Finlandiya ve İsveç’in NATO Üyelikleri

Serter Tuçaltan

sertertucaltan@marinedealnews.com
Dz. Kurmay Albay (E) Serter Tuçaltan

Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü askeri operasyonların en önemli sonuçlarından biri de Finlandiya ve İsveç’in uzun yıllardır sürdürdükleri, Rusya ve Batı arasında taraf tutmama olarak adlandırabilecek politikalarını değiştirmeleri oldu.

Kaynak:BBC

Bu yazının kaleme alındığı 17 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla her iki ülkenin NATO üyesi olma yönünde önemli adımlar attıkları bir döneme girildi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, ortak bir beyanat ile “NATO üyeliğinin Finlandiya’nın güvenliğini ve tüm savunma ittifakını güçlendireceğini, Finlandiya’nın, gecikmeksizin NATO üyeliğine başvurması gerektiği”ni açıkladı[1].

İsveç’te Hükümet ve parlamentodaki partiler tarafından hazırlanan bir raporda, “NATO üyeliğinin askeri çatışmaları tetikleme eşiğini yükselteceği ve dolayısıyla caydırıcı bir etkisi olacağı” sonucu çıkarılan bir rapor hazırlandı[2].

Sonunda her iki ülke de 15 Mayıs 2022 günü NATO üyeliğine başvuru kararı aldı.

NATO üyeliği başvurusu her iki ülkenin parlamentosunda ele alınacak. Her iki parlamentoda da üçte iki çoğunluğun NATO üyeliğini desteklediği tahmin ediliyor[3].

İngiltere, ABD, Almanya, Fransa ve NATO


Bir süredir gündemde olmakla beraber Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik süreçleri, NATO Genel Sekreterinin açıklamaları ve akabinde her iki ülkenin de 11 Mayıs 2022 günü İngiltere ile Savunma İşbirliği Antlaşmaları imzalamalarının ardından hız kazandı.

Hatırlanacağı üzere önceki hafta NATO Genel Sekreteri “İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusu yapması durumunda, üye olana kadar geçecek süreçte NATO’nun koruma sağlayacağını, Baltık Denizi çevresinde NATO kuvvetlerinin varlığının artırılması gibi birçok yolla İsveç’e destek olacağını” açıklamıştı[4].

Genel Sekreter, Finlandiya konusunda yaptığı açıklamalarda ise “üyelik için başvurması durumunda  NATO’da sıcak şekilde karşılanacağını, katılım sürecinin pürüzsüz ve hızlı olacağını” ifade etmişti[5].

İngiltere ile her iki ülke arasında imzalanan Savunma İşbirliği Antlaşmaları ise İngiltere Başbakanının açıklamaları ile öne çıkmıştı.

İngiltere Başbakanı Finlandiya ile imzalanan antlaşma nedeniyle yaptığı açıklamalarda kullandığı “Kuzeyden, Baltıklara ve daha ötesine, ….savunma ve güvenlik yeteneklerimizi birleştirecek ve her zaman birbirimize yardım edeceğiz[6].” ifadesiyle Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerinin sadece bu iki ülkenin ve Baltık bölgesinin güvenliği açısından değil aynı zamanda Arktik Bölgesi’ne de sirayet eden sonuçları olacağını ortaya koymuştu.

Her iki ülkenin de haziran sonunda düzenlenecek “NATO Liderler Zirvesi” öncesinde resmi katılım başvurularını yapması, NATO’da oybirliği sağlanması durumunda, Finlandiya ve İsveç’in katılım başvurusuna ilişkin İttifakın ortak tavrının “Liderler Zirvesi” sırasında açıklanması ve müzakere sürecinin başlatılması bekleniyor.

ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya İskandinav ülkelerinin ittifaka katılımını destekliyor[7].

Türkiye


Türkiye’nin konuya yönelik ilk açıklamaları ile ortaya koyduğu yaklaşım bazı NATO ülkelerine göre farklılık arz ediyor. Bu anlamda Türkiye’nin iki ülkenin NATO üyeliğine “olumlu bakmadığı”na yönelik açıklaması dikkat çekiyor.

Her iki ülkenin PKK ve YPG’ye ilişkin yaklaşımları Türkiye’nin bakış açısını şekillendiren temel sebep olarak öne çıkıyor[8].

Bununla birlikte açık kaynaklarda 15 Mayıs 2022 tarihinde NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmî Toplantısı’nda Türkiye’nin yaklaşımını değerlendirmek üzere bu ülkeler tarafından terör örgütlerine verilen desteğin kesilmesini ve bazı silahların Türkiye’ye satışına yönelik yasakların kaldırılmasını talep ettiği haberleri de yer alıyor[9].

Yine açık kaynaklarda;

  • NATO’nun açık kapı politikasını benimsemiş olması,
  • Ukrayna’da yaşanan gelişmeler sonucunda küresel güvenlik ortamında önemli değişiklikler yaşanması,
  • NATO içinde veto sürecinin getireceği politik durum,
  • ABD ve NATO ile ilişkilerinin yeni bir safhaya geçmiş olması

gibi nedenlerle Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya kabul edilmesi sürecine engel olmayacağı yorumları yapılıyor[10].

Rusya

Sınırlarında NATO’yu görmek istemeyen Rusya ise gelişmelerden oldukça rahatsız. Bu rahatsızlığını da çeşitli seviyelerde dile getiriyor. Bu bağlamda;

  • Putin, Finlandiya Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon konuşmasında “Finlandiya’nın tarafsızlığını kaybetmesinin hata olacağını” belirtiyor. Ancak Putin’in itidalli açıklamaları da dikkat çekiyor. Putin değerlendirmelerinde; “Bizim bu ülkelerle sorunumuz yok, İttifak’a üyelikleri bize tehdit yaratmayacak, fakat karşı tepkimize yol açacak.” ifadelerini kullanıyor.
  • Kremlin sözcüsü, Finlandiya’nın NATO’ya girmesinin Rusya için kesin bir tehdit oluşturduğunu NATO’nun genişlemesinin ve İttifakın Rusya sınırlarına yaklaşmasının dünyayı ve kıtayı daha istikrarlı ve güvenli kılmadığını söylüyor.
  • Rusya Dışişleri Bakanlığı verilecek karşılığın NATO askerlerinin Rusya sınırına ne kadar yaklaşacağına ve hangi silahların getirileceğine bağlı olarak değişebileceğini açıklıyor[11].
  • Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerinin ikili ilişkiler ve Avrupa güvenlik mimarisi bakımından sonuçlarının olacağı” ifadelerini kullanıyor.
  • Eski Devlet Başkanı Medvedev, bu ülkelerin NATO’ya üye olmaları halinde Rusya’nın da Baltık ülkeleri ve İskandinavya yakınlarına nükleer silah konuşlandırabileceğini söylüyor[12].

Değerlendirme

İsveç’in Rusya ile sınırı bulunmuyor. Finlandiya’nın Rusya ile sınırı ise yaklaşık 1.300 kilometre. Finlandiya’nın NATO üyeliği halinde Rusya’nın NATO ile sınırları neredeyse mevcudun iki katına çıkıyor. NATO’yu sınırlarından uzak tutmayı amaçlayan Rusya’nın 2007 yılından beri sürekli gündemde tuttuğu güvenlik endişelerini hilafına gelişen bu duruma vereceği tepki başta Karadeniz olmak üzere diğer bölgelere de örnek teşkil edecek olması bakımından önem arz ediyor.

Sol taraftaki haritada turuncu renk ile NATO ülkeleri ile Rusya arasındaki mevcut sınırlar gösteriliyor. Sağ taraftaki haritada mavi ile işaretlenen kısım ise Finlandiya ve Rusya arasındaki sınırlar.

