• TR
  • ENG
MarineDeal News
  • Haberler
  • Yazarlar
  • Piyasa
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Deniz Ticareti
  • Deniz Savunma
  • Jeopolitik
  • Analiz
  • Çevre
  • Video Arşiv
Aa
Bildirim
Son yayınlananlar
Yeni nesil deniz savaşı
Dünya Jeopolitik Lojistik
Türkiye, Rus nakliyecilerin maliyetini yükseltti
Ekonomi Lojistik
“Siyah İnsanlar” Ülkesindeki jeopolitik mücadele-1
Analiz
Bir davanın anatomisi
Yazarlar Gündem
Ümit Özdağ: “PKK ile yapılan pazarlıklar Cumhuriyete ortak getirme girişimidir”
Gündem
Aa
MarineDeal NewsMarineDeal News
  • ANA SAYFA
  • HABERLER
  • YAZARLAR
  • PİYASA
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • DENİZ TİCARETİ
  • DENİZ SAVUNMA
  • JEOPOLİTİK
  • ÇEVRE
  • ENGLISH
Search
  • TÜM HABERLER
    • Piyasa
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Deniz Ticareti
    • Deniz Savunma
    • Jeopolitik
    • Çevre
    • English
  • YAZARLAR
    • Yeşim Yeliz Egeli
    • Meltem Aydın Süloğlu
    • Gökhan Esin
    • Barışcan Yücel
    • Atilla Yeşilada
    • Bartu Soral
    • Gürcan Elbek
    • Yüce Yöney
    • Emin Yaşacan
    • Cihangir Dumanlı
    • Serter Tuçaltan
    • Levent Akson
    • Haluk Mustafa Baybaş
    • Özhan Bakkalbaşıoğlu
    • Yaşar Canca
Bir hesabınız var mı? Giriş Yap
Bizi takip edin
  • MarineDeal News

Derdiniz Türklük mü?

Murat Yıldız
  • Murat Yıldız
  • Yükleme Tarihi: 05.06.2025 16:09 | Son Güncelleme: 05.06.2025 16:09
Paylaş
Paylaş

Bayram arifesine tekrar alevlenen, AKP tarafından yeniden iktidarın süresini uzatmak ve hattâ belki de daim kılmak için her türlü tavizle ortaya atılan “yeni anayasa” tartışmalarıyla girdik.

DEM tarafından desteklenen yeni anayasanın, DEM için tavizler kopararak federasyona giden yolda bir basamak olarak kabul edilmekte olduğu milletvekillerinin demeçlerinden anlaşılıyor.

MHP kuruluş amacına uygun niteliklerini kaybettiği için artık çok adı anılmamalı kanaatindeyim. Benim MHP için bakış açım; AKP’nin taşeronluğunu yapan bir eldir. Lağvedilmeli ve AKP’ye katılmalıdır.

CHP ise DEM’in etkili olduğu bölgede aldığı yüzde 2,5 oyu dünyanın en vazgeçilmez oy potansiyeli olarak gören, belediye seçimlerinde elde ettiği başarıyı neredeyse DEM’e tahvil edecek kadar körleşmiş bir zihniyetin kontrolünde yönetilmeye devam ediyor. “Terörsüz Türkiye” propagandasına esir olmuş şekilde Atatürk’ün partisi olduğunu unutarak teröristlerle masaya oturmayı dahi uygun görecek şekilde hareket ediyor.

Bu durumda Meclis’te neredeyse sahipsiz kalmış bir Türklük (İYİ Parti lideri ve milletvekillerini tenzih ediyorum) ve neredeyse sahipsiz kalmış bir devlet görüyorum. Bu konuda artık Anayasa’da bulunan “Türk” ibaresinin yerini “Türkiyeli” ibaresinin almasına doğru süratle gidiliyor.

Bahçeli’nin “yeni bir kimlik” olarak tanımladığı, Erdoğan’ın subliminal mesajlar içeren “Adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye” afişleri ile de bundan sonraki aşamanın nereye doğru evrileceğini gösterdiği bir süreç var. Bizim adımız kardeşlik olsa da soyadımız Türk.

DEM’in, federasyona giden yolda önemli bir adım olarak gördüğü bu aşama için pervasızca taleplerde bulunması, kendisini Türklüğe en mesafeli hissedenleri dahi zaman zaman rahatsız ettiğini görüyoruz.    

Feodal düzenin temsilcisi DEM eliyle teröristbaşına verilmiş bir inisiyatif üzerinde yürüyen süreçtir bu süreç.

DEM daha önce sinsice yürüttüğü faaliyetleri artık açıktan dile getiriyor. DEM, teröristlere ve teröristbaşına özgürlük, yerel dilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve hattâ valilerin dahi seçilmesi gibi adımlar ile BOP (Büyük Orta Doğu Projesi) için çalışmaya devam ediyor.

Eski Anayasayı darbe anayasası diyerek kötülemek ile oluşturulacak yeni anayasa sayesinde ekonomik olarak çok daha iyi bir seviyeye mi geleceğiz, kardeşlik bağları mı güçlenecek yoksa tanımadığınız Anayasayı tanır hâle mi geleceksiniz?

