Denizcilik meslek liseleri ile reel sektörü birbirlerine entegre etme amacıyla atılan adımlardan birisi olan protokol ile yeni ve dinamik bir mesleki eğitim modeline geçmek amaçlanıyor.
Denizci olmanın kolay bir iş olmadığını ve denizci olmanın donanım sahibi olmayı gerektirdiğini belirten DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, ‘‘Denizci gençlerimizin Türkiye’de bu konuda nitelikli eğitim almaları, iyi araştırma yapıp kendilerini geliştirmeleri oldukça önem arz ediyor. Denizcilik için olmazsa olmaz olan İngilizce’ye hakim olmaları gerekiyor. Bilgi birikimi ve yabancı dil bilme oranını yükseltebilirsek, dünyadaki gemi adamı ihraç eden ülkeler arasında üst sıralara yerleşebiliriz. Hem istihdama hem de milli gelirimize ciddi katkılar sağlarız,’’ dedi.
İstanbul’da Beşiktaş’taki Ziya Kalkavan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Pendik’teki Barbaros Hayrettin Paşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İzmir’de Çeşme Ulusoy Denizcilik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Rize’de Hasan Kemal Yardımcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin pilot okul olarak seçildiği protokolde söz konusu okullarda denizcilik alan derslerinden uygun bulunanların odanın belirlediği eğitici personel tarafından verilmesini sağlanacak. Denizcilik alan öğretim programı ve eğitim materyallerinin hazırlanması ve güncellenmesi çalışmalarına uzman desteği verilecek. Bu alanlardaki öğretmenlere işbaşı eğitimi verilerek gelişimlerine katkıda bulunulacak. Başarılı öğrencilere burs desteği verilecek. Amaç, bu okullardan mezun meslek liselileri iş hayatına hazır yetiştirmek.
‘Denizcilik eğitimi veren okullarda İngilizce hazırlık eğitimi olmalı’
Denizcilik eğitimi alan 20 bine yakın öğrenci olduğunu ve nicelik olarak yeterli olduğunu söyleyen ve niteliği artırmalarının önemli olduğunu aktaran Kıran okullardaki sorunlar hakkında da, ‘‘Denizcilik meslek liselerine geçen yıl itibarıyla adrese dayalı sistem ile öğrenci alındı. Söz konusu sistemde ancak yüzde 20 lik bir kısım sınav sonucuna göre yerleştirildi. Bu durum denizcilik eğitimindeki öğrenci kalitesinde düşüşe neden oluyor. Adrese dayalı kayıt yaptıran öğrencilerin büyük çoğunluğu sınıf tekrarına düştüğü görülüyor. Bu durumun çözümü adına denizcilik gibi özel eğitimler alacak öğrencilerin belirli kriterler ile seçilmesi gerekir. Bu tür liselere, merkezi sınav, mülakat, sağlık ve beden yeterliliği göz önüne alınarak öğrenci kabul edilmesinin daha uygun olacağını değerlendiriyoruz,’’ dedi.
Denizcilik eğitimi veren meslek liselerinin İngilizce eğitiminin yersiz olduğuna dikkat çeken Kıran, ‘‘Denizcilik sektörünün uluslararası bir iş olması ve ülkemizin taraf olduğu sözleşmeler gereği istihdam edilecek tayfaların İngilizce yeterliliğini sağlaması bir şart. Bu kapsamda öğrencilerin İngilizce seviyelerinin yeterli düzeye getirilmesi oldukça önemli. Denizcilik eğitimi veren okullarda İngilizce hazırlık sınıfı okutulması oldukça önemlidir. Bu nedenle pilot okullarımızda öncelikli olarak bunun üzerinde durulmasını rica ediyoruz,’’ dedi.
Denizcilik eğitimi veren okullardaki güvenlik ve makine eğitimleri veren simülatörlerinin eski olduğunu ve teknolojik olarak güncelliğini yitirmiş olduğunu söyleyen Kıran, ‘‘Bölgesel olarak denizde güvenlik eğitim merkezlerinin ve simülatör merkezlerinin oldukça yeterli olacağını düşünüyoruz,’’ dedi
Kıran son olarak meslek liselerinin terci edilme oranlarının arttırılması için isimlerine denizcilik ibarelerinin eklenmesinin oldukça etkili olacağını düşündüklerinin de altınız çizdi.
Protokol sonrası konuşma yapan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer ise Bakanlık olarak meslek liselerini tercih ile eğitim veren kurumlara dönüştürmek istediklerini söyledi, denizcilik meslek liselerine İngilizce hazırlık getirmenin öncelikleri olduklarını ve eğitim makineleri konusunda her türlü maddi desteği ivedilikle sağlayacaklarını açıkladı.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
