Denizden müdahale ‘hayat’ kurtardı

MDN İstanbul

Antalya’nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz Çarşamba günü 4 ayrı noktada çıkan ve ardından yurdun birçok şehrinde başlayan orman yangınlarında 9 yurttaşımız ve sayısız hayvan hayatını kaybederken binlerce hektar orman, birçok yerleşim yeri, işyeri ve araç yandı. Bazı noktalardaysa kontrol altına alınamayan yangınlar devam etmekte.

Yangına çoğunlukla karadan müdahale edilirken, havadan ve denizden de söndürme çalışmaları gerçekleştirildi.

Bazı bölgelerde hâlâ devam eden orman yangınlarına, yangınların görüldüğü bölgelerde yaşayan yöre insanlarıyla birlikte yurdun dört bir yanından gelen yurttaşlarla, devletimizin birçok kurum ve kuruluşu da müdahale etti. Özellikle denize yakın noktalarda meydana gelen yangınlarla mücadelede sivil ve askeri Türk deniz gücü aktif rol oynadı. Hem kıyıdan söndürme ve soğutma hem de yangında zarar gören yerleşim yerlerindeki yurttaşların tahliyesinde Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gemileri ile ticari deniz taşıtları kullanıldı.

Deniz Kuvvetlerimizin çıkarma gemilerinden; Ç-151, Ç-155 ve TCG KAŞ (karakol botu) Ören/Gökova Körfezi’nde, Ç-153 ve Ç-154 Delikliyol/Hisarönü Körfezi’nde, Ç-147 Turunç/Marmaris’te karayolu ulaşımı olmayan alanlarda hem söndürme hem de soğutma çalışmaları gerçekleştirdi. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (KEGM) envanterinde bulunan Nene Hatun acil müdahale gemisi de Muğla’nın Milas ilçesindeki orman yangınlarıyla mücadele eden ekiplere destek verdi. Deniz Kuvvetlerimize ait İHA ile havadan anlık görüntü aktarımı da yapılarak yangın söndürme çalışmalarının koordinasyonu sağlandı.

Sivil taraftaysa İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO)’nın koordinesinde Marmaris ve Bodrum DTO denizden ve karadan yangına müdahale etti, hem söndürme çalışmalarına katıldı hem de çeşitli ihtiyaçlara yönelik yardımlarda bulundu. Antalya DTO ise yangının denize çok uzak bir noktada olması sebebiyle karadan söndürme ve ihtiyaçların karşılanması kapsamında destek verdi.

‘KEGM botları TOMA’lara su takviyesi yaptı’
İMEAK DTO’nun Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda yangına müdahale çalışmaları hakkında bilgi veren İMEAK DTO Marmaris Şube Başkanı Halil Bağlı, özel sektöre ait; M. Faruk Ürkmez, Boğaçay-45, Anka-6, The Three Angels, Mandalya ve Güllük römorkörlerinin, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait; Şark, Garp, Nene Hatun, KIYEM-2, KIYEM-3, KIYEM-5 ve KIYEM-6 römorkörlerinin Bodrum, Marmaris, Milas ve Gökova’da söndürme çalışmalarında yer aldığını ve almaya devam edeceğini belirtti.

Bölgedeki yangınlar ve yangınlara yapılan müdahaleler hakkında kendi çektiği videolar ve fotoğraflar üzerinden bilgiler veren Halil Bağlı, “Biz Marmaris’te ciddi bir felaket yaşadık. Felaket öncelikle İçmeler Bölgesi’nde başladı ve Hisarönü Körfezi’ne kadar devam etti. İçmeler Bölgesi’nde 150 yıllık çamlar yandı ve şu anda tamamı yok oldu. Yangın İçmeler’de denizde başladı, Hisarönü’nde denizde bitti. Yaklaşık 5 gün sürdü ve yukarıda bulunan 5 köyün tamamı yandı. Bölgede ciddi travmalar yaşandı. Yalnızca Marmaris’te 15 hektar orman yandı.  Yardım destekleriyle ilgili olaraksa yangın bittikten sonra ihtiyaçları netleştirmemizi beklemenizi rica ediyorum. Çünkü orantısız biçimde gelen yardımlar israf ediliyor. Herkes can havliyle bir şeyler göndermiş. Özellikle yiyecek, içecek ve ilaç konusunda ciddi israflar yaşanıyor. Su kolilerinden 2 şişe alınıp gerisi çöpe atılıyor. Köylüler ellerinde tırmıklarla küreklerle yangını söndürmeye giderlerken lüks araçlarıyla selfie çekilmeye gelenler de vardı. Devletin, belediyelerin ve kurumların hepsi bu yangına yardım etti. Sosyal medyadaki farklı söylemlere pek inanmayın. Mardin’den Urfa’dan gelmiş iş makineleri dahi yardım ettiler. TOMA’larla itfaiyeden fazla yangın söndürebildik. KEGM botları yangına müdahale eden TOMA’lara su takviyesi yaptı. Sektörümüze de teşekkür ederim. Biz, Marmaris’te yaklaşık 10 bin kişiyi tahliye ettik. Sürat tekneleriyle yardımlar ulaştırdık. Yanan birçok hayvan var. Arı kovanları komple yandı,” dedi.