Anayasa’dan “Türklük” çıkıp yerine Bahçeli’nin dediği gibi “yeni bir kimlik” olarak mesela; “Türkiyeli” olunca, bunu sağlamak için DEM oylarına göz kırpıp “milletin çeşitliliği” esasına dayanan ve hükûmetin iktidarını uzatan yeni anayasa olunca, bunun için de teröristbaşı ve teröristler serbest bırakılıp halkın arasında gezmeye başlayınca; refah seviyemiz mi artacak, kardeşlik ve barış mı gelecek yoksa demokrasiyi herkes iliklerine kadar mı hissedecek?  Tabii ki hayır.

“Nas” ve ekonomi biliminin tersine “faiz sebep enflasyon sonuç” politikaları ile ülke ekonomisi yerle bir edilsin sonra bu rezil ekonominin nedeni olarak olmayan terör ve 1982 Anayasası gösterilsin.

Anayasayı tanıma, muktedirlerin hukuku olsun, demokrasiden bahset, çocuk katili ve askerlerimizin katillerini toplumun içine bir irin gibi bırak, kardeşlikten bahset.

Refah ve demokrasi seviyemiz artmayacağı gibi yeni anayasanın ağır bir bedeli olacağı büyük ihtimâldir. Toplumsal huzurun bozulmasına neden olacağı, ileride bölünmeye dahi sebep olabileceği çok muhtemeldir.

Söylemeye devam edeceğim. Hâlihazırda yüzde 42’sini değiştirdiğiniz Anayasa’da neyi değiştirmek istediniz de değiştiremediniz? Bu ülkenin vatandaşlarına yeten Anayasa sizin neyinize yetmiyor?

Şımarttığınız DEM’in ne istediğini görmüyor musunuz? “Belirli bölgeler bizim olsun kalan Türkiye herkesin olsun ama Türklük olmasın” zihniyetindeki DEM’e tavizler vermekten vazgeçin.

Türklük bu ülkenin yapı taşıdır. Bununla oynamayın, ulus devlet yapısından taviz vermek kuruluş felsefesini yok saymaktır. Tam bağımsızlığı ve üniter devleti yok saymaktır.

Ümmetçi zihniyetin Türklük bilincinden hazzetmediğini biliyoruz. Bu zihniyete şunu sormak isterim; Arapları hoş görüyorsunuz hatta tapıyorsunuz, Yunanı hoş görüyorsunuz, Fransızı, Almanı, İngilizi hoş görüyorsun da bir tek “Türk” mü sizi rahatsız ediyor ve neden? 

Yüce Türk Milleti bir olduğu zaman her şeyle başa çıkabilecek güce, en büyük ekonomik buhranları atlatacak ferasete, çelik gibi bir arada duracak yapıya sahiptir. En büyük dileğim; gelecek seneki bayramda yine mevcut Anayasa’nın birleştiren, milletimizi bir arada tutan ulus devlet ve devletimizi tek bir yönetim altında, tek bir yargı ve yürütme sistemine sahip üniter bir devlet olarak görmektir.

Mutlu, sağlıklı, huzurlu bayramlar diliyorum.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Aşağıdakiler de ilginizi çekebilir

Bir davanın anatomisi

Yazmasına yazıyorum da bir sor bakalım, nasıl

Denizcilik sektörünün unsurları: Türk Gemi Geri Dönüşüm Sanayisi

Değişen coğrafyada Orta Doğu, Kafkasya ve Balkanlar: Türkiye’nin bu coğrafyadaki stratejisi ne olmalı?

Tahtın sahibi altın ons

ETİKETLER: AKP, Anayasa, MHP, TÜRKİYE, TÜRKLÜK, YAZARLAR
Bunu Paylaşın
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Linki kopyala Yazdır
Paylaş
Web Banner

Yazara Ait Diğer Yazılar

Bir davanın anatomisi
16/11/2025

Çözüm süreci “Türklük” düşmanlığı mı?
10/11/2025

TSK, konvansiyonel ordu yapısını güçlendirmeli mi?
07/11/2025

Komisyon nereye koşuyor?
18/10/2025

Bu Meclis kimin?
10/10/2025

Arama

Kategoriler

Arşivler

Legal

  • Kişisel Verileri Koruma Kanunu
  • Ziyaretçi Aydınlatma Metni
  • Çerez Politikası
  • Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası
  • KVKK Başvuru Formu

MarineDeal News Künye

İmtiyaz Sahibi: MDN Yayıncılık, Matbaa, Reklam, Organizasyon ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti. adına Yeşim Yeliz Egeli
Kuruluş: 1 Ocak 2008
Genel Yayın Yönetmeni: Yeşim Yeliz Egeli yesimegeli@marinedealnews.com
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu): İlyas Öztürk mdn@marinedealnews.com
Video Editör: Halis Kılıç
Haber Merkezi: Yüce Yöney, Barış Özgür, Barışcan Yücel
Abonelik: asistan@marinedealnews.com
E-posta: mdn@marinedealnews.com
Tel: +90 (212) 343 2005
Adres: Merkez Mah. Perihan Sk. No.118/5 34360 Şişli, İstanbul, Türkiye

Bizi sosyal medyada takip edin

Okuma listesinden çıkartıldı.

Geri al
Welcome Back!

Sign in to your account

Üye ol Şifremi Unuttum