Destek paketi yaraya ne kadar merhem olacak?

MDN İstanbul

Koronavirüs salgını tüm dünyada hızla yayılırken, virüs sadece can almakla kalmayıp, piyasaları ve ekonomileri de tahrip ediyor. Öyle ki birçok ülkede üretim ve ihracat durma noktasına gelirken, bazı gelişmiş ülkelerin birinci çeyrek büyümeleri için yüzde 10-14’lere varan daralmalar bekleniyor

Başta ABD ve Avrupa olmak üzere birçok ülke koronavirüs nedeniyle ağır yara alan ekonomilerine merhem olmak için tarihte görülmemiş destek paketleri açıkladı. Gelişmiş ülkelerde şu ana kadar açıklanan rakamlar ise şöyle: ABD 1 trilyon dolar, Almanya 614 milyar dolar, İngiltere 412 milyar dolar, Fransa 373 milyar dolar, İspanya 216 milyar dolar, İtalya 27,3 milyar dolar. Türkiye’de ise 18 Mart tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, birçok sektörü kapsayan 21 maddelik ve 100 milyar TL’lik (15 milyar dolar) olduğu bilgisi verilen paketi açıkladı. Açıklanan paketi iş dünyası ağırlıklı olarak beğenirken, eksik ve yetersiz olduğu, sadece iş dünyasına yönelik olduğu, vatandaşı ilgilendiren ve koruyan bir paket olmadığına yönelik eleştiriler de yapıldı. Paket kamuoyunda yeterince konuşulduğu için detaylarına girmeyeceğiz, ancak hem Türkiye’nin hem de diğer ülkelerin açıkladıkları paketlerin ekonominin virüsten aldığı yarayı sarıp saramayacağına yönelik analizimizi sizlere sunacağız.

Arz krizinden talep krizine ve finansal krize
Öncelikle biraz geriye gidecek olursak, içinden geçtiğimiz kriz bir virüsün Çin’i vurması ile başladı. Ekonomi dünyasından bakınca bunun bir arz krizi olduğunu belirten uzmanlar, virüsün diğer ülkelere yayılmasıyla talep krizine dönüştüğünü vurguluyor. Tam bu noktada Rusya ile Suudi Arabistan arasında baş veren petrol fiyatı savaşı ve seyahat yasaklarının gelmesiyle sorunun finansal krize dönüştüğünün altını çizen ekonomistler, gelinen noktada tam teşekküllü bir ekonomik krize dönüşmesin diye tüm dünyada politika yapıcıların çırpındığını hatırlatıyor. Merkez bankalarının likidite adımlarının ardından hükümetlerin açıkladığı devasa ekonomi paketleri de bunun en önemli göstergesi. Ekonomistlere göre, para politikası, mali destek, kâr garantisi ve ardından hastalık eğrisi tepe yapıp normal hayata dönülecek. Piyasaların güven istediğini ve bu sıraya ve bunların tek tek uygulanmasına baktıklarının altını çizen uzmanlar, bu krizle tek başına mücadelenin de mümkün olmadığını söylüyorlar.

Dip ne kadar derin?
Ekonomiyi döndürmek için atılacak adımların küçük kalabileceğini ifade eden uzmanlar, piyasaların beklediği güven için bol para vaadi, minimum maliyet ve destek gerektiğinin altını çiziyor. Amerikan Merkez Bankası ile kur takası / swap anlaşması yapmak gerektiğini ifade eden ekonomistler, içlerinde gelişen ülkelerin de olduğu 14 ülkenin bunu yaptığına dikkat çekiyor. Ardından herkesin ilişkide olduğu gibi bir ilişki tesis edip bir uluslararası kurumla konuşmak gerektiği önerisinde bulunan uzmanlar, güvenin böyle tesis edebileceğini, daha sonra detaylara inip ve sektörlere inip mikro tartışmalar yapılması gerektiğini ifade ediyor. Aksi halde yedek akçeleri almış, zaten bütçe açığını yüzde 3’ler civarında öngörmüş şekilde ve oldukça düşük reel kurla Türkiye’nin bu savaşta çok zorlanabileceğini belirten ekonomistler, üstelik enflasyonun da hala çok yüksek olduğunun altını çiziyor. Amerika, Avrupa Birliği, Japonya gibi ülkelerin koşa koşa resesyona gittiğine vurgu yapan uzmanlar, “Bu iş kısa süre ancak çok sert olacak. Her şey bittiğinde tüketmeye aç genç nüfus ve çok düşük emtia fiyatları ile avantajlı olacağız. Ne var ki o aralık ne kadar derin bilmiyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.

Bu haber/makale kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın