Organizasyonun gala yemeğine katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, kumanyacılar tarafından gemilere gönderilen hayvansal ürünlerin anlık veteriner kontrollerine ilişkin, ilgili tebliğde düzenlemeler yapıldığını müjdeledi. Pakdemirli, “Sizlerin de bildiği üzere, gemi kumanyacılığı için gümrük antrepolarından gemiye gönderilen hayvansal ürünlerin veteriner kontrollerine ilişkin kurallar hakkında tebliğ kapsamında, her sevkiyat için veteriner sertifikası düzenleniyor. Bu durumun zaman kaybına neden olduğunu ve ticareti zorlaştırdığını biliyoruz. Eline ürünü geç ulaşan armatörler, bu yüzden limanlarımızı terk ederek başka ülke limanlarında bu ürünü tedarik etme yoluna gitmektedirler. Bakanlığımız tarafından hazırlanacak yeni bir talimatla, söz konusu parsiyel sevkiyatları için gemi kumanyacısının düzenleyeceği ve gemiye teslimat sırasında gemi kaptanına onaylatacağı bir beyanname, sevk işlemleri için yeterli olacaktır. Sonuç olarak bu, işlerinizdeki gecikmeyi önlemiş olacaktır. Bakanlığımız; prosedürleri en aza indirmek, gereksiz zaman kayıplarını ortadan kaldırmak, mevzuatları kolaylaştırmak için sizlerin yanında. Sektörümüzün bu sorununu ivedilikle çözdük. Söz konusu tebliğde de gerekli değişiklikleri yapmak üzere sizlerden gelecek görüş ve önerilerle de çalışmalarımıza başladık” şeklinde konuştu.
Uğraksız gemi bekleme
süresinin artması, gemi
ikmale olumlu yansıdı
Boğazların, Karadeniz ülkelerini dünya pazarına bağlayan ana güzergah olduğuna dikkat çeken Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, “Denizcilik sektörünün de uzun süredir gündeminde olan Türk Boğazları Deniz Trafik Tüzüğünde, 28 Temmuz 2017’de yaptığımız değişiklik ile Boğazlardan uğraksız geçen gemilerin bekleme süresi 48 saatten 168 saate çıkarıldı. Gemi İkmal sektörüne doğrudan etkisi olacak ve katma değeri artıracak bu değişiklikten sonra 2 bin 30 gemi 48 saatten fazla beklemiş, bu gemilerden 601’i Marmara limanlarımıza uğrak yapmıştır. Böylece boğazlarımızdan geçiş yapan gemilerin; gemi adamı değişikliği, yakıt, kumanya, yedek parça ve küçük bakım onarımının yapılabilmesi için imkanlar oluşturulmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
Rekabet kapasitesinin
artması önem arz ediyor
İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, dünya ticaretinin yüzde 84‘ünün deniz yoluyla gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, “Bunu Türkiye açısından değerlendirecek olursak, global denizciliğin yüzde 2,5’i Türk Boğazlarından geçmekte. Biliyorsunuz Türk Boğazları, deniz taşımlarında dünyadaki kritik 8 noktadan birisi. Başka bir deyişle Türk Boğazları’ndan geçen yıllık gemi sayısı 45 bin. Türkiye’deki gemi tedarikçileri 2003 yılında TURSSA çatısı altında bir araya geldi. Bu kadar kısa bir dönemde sadece 32 üyesiyle TURSSA, 30 bin metrekarelik bir depolama alanıyla yıllık olarak 40 bin gemiye hizmet vermeye başladı. Ancak Boğazlar’dan geçen gemilerin sadece yüzde 50’sine hizmet verebilmekte. Bundan dolayı rekabet kapasitesinin dünya çapında artırılması önem taşıyor, bunun için de en yüksek randımanlı ekipmanın ve mürettebatın temin edilmesi lazım. Bunun da ötesinde, bölgemizin ne kadar yüksek bir potansiyele sahip olduğunu da kabul etmek lazım, çünkü bölgemiz gemicilik açısında yakın gelecekte yeni taşıma yöntemleriyle çok daha önemli bir noktaya gelecek. Alternatif rotalar; İpek Yolu, Trans Kafkasya, Traseka ve Trans Avrupa ağlarının kullanımlarıyla beraber Türkiye’nin deniz taşımalarındaki önemi giderek artacaktır. Bu bağlamda; limanlarımız, tersanelerimiz ve gemi tedarik sektörü için giderek artan talepleri yerine getirebilmek ve bölgemizdeki önemli tedarik üslerinden bir tanesi olmak önemli, bunun için teknik ve lojistik altyapıların geliştirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Alıcı ve satıcılar tek bir
sistemi kullanmalı
Denizcilikte e-kongre tarzında yapılan organizasyonların giderek arttığına işaret eden ISSA Yönetim Kurulu Başkanı Saeed Al Malik, “E-ticaretin hacmi 3 milyar dolara ulaştı, bu rakam gelecek dönemlerde de artacak. Alıcılar ve satıcılar ayrı yazılımlar kullanıyor ve birçok işlem iki kere yapılıyor, dolayısıyla bu durum maliyetlerini artırıyor. Bu maliyetleri azaltmanın somut çözümü, alıcı ve satıcıların tek sistem kullanması. Tek sistemi, e-alım platformunda; şeffaf, verimli ve etkili biçimde verinin kullanılabileceği bir programda gerçekleştirirsek ve çeşitli kurumlar da buna katkıda bulunulursa başarıya ulaşırız. E-ticaret bizim çalışma şeklimizi belirliyor, eski tedarik şekilleri azalıyor. Otomasyon sistemlerine geçiş fazlasıyla avantaj sağlıyor; özellikle operasyon maliyetlerinin azalması, verimlilik, hızlı işlem yapılması, değerli veri, şeffaflık, daha iyi karar vermek için gerekli bilgilerin üst düzey bir şekilde elde edilmesi gibi durumlarda önemli katkılar sağlıyor. E-ticaret platformları sektördeki bütün paydaşları birleştirecek şekilde geliştirilmeli” ifadelerini kullandı.
Mevcut potansiyelimizi
yarısını kullanıyoruz
TURSSA Yönetim Kurulu Başkanı ve ISSA Üyesi ve ISSA Gelecek Dönem Sayman’ı Yorgo Saris, “Ülkemiz, sektörümüz yönüyle deniz geçiş yolları bakımından önemli avantajlara sahip. İthalat ve ihracatımızın yüzde 85’i 71 limanımızdan gerçekleştiriliyor. Uluslararası yolcu taşımacılığı ve turizm açısından da üst düzey bir potansiyele sahibiz. Üyelerimiz bir yıl içinde gemilere ortalama 40 binden fazla teslimat kapasitesiyle hizmet sağlamaktadır. Bu, mevcut potansiyelin yüzde 50’sini oluşturuyor. İstatistiklere göre Boğazlarımızdan yaklaşık 50 bin gemi geçiş yaparken, limanlarımıza 25 bin gemi uğramış, hedefimiz bu oranı artırmak ve daha fazla geminin uğrak yeri haline gelerek sektörü hak ettiği yere çıkarmak. Ancak bu konuda özellikle kamu bürokrasinin bizlere daha fazla yardım etmesini de bekliyoruz.” dedi.
Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi (BIMCO) Gelecek Dönem Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şadan Kaptanoğlu ise konuşmasında, denizcilik sektörünün giderek değiştiğini ve özellikle; yeni mevzuatlar, dijitalleşme, aşırı arz, ticaret savaşları, dünya çapındaki siyasi huzursuzluk gibi nedenlerin mevcut değişimin yaşanmasında etkili olduğunu dile getirdi. ‘’Denizcilik özellikle deniz ticaretinden beklenen talebin artması sonucunda daha da zorlu hale gelecek. Bu zorlukları aştığımızda da denizcilik daha farklı bir sektör haline dönüşecek. En önemli değişiklik işin mevzuat kısmından gelmekte, yeni bir düzenlemeler çağına giriyoruz. IMO’nun 2020 düzenlemeleri bu konuda önemli. Türkiye’ye baktığımızda biz denizcilikte bütün krizlere göğüs geriyoruz. Hizmet sektörümüz de giderek artıyor. 40 bin gemi, tedarikini Türkiye’den sağlıyor,’’ diyerek, Türk şirketlerinin değişiklikleri yakından takip ederek, gelişen yeniliklere göre profillerini değiştirip geliştirdiklerini söyledi.