 

Kaynak: https://www.nato.int/cps/en/natohq/115204.htm

Bu anlamda Putin’in iki ülkenin NATO üyeliklerinin Rusya’nın tepkisine yol açacağı yönündeki değerlendirmeleri ile Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın verilecek karşılığın, NATO askerlerinin Rusya sınırına ne kadar yaklaşacağına ve hangi silahların getirileceğine bağlı olarak değişebileceği yönündeki açıklaması dikkat çekiyor.

Bu durum Rusya’nın en azından İsveç ve Finlandiya’da NATO üslerinin ve nükleer silahların konuşlandırılmasını önlemek üzere inisiyatif geliştirmeye çalıştığı intibaını yaratıyor.

Bu noktada NATO üyesi Norveç’in sürdürdüğü, topraklarında daimî NATO unsurları bulundurmama gibi hassasiyetlerin, NATO üyesi olmaları halinde İsveç ve Finlandiya tarafından da uygulanıp uygulanmayacağı merak ediliyor.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı NATO’nun askeri gücünün geliştirilmesi bakımından da anlam taşıyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya Suriye’den yaklaşık 6 bin personel kaydırdığı haberlerinin açık kaynaklara[13] yansıdığı mevcut durumda Finlandiya tarafından yayınlanan raporlarda yer alan ve özeti aşağıdaki şekilde sunulan bilgilere göre gerek asker sayısı, gerekse harp silah araç ve gereçleri bakımından İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasının bölgedeki askeri güç dağılımını etkileyeceği anlaşılıyor.

 

Kaynak: 

 

https://puolustusvoimat.fi/documents/1948673/74055459/PV_sotilastiedustelu_raportti_www_ENG.pdf/2ffb6a29-cabd-b852-7ba0-83892580c632/PV_sotilastiedustelu_raportti_www_ENG.pdf?t=1620281555293

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı Baltık Denizi açısından ayrı bir anlam taşıyor.

NATO’nun “Geliştirilmiş İleri Mevcudiyet-eFP” tedbirleri kapsamında faaliyetlerini yürüttüğü Baltık Denizi’nde Finlandiya ve İsveç’in de NATO’ya katılması ile Rusya dışındaki kıyıdaşların tamamı NATO üyesi haline gelmiş oluyor.

Bu durum Rusya’nın Baltık Denizindeki faaliyetlerini ve Baltık Denizi için ayıracağı gayreti artırma ihtiyacı duyacağı, önümüzdeki dönemde Baltık Denizi’ndeki çatışma riskinin yükseleceği anlamına geliyor.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğinin bir diğer boyutu ise Rusya’nın kuzeybatıdan çevrelenmesi ile ilgili. Hâlihazırda NATO üyesi olan Norveç ile üyelikleri gündemde olan İsveç ve Finlandiya arasında 23 Eylül 2020 tarihinde imzalanmış olan, amacı; barış, kriz ve çatışmalarda bu ülkelerin savunma yeteneklerini ve aralarındaki işbirliği ile koordinasyonun geliştirilmesi olan bir mutabakat metni olduğu biliniyor[14].

Her iki ülkenin NATO üyesi olması, bölgesel bir inisiyatif olarak sürdürülen Rusya’nın kuzeybatıdan çevrelenmesi ile Rusya’ya karşı işbirliği ve koordinasyon süreçlerinin artık NATO çatısı altında, merkezi olarak ve küresel ölçekte yürütüleceğini gösteriyor.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyesi olmalarının Arktik Bölgesi’nde gerginliğin artmasına yol açma potansiyeli de bulunuyor. Zira, Finlandiya ve İsveç’in de NATO üyelikleriyle Arktik Bölgesi’nde Rusya dışındaki tüm ülkelerin NATO üyesi olmasının, bölgenin doğal kaynakları ve bölgedeki deniz yollarının kontrolü, askeri faaliyetleri sürdürülmesi ve koordinasyonu bakımından Rusya ve Çin açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı açık şekilde görülüyor.

