‘En çok tercih edilen balast suyu arıtma sistemi Alfa Laval PureBallast’

MDN İstanbul

Çevre duyarlılığı politikası ile hayatımıza giren BWTS ilk havuzlama ile gemilerle buluşuyor. 2022 ise Türk sahipli gemilerin havuzlanması açısından önemli bir tarih. Türk armatörü tercihini 2019 yılında Alfa Laval PureBallast’tan yana yaptı ve 224 gemi için anlaşma imzalandı. Sistemin detayları ve satış sonrası destekleri hakkında Alfa Laval Denizcilik Bölümü Satış Müdürü Onur Yiğit ile bir röportaj gerçekleştirdik

Onur Yiğit’i kısaca tanıyabilir miyiz?

‘Sen bardakta mı gördün suyu da denizci oldun’ dediler çünkü Ankara doğumluyum. Genelde kaptanlar pek Ankaralı olmazlar. Ama içimde denize karşı hep bir ilgi vardı. Bu nedenle de kariyer hedefimin rotasını denize çevirdim. 2007 yılında Plymouth Üniversitesi’nde Navigation Engineering lisans eğitimini tamamladım. Sektöre, Arkas Denizcilik’te stajımı gerçekleştirerek adım attım. Sonrasında da Arkas ve Kınay Denizcilik’te çalıştım. 5 yıl gemi ve 2 yıl da enspektörlük deneyiminden sonra 2013 yılında Alfa Laval’de çalışmaya başladım. Şu anda denizcilik bölümünde satış müdürü olarak görev yapmaktayım.

Alfa Laval, Türkiye pazarında özellikle balast suyu arıtma sistemleri (BWTS-Ballast Water Treatment Systems) konusunda armatörlerin yakın ilgisine sahip. Bir grup armatörle 2019 yılında toplu sözleşme imzalayarak bir ilki de başardınız. Sektördeki konumunuz nedir?

BWTS’de sektör lideriyiz. 6 bin 500 küresel satışımız var ve bunun yaklaşık yüzde 10’u kadar bir oran Türkiye satışlarından oluşuyor yani tam olarak 610 adet sistemin satışı Alfa Laval Türkiye’ye ait.  610’a ek olarak şu anda da 40-50 adet gemi için anlaşma imzalamak üzereyiz. Türkiye’de pazar payının yaklaşık yüzde 70’i Alfa Laval’in satışlarından oluşuyor. 2019 yılında  Türk armatörler kümelenmesiyle pazarda da iyi bilinen büyük anlaşmaya imza attık. 180 gemiyle başladığımız yolculukta, memnuniyet ve diğer firmaların katılımıyla 224 gemiye ulaştık. Şimdiye kadar bu anlaşmadan 60’ın üzerinde gemiyi devreye aldık. 2022 yılında pik yaşamayı, 2024 sonu 2025 yılı başı gibi de retrofit çalışmalarını bitirmeyi planlıyoruz. 

Bu süreçte siparişini aldığımız veya konuştuğumuz Re-Retrofit projeler de oluyor. Örneğin gemiye vakti zamanında sistem takılmış ama takılan ürünün firması kapanmış ve sistemler sertifikasız veya yedek parça ve servis sağlanamadığı için atıl durumda kalmış, armatöre bu durumda sistemi değiştirmekten başka bir çare kalmıyor maalesef.

BWTS kullanımı nasıl başladı, neler istendi ve süreç nasıl ilerledi. Genel bir değerlendirme yaptığımızda mevzuatın son durumu nedir?

İlk US Coast Guard (ABD Sahil Güvenlik Teşkilatı) ile başladı süreç. US Coast Guard ABD sularına giren her geminin sistemi kullanmasını istedi ve regülasyonları çok sıkı tuttu. US Coast Guard ilk yıllarda talep etmiş olduğu sertifikasyon testlerinin tamamen yenilmesi ve komplikeleşmesi pek çok üreticinin piyasadan çekilmesine neden oldu. Alfa Laval yüksek yatırım maliyetlerine rağmen kısa sürede yeni test metotlarını başarıyla tamamladı, bu anlamda ilklerden biriyiz. US Coast Guard bu konuda işi en başından beri oldukça sıkı tuttu. IMO ise konuya önceleri daha yumuşak yaklaştı ama yaptığı hatayı geç fark etse de yeni test metotlarını ve kısıtlamaları üreticiye zorunlu hâle getirdi ve 28 Ekim 2020 tarihinden sonra BWTS takılacak gemilere bu yeni kurala uyumlu olmalarını zorunlu kıldı. Sertifikanın alınması yeterli olduğu zannediliyor ancak operasyonel limitasyonlar göz önünde bulundurulmuyor. Piyasada malesef bu konuda bir bilgi kirliliği mevcut.

Detay paylaşmak gerekirse, nedir bu değişiklik. Kullanıcılar neleri yanlış biliyorlar?

Ticari kayıpların yaşanmasındaki en büyük etken holding time yani bekleme süresi. Firmalar çoğu zaman bu ayrıntıyı armatörlerle paylaşmıyor. Sadece sertifikayı paylaşıyorlar. Ancak sertifikanın içine baktığınız zaman deniz suyu, tatlı su ve kanal sularında 48 ile 72 saat aralığında bekleme süreleri bulunan firmalar var. Bu şu demek, x firmasından aldığınız bir sistem ile balast suyunu aldıktan sonra boşaltabilmek için 48/72 saat bekleyeceksiniz. Özellikle Avrupa limanlarında kısa sefer yapan küçük tonajlı gemiler için bu bekleme süresi çok uzundur ve bu da armatör için ticari bir kayıptır. Çünkü holding time artık sadece ABD için geçerli değil, IMO’ya tâbi olan ülkeler için de geçerli. Alfa Laval PureBallast’ın en önemli özelliği bekleme süresinin olmaması. Biz bu önemli ayrıntıyı müşterilerimizle paylaştığımız zaman ticari kayıp yaşamamak adına da bizi tercih ediyorlar.

