu derece süratli gelişmesini beklemek hayal olmaz mıydı? Bu kutular dünya ticaretini değiştirmedi mi?

Örneğin; geçmişte ithalatçılar ürüne olacak talebi tahmin ederdi, buna göre stok yapardı, çünkü ürünü kısa sürede ithal etme şansı yoktu. Konteyner taşımacılığı ile bu yöntem eskide kaldı. Taşınacak yük miktarı ve sefer sıklığı arttı. Paket hacimleri küçüldü. Meseleyi uzatmadan şöyle diyebiliriz; konteyner sayesinde en yüksek dağıtım hızı ve dağıtım güvenilirliği en düşük maliyetle yapılır hale geldi. 

Gerçek kahramanlar…
Birçok açıdan günümüz insanı, atalarına göre süper güçlere sahiptir. Bu süper güçlerimizi inovasyon ve konteyner taşımacılığı ile şahlanan küresel ticarete borçluyuz, desek yalan olmaz sanırım! Eğer konteyner taşımacılığı olmasaydı, yarı mamuller, tam mamul olabilmek için dünyayı gezemeyecekti. Gezseydi, oluşan maliyet nedeniyle, belki de satılamayacaktı. Konteyner ekonomilerin birbirine bağlanmasını sağladı.   

Eskiden, mesajlar koşarak iletilirdi, bugün dünyanın en hızlı koşucusuyla bile mesaj göndermek istemezsiniz. Twitter’a girmeniz ya da e-mail atmanız yeterli! Benzer şekilde, tam ve yarı mamulleri konteynere koymadan nakletmek ister misiniz?

İnsanlık süper güçlere sahip oldu olmasına ama kimlerin sayesinde? Henry Ford: “Birçok müşterisinin, daha süratli bir at olup olmadığını sorduğunu” yazıyor, gözlemlerinde… Gerçek kahramanlar; mesajların ışık hızı ile taşınabileceğini görebilenler ve işleri farklı yolla yapmanın en iyi yöntem olduğunu gören girişimcilerdir. İnsanlığa süper güçleri sağlayan, yaratan girişimcilerdir.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın
gokhanesin@marinedealnews.com