Erdoğan: Denizlerdeki gelişmeler attığımız adımların isabetli olduğunu gösterdi

Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ve teması ‘Küresel Güç Türkiye’ olarak belirlenen Türk Savunma Sanayii Zirvesi; Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış oturumundaki konuşmalarıyla başladı. Son dönemde denizlerde elde edilen başarıların önemine değinen Erdoğan, “Denizlerimizdeki gelişmeler, bize bir uçak gemisi mahiyetindeki Anadolu amfibi hücum gemisinden, fırkateyn sınıfına yükseltilen beşinci MİLGEM gemisine ve denizaltılarımıza kadar bu alanda attığımız adımların isabetli olduğunu göstermiştir” şeklinde konuştu.

Savunma alanında 650 projenin takipçisiyiz

Savunama sanayi alanındaki vizyonumuzun sözde kalmayıp icraata dökülmesi için proje bedeli 60 milyar doları bulan 650 kalem işi takip ediyoruz diyen Erdoğan, “Bunlardan 100 tanesi doğrudan teknoloji geliştirme ve araştırma merkezidir ve projeleridir. Seri üretim, prototip geliştirme, alt sistem tasarımı gibi konularda önceliklerimiz arasındadır. Bu çalışmaları hızlı ve başarılı bir şekilde tamamlayabilmek için gereken her türlü düzenlemeyi, tedbiri ve teşviki hayata geçiriyoruz” dedi. Diğer yandan teknolojinin ulaştığı boyutun önemine değinen Erdoğan, “Teknolojinin ulaştığı boyut artık en modern araç-gereçlerle donatılmayan ülkelerin sadece yürekle ve bilekle netice almasının giderek daha da zorlaştığına işaret ediyor. Şayet geride bunu destekleyecek gücünüz yoksa diplomasi dahil, uluslararası kurumlar ve kurallar dahil diğer her şey sadece sizi oyalayan birer araca dönüşebiliyor. Ne kadar haklı olursanız olun bunu sahada uygulayacak imkanınız yoksa elinize kuru laftan başka hiçbir şey geçmiyor” ifadelerini kullandı.

Geniş bir işbirliği alanı ortaya çıktı

Erdoğan, bilimsel araştırma ve üretim süreçlerinde sanayi ekosistemi kurmayı hedeflediklerine işaret ederek, “Geleceğe hazırlanıyoruz, bilimi, araştırmayı, geliştirmeyi, tasarımı, üretimi, hizmeti, bütün bu hizmet zincirinin birbiriyle uyumunu esas alan bir sanayi ekosistemi kurmakta kararlıyız. Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın ötesinde ihracatı hedef alan uluslararası ilişkilerimize katkı sağlayacak, değer kazandıracak her çaba bizim için önemlidir. Ülkemizin en kıymetli olan insan kaynağımızı eğitimden istihdama kadar bu doğrultuda yönlendirmenin gayreti içerisindeyiz. Böylece TSK’nın imkanlarının yanında TÜBİTAK’tan üniversitelerimize kadar diğer kurumlarımıza bağlı kuruluşlardan, özel sektörümüze kadar geniş bir işbirliği alanı ortaya çıkmıştır” diye konuştu.