ITF’nin yayınladığı verilere göre, gemi terk edilme vakaları bir önceki yıla kıyasla yüzde 33 artış gösterdi. Pek çok gemici; aylarca maaşsız, yiyeceksiz, susuz veya tıbbi bakımdan mahrum bırakıldı
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu'nun (ITF) yayımladığı verilere göre, gemi terk edilme vakaları 2025 yılı Mayıs ayında bir önceki yıla kıyasla yüzde 33’e yakın artış gösterdi. 2024 yılının aynı döneminde 119 olan vaka sayısı bu yıl 158’e ulaştı.
Bu terk olaylarından en az 1.501 denizci etkilendi. Pek çoğu aylarca maaşsız, yiyecek, su veya tıbbi bakım olmadan, hatta bazen liman tesislerine erişimden dahi mahrum bırakıldı. ITF, bu tablonun küresel denizcilik sektöründe kötüleşen insani krizi gözler önüne serdiğini açıkladı.
Kaybolan armatörler en önemli sorun
ITF Denetim Başkanı Steve Trowsdale, sorunun ortadan kaybolan armatörlerden kaynaklandığını belirterek, “Çoğu zaman düşük standartlı bayrak devletleri tarafından korunuyorlar ve bu devletler hiçbir şey yapmıyor,” diyen “Çoğu zaman geminin gerçek sahibini bile tespit etmek imkânsız hale geliyor. Bu cezasızlık, durumu tehlikeli kılıyor” ifadelerini kullandı.
Küresel ticaretin motoruna yakışmıyor
ITF Genel Sekreteri Stephen Cotton da gemi terklerinin artan, sistematik bir sorun haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu: “Her rakamın ardında, sektör ve düzenleyici hükümetler tarafından yüzüstü bırakılmış bir insan var. Geçen yılki vahim rekorun bu yıl kırılması, acil reform ihtiyacının açık göstergesi.”
“Denizcilik küresel ticaretin motoru ama çalışanları adeta harcanabilir olarak görülüyor” diyen Cotton, FOC sisteminin ifşa edilmesi ve reforme edilmesi gerektiğini vurguladı. Her geminin gerçek sahibiyle şeffaf ve izlenebilir bir bağlantı kuracak bir bayrak taşıması gerektiğinin altını çizen Cotton, “Bir gemiyle sahibi arasında gerçek bir bağ kurmadıkça ve uluslararası deniz hukukunun uygulanması için siyasi irade ortaya konmadıkça, bu kriz sona ermeyecek. Tüm dünya harekete geçmeli” diye konuştu.
Dünya ticaretinin yüzde 90’ı gemilerle
Dünyadaki ticaretin yüzde 90’ını taşıyan 1,5 milyondan fazla denizciyle, ITF gemi terklerinin denizcilikte yeni bir norm haline gelmemesi için acil önlem alınması gerektiğini kaydetti. Gemi terk edilmesi genellikle, armatörlerin yasal ve mali yükümlülüklerinden kaçıp gemideki mürettebatı maaş, kumanya veya destek olmaksızın kaderine terk etmesiyle yaşanıyor.
ITF ve küresel denetim ağı, 2024 yılında bu tür vakalarda 58,1 milyon dolardan fazla alacağı tahsil etti. Bu tutarın 13,5 milyon doları terk edilmiş gemi mürettebatı için geri kazanıldı. 2025 yılı başından bu yana ise ITF, terk edilen denizciler için 4,1 milyon dolar daha tahsil etti. Ancak ITF, artan vakalar karşısında müdahale kapasitesinin zorlandığını ve denetim mekanizmalarının yetersiz kaldığını belirtiyor.
Temelinde “Kolay Bayrak” var
ITF’ye göre, bu krizin temelinde “kolay bayrak” (FOC – Flag of Convenience) sistemi yatıyor. Bu sistem, gemilerin zayıf denetim, düşük vergi ve sınırlı şeffaflığa sahip ülkelere kayıt olmasına olanak tanıyor. Günümüzde dünya ticaret filosunun yüzde 50’sinden fazlası bu tür ülkelerde kayıtlı ve tüm gemi terk vakalarının yüzde 80’inden fazlası bu ülkelerle bağlantılı.
ITF, son dönemdeki kötüye kullanımlar nedeniyle Tuvalu ve Gine Bissau’yu resmi kolay bayrak listesine ekledi. Böylece listede yer alan ülke sayısı 45’e çıktı. Her iki ülke de yaptırımları ihlal eden ve denetimden kaçan “gölge filolarla” ilişkilendiriliyor.
Gemi terkleri nasıl önlenir?
ITF, gemi tescil sistemlerinin küresel çapta elden geçirilmesi ve düzenleyicilere daha güçlü uygulama araçları verilmesi çağrısında bulundu. Önerilen başlıca reformlar ise: gemi sahipliğinde tam şeffaflık zorunluluğu, maaş gaspı veya terk vakalarıyla ilişkilendirilen gemilerin alıkonulmasına yetki verilmesi, FOC kayıtları için uluslararası hesap verebilirlik standartları, terk edilen denizcilere maaş, kumanya ve geri dönüş garantisinin sağlanması.