 

Kaynak: https://www.stratejikortak.com/2016/04/rusyanin-arktika-stratejisi.html

Sonuç

Gelişmeler, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik süreçlerinin gerginliğin artarak sürmesine yol açacağını gösteriyor.

Hareket alanı gittikçe daralan Rusya’nın atacağı siyasi ve askeri adımların gerginliğin seviyesi konusunda belirleyici olacağı anlaşılıyor.

Başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batı, Ukrayna’da mevcut durumun mümkün olduğunca uzamasını istiyor. Bu suretle Rusya’yı yıpratmayı ve yalnızlaştırmayı deniyor. Ukrayna’yı Rusya için bir Vietnam veya yeni bir Afganistan yapmaya çalışıyor.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği örneğinde olduğu gibi sürecin uzaması Avrupa’nın ABD’ye daha çok bağlanmasına yol açıyor.

Avrupa’da Rusya ile daha dengeli biçimde yaşamak isteyen Almanya, Fransa gibi başat aktörlere karşı İngiltere desteğinde, Rusya’ya yönelik sert politikalar uygulanmasını isteyen ülkeleri bir araya getiren küçük koalisyonlar oluşuyor.

Bu sürecin Karadeniz için örnek teşkil etme potansiyeli de bulunuyor. Bu anlamda, Rusya’nın tepkilerine de bağlı olarak, öncelikle Gürcistan’ın NATO üyeliğinin yakın zamanda yeniden gündeme taşınmasının bir sürpriz olmayacağı, NATO genişleme sürecinin de Gürcistan’da durmayabileceği anlaşılıyor.

ABD, küresel egemenliğini sürdürmek üzere, İngiltere ile birlikte, Soğuk Savaş dönemiyle karşılaştırıldığında “oldukça yüksek risk seviyesinde, ihtiyatsız bir gerginlik stratejisi” izliyor.

İzlenen gerginlik stratejisinin ve bu bağlamda NATO’nun genişlemesinin, bünyesinde küresel bir çatışmaya dönüşme potansiyelini barındırdığı gerçeğinin hatırda tutulması, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerinin değerlendirilmesinde bu bakış açısının dikkate alınması gerekiyor.

[1] https://www.cnnturk.com/dunya/son-dakika-finlandiyadan-sonra-nato-icin-bir-aciklama-da-isvecten

[2] https://www.cnnturk.com/dunya/finlandiya-harekete-gecti-adim-adim-natoya

[3] https://www.evrensel.net/haber/461436/finlandiya-ve-isvecin-natoya-uyelik-hazirligi-ne-anlama-geliyor

[4] https://tr.euronews.com/2022/05/11/isvec-nato-basvurusu-oncesinde-ingiltere-ile-savunma-anlasmas-imzalad

[5] https://www.cnnturk.com/dunya/finlandiya-harekete-gecti-adim-adim-natoya

[6] https://haber.sol.org.tr/haber/ingiltere-isvec-ve-finlandiya-ile-guvenlik-anlasmasi-imzaladi-335128

[7] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61432548

[8] https://abcgazetesi.com/bosuna-gelmesinler-erdogan-isvec-ve-finlandiyaya-kapiyi-kapatti-430946

[9] https://www.sozcu.com.tr/2022/dunya/kritik-gorusmelerden-sonra-nato-ve-abdden-turkiye-aciklamasi-7137147/

[10] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61432548

[11] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61432548

[12] https://www.dw.com/tr/rusyadan-i%CC%87sve%C3%A7-ve-finlandiyaya-tehdit-gibi-uyar%C4%B1/a-61488163

[13] https://www.cnnturk.com/dunya/rusya-suriyeden-cekiliyor-mu

[14] https://www.swp-berlin.org/en/publication/moscow-threatens-the-balance-in-the-high-north

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın
sertertucaltan@marinedealnews.com