Satış sonrası desteklerde de Alfa Laval olarak farklı çözümler sunuyorsunuz armatöre. Bunlardan kısaca bahsedebilir miyiz? 

Öncelikle Alfa Laval olarak satış sonrasında da her zaman armatörün yanındayız.

Sistemler tercih edilirken yanlış bir biçimde sadece fiyatına bakılıyor ancak hem operasyonel harcamalar hem de montaj maliyetleri de ciddi bir konu. Türkiye’de Yalova ve Tuzla’daki tersanelerde her beş gemiden üçüne Alfa Laval PureBallast montajı yapılıyor.  Tersanelerimizde yerli armatörlerin yanı sıra yabancı armatörler de mevcut. Biz burada küresel müşterilerimize de servis sağlıyoruz. Tersanedeki gemilerinin, montaj işlemleri sonrasında sistemlerinin devreye alınmasını kolayca sağlıyoruz. Çok kuvvetli bir servis ağımız var. Özellikle bu pandemi sürecinde pek çok firma seyahat kısıtlamalarından dolayı devreye alma servislerini tamamlama konusunda sıkıntı yaşarken biz küresel olarak çok güçlü bir servis ağına sahip olduğumuz için farklı ülkelerdeki lokal servis ağlarından destek alarak herhangi bir durma yaşamadık.  

600’den fazla servis ofisimizle hemen hemen her ülkedeyiz. Dünyanın her noktasına, en geç 2 gün içerisinde yedek parça sağlayabiliyoruz.

Bununla birlikte armatörlerimiz için çok önemli bir çalışmayı hayata geçirdik. Servis uyumluluk paketlerine başladık. US Coast Guard’ın yılda bir, IMO’nun 2 yılda bir istediği testler bulunuyor. Alfa Laval olarak küreselde 18 limanda servis imkânı sağlıyoruz. Servis limanlarından doğrudan gemiye gönderilen bir mühendis; gerekli bakım çalışmalarını, parça değişimlerini gerçekleştiriyor, alarm geçmişine bakıyor, personele gerekli eğitimleri veriyor, su analizlerini yapıyor ve 24 saat içinde analizlerle servis raporunu teknik müdüre sunuyor. Bu paket için herşey dâhil fiyat sağlıyoruz. BWTS dosyasında bulunan rapor ile olası bir denetlemeden rahatlıkla geçilebiliyor. Sistemin uyumlu olduğu hem yapılan analiz sonuçlarıyla hem de yapılan bakım tutumla görülüyor. Sistemi devreye alma esnasında numune alma  (Commissioning Sampling) ile ilgili IMO Sirküleri BWM.2/Circ.70 – Ekim 2021’de yürürlüğe giriyor. MEPC tüm bayrak devletlerini bir an önce buna başlamaları konusunda teşvik ediyor. Şu an Singapore, Bahamas, Panama, Cyprus bayrakları bu testi zorunlu kıldı. IMO’dan bundan sonraki süreçte de her 2 yılda bir numune alımını ve su analiz raporlarını istemesi beklenmektedir. Halihazırda US Coast Guard gemilerden her yıl su analizi yapılmasını talep etmektedir. 

Tüm bu servislerin toplam bakım ücreti çoğu analiz firmasının sadece su analizi için istediği ücrete eşdeğer durumda. Bu servis paketini sistemle birlikte alan armatörler için 5 yıla kadar garanti uzatma imkânı da sağlıyoruz.

Bir de satış sonrasında, sistem performansının uzaktan izlenildiği ayrı bir hizmetimiz bulunmaktadır. Bu hizmette sistem performansını düzenli olarak takip ediyoruz ve armatöre belirlenen aralıklarla raporlama yapıyoruz. 

Tüm bunların yanı sıra Türkiye’nin ilk ve tek eğitim merkezine de sahipsiniz. Bu konuda neler söylemek isterseniz?

Eğitim merkezimizde 250 m3’lük birebir bir sistemimiz yer alıyor. Tanktan tanka çalışan bir sistem. Bizi tercih eden firmalara burada eğitim sağlıyoruz. Gemi personelinin farklı arızalar karşısında sisteme nasıl müdahale edeceğini öğrenmesini sağlıyoruz. Pandemi öncesinde yaklaşık 250 kişi eğitim aldı. 

PureBallast sisteminin montajı ve boyutlarıyla ilgili avantajlarınız nelerdir?

Footprint olarak en küçük sistemlerden birisi haline geldik. İnsanların bu ürünü buraya nasıl koymuşlar diye şaşıracağı bir durumdayız. Retrofit çalışmalarda montaj sıkıntısı yaşamamak amacıyla zaman içerisinde oldukça kompakt bir sistem geliştirdik. 

Biz en ucuz firma değiliz, en pahalı firma da değiliz.  Müşterilerimiz onlara verdiğimiz güven, kalite, satış öncesi ve sonrası memnuniyetten dolayı bizi tercih ediyorlar. Türkiye’de 30 yıldır faaliyet gösteriyoruz, bu günlere kalite ve güven anlayışımızla geldik ve marka değerimizi korumak zorundayız. Çünkü ‘sattık bitti’ bizim şirket politikamızda yer almayan bir yaklaşım. Biz armatörlerle bir evlilik gerçekleştiriyoruz ve bu ilişkiden doğan çocuğumuz olan PureBallast’ın performansından sorumluyuz. Ürünü montaj öncesi, montaj ve devreye alma sürecinin her aşamasında takip ediyoruz.

*Bu bir Advertorial çalışmadır.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın