Fine Prints

Emin Yasacan

eminyasacan@marinedealnews.com
Emin Yaşacan
Geçtiğimiz 10 yılda sabit prim sigortacılarının sayısı, havuz kulüplerinin de dâhil olması ile tabiri caizse enflasyon patlaması yaparak 20’ye ulaflması, armatörlerimizin masraflarını ciddi oranda düflürürken, brokerler arasındaki rekabette de ikinci bir baharın oluflmasını sağladı.

2018’e girdiğimiz flu aylarda dedikodular gerçek olmaya baflladı ve ilk havlu atan Navigators P&I oldu. Geçtiğimiz yıllarda pazarlama kısmında sektörün aflina olduğu isimleri bünyesine katarken, emektar isimleri ayırarak rekabet etmek istedi fakat ifller umdukları gibi gitmedi ve görünen o ki artan masraflara dayanamayarak firmayı Thomas Miller’a (UK P&I diye de bilinen) devrederek en azından Türk bayraklı gemiler için flimdilik kapıyı kapatmıfl oldu. Müsteflarlığın muteber kabul ettiği P&I kulüpler listesine girmek için elbet giriflimlerde bulunacaklardır fakat flu aflamada çok da umurlarında olmadığını düflünüyorum.

Lodestar Marine’in de bu seneki yenileme rakamları, hiç hasarı olmasa da, belli tonajlar ve yafllar için yüzde 40 artıfl trendi gösteriyor. Çalıflanları British Marine kökenli ve özellikle hasarcıları bizim sektörümüzde çok bilinen ve saygı duyulan kifliler olsa da, arkalarındaki dünyanın önde gelen reasürans flirketlerinden olan Royal Sun Alliance’ın ağzının tadı kaçmıfl gözüküyor ki, Lodestar için de satıfl görüflmeleri hali hazırda devam ediyor.

Brokerler için de durum pek farklı değil; neredeyse her 5 senede bir yerel firmalarımız ya uluslararası bir firma ile ortaklık kuruyor ya da birleflme yoluna gidiyor. Daha sonra bu büyük denilen firmalardan ayrılarak kendi firmalarını kuruyorlar ya da baflka bir gruba katılıyorlar.

Her iki gruptaki firmalar da ortak bir evrim gösteriyorlar. Ani fiyat indirimleri ile bütün dikkatleri ve iflleri üzerlerine çekerek birden bire büyüyorlar, birçok ortaklığa giriyorlar, ilk birkaç sene harika giderken, daha sonra bu ortaklıkların ve desteklerin dağılmasıyla mitoz bölünmeye uğruyorlar ve birkaç yavru firma ortaya çıkıyor ya da sistemdeki akyuvarlar bunları zararlı görerek yok ediyorlar.

Sırf bu durumlar yüzünden hadi P&I kulüplerini geçtik, onlarca Lloyds sendikaları ile neredeyse doğrudan pazarlıklar yapan armatörlerimiz var! fiimdi bu armatörümüz hem sigorta departmanı kurmak zorunda kalıyor hem de ancak kendilerini ziyaret etme zahmetine katlanan sigortacılarla zar zor görüflebiliyor.

Tekne makine sigortası bir yere kadar ama P&I sigortası her bir armatör için uzun yıllar sürecek bir birliktelik demek. Bu sigortacılar iflletmelerle iç içe geçerek neredeyse bir muhasebeci, finansçı gibi armatör ve iflletmeci firmaların içlerinde dolaylı olarak varlıklarını sürdürürler. Hal böyleyken her sene nasıl muhasebeci veya banka değifltirilmiyorsa bu firmaların da sürekliliği esas olmalı diye düflünüyorum. Armatör her sene yenilemelerde alternatif mi aramalı, onların baflını fazla flifliriyoruz. Yıllar içinde doğru dürüst hasarı yokken sırf birisi iflini iyi yapamadı veya daha fazla para kazanmak için portföyünü satacak diye içerde biriken onca prim bofla gitmemeli. Armatörler tam sigortacımı buldum, zaten içimi dıflımı biliyorlar, benim yerime en iyisini düflünürler diye sevinirken hop diye muhataplarını değifltirmeye bafllaması sağlıklı değil. Armatörün içerde 5  milyon dolar primi birikmifl, armatör iyi bir yenileme yapacağım derken karflısına artıflla gelinmesi kabul edilemez.

Armatörümüz sigorta seçiminde her ne kadar muhafazakar olmalarının yanında yeni gelenlere destek vermek istese de, sigortacıların sektördeki sicillerine özellikle bakılmalı, kaç kere isim değifltirmifl, sektörde kaç zamandır var, özellikle bakılmalı. Sadece prim rakamları değil, niyetleri de göz önünde bulundurulmalı. Nihayetinde sigortacılık, poliçeleri okunması zor küçük harflerle yazılmıfl dökümanlar değil mi?

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın
eminyasacan@marinedealnews.com