Bölgede yangınların çıkmasına sebep olduğu düşünülen çeşitli düzeneklerin tespit edildiğini ancak ellerinde somut bir delil bulunmadığını belirten Bağlı, “Yangınlar siyah dumanlarla başlıyor. Siyah dumanların kaynağı kimyasaldır. Yanan ağaçtan gri duman çıkar.  Jandarma ve emniyet güçlerinin ciddi bir kontrolü var ancak resmi ve somut bir olgu henüz yok. Resmi olan bir şey var, ciğerlerimiz yandı,” diye konuştu.

Bodrum’da doğru koordinasyon başarı getirdi
Yaşanan bu felaketi çaresizce izlemenin büyük üzüntüsünü yaşadıklarını belirten İMEAK DTO Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç, “Bodrum’da 5 gündür gece gündüz neredeyse 24 saat ayaktayız. Mümkün olduğunca vatandaşlarımızla, kurum ve kuruluşlarımızla, 7 gün ve 24 saat yangınla ilgili farklı bölgelerden gelen ihbarlara koşuyoruz. Bu kötü atmosferde dahi birlik beraberliğimizin bozulmadığını görmek gurur verici. Bundan 5 gün önce İçmeler’deki tersane bölgesinde ciddi bir yangın başladı ancak vatandaşların çabalarıyla yat imalat sanayimizde 50 yıldır faaliyet gösteren bölgemizi kurtardık. Sonrasında Bodrum ve Milas Bölgeleri’nde aynı anda 4-5 ayrı yerde yangın çıktı. Karadan ulaşım kesilince denizden tahliye istenildi. Denizcilerimiz sorgusuz sualsiz yardıma koştu. Yaklaşık bin 500 vatandaşımızı teknelerle tahliye ettik ve belediyenin de desteğiyle otellere dağıttık. Bodrum’da bir koordinasyon eksikliği bulunmuyor. Bütün malzemelerimizin tek yerde toplandığı bir koordinasyon merkezimiz var. Çok iyi organize olduk. Valilik, kaymakamlık, STK’lar, odalar ve çok sayıda gönüllü ile hep birlikte çalışıyoruz,” dedi.

Denizden Çıkarma

‘Denizde âdeta bir karargâh kurduk’
Denizciler olarak yaptıkları yardımlar hakkında da konuşan Dinç, “Ören tarafından ciddi bir alarm geldi. Bodrum’dan yaklaşık olarak 15 adet tekne ile yola çıktık. Daha sonra bize vatandaşların çıkarma gemisiyle tahliye edileceği ve geri dönmemiz gerektiği söylendi. Ama hiçbir denizcimiz geri dönmek istemedi. Vatandaşlarımızın ihtiyacı olabilir diye gittik ve ilk etapta 50 kişiyi tekneye aldık. Daha sonra vatandaşlarımızı kurtarma gemilerimize yönlendirdik. Ardından teknelerimizi geriye çektik. Kıyıkışlacık’ta 500’e yakın vatandaşı tahliye ettik. İlk gün Ören’den bizler ve askeri gemilerle yapılan tahliyede 700 kişi Bodrum’a geldi. Tahliye işleminde detaylı çalışıyoruz. Hangi teknede kaç kişi, kaç çocuk var, kalacakları yerden binecekleri otobüslere kadar hepsini organize ettik. Denizde âdeta bir karargâh kurduk. Hiçbir vatandaşımız sokakta, parkta, bahçede yatmadı. Felaket bir dönemden geçiyoruz. İnşallah en kısa zamanda bitecek. Bittikten sonrada yaralarımızı saracağız,” diye konuştu.

Denizden Çıkarma

Manavgat’taki orman yangınlarıyla ilgili bilgi veren İMEAK DTO Antalya Şube Başkanı Ahmet Çetin ise, 28 Temmuz’da 4 ayrı noktada başlayan yangının 8’inci gününde 4 ilçe ve 12 mahallede hâlâ devam ettiğini söyledi ve Antalya tarihinin en büyüğü olan yangının 50 bin hektarlık alanı etkilediğini belirtti. Yangından, şu ana kadar 54 mahallenin etkilendiğini ve 37 mahalleninse tedbir amaçlı tahliye edildiğini dile getiren ve 31 bin hektarlık meyve bahçesi ile seralardan oluşan tarım alanının da zarar gördüğünü aktaran Çetin, “Çoğu, evlerden oluşan 2 bin 800 yapı etkilendi. Büyükbaş-küçükbaş ve binlerce yaban hayvanından oluşan çok sayıda canlının öldüğü yangında kayıplar her geçen gün artıyor. Resmi kayıtlara göre, 555 vatandaşımız yangından etkilendi ve 538 kişinin tedavileri yapıldı, taburcu edildiler. Maalesef, 7 vatandaşımız hayatını kaybetti. Net olmamakla birlikte 5 binin üzerinde büyükbaş ve 2 bin civarında küçükbaş hayvan telef oldu. Yangın kontrol altına alınıyor ancak gece saatlerinde tekrar başlıyor. Özellikle ormanların çok olduğu Gündoğmuş Bölgemizde ciddi sıkıntılar var,” dedi.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın