Denizde kanunlar ve tanımlar değişti

MDN İstanbul

Taşıma haddinden fazla yolcu ve yük taşıyan ticaret gemilerinin seyrine izin vermeyen kanun teklifi kabul edildi. Teklife göre taşıma haddinden fazla yolcu ve yük taşıyan ticari gemilerin seyrine izin verilmeyecek

TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu, AKP İstanbul Milletvekili Kemal Yardımcı ve CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanunu ve Limanlar Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören 2 ayrı kanun teklifini birleştirerek görüştü. Komisyonda kabul edilen teklifle, “gemi”, “ticaret gemisi”, “küçük deniz aracı”, “denize elverişlilik belgesi” ve “yolcunun” tanımları yenilendi. Buna göre adı, tonilatosu (2,83 metreküp) ve kullanma amacı ne olursa olsun, denizde kürekten başka aletle yola çıkabilen her araç gemi olarak nitelendirilecek. Menfaat sağlamak amacıyla denizde kullanılan her gemi ticaret gemisi, yolcu gemileri hariç, tam boyu 24 metreden küçük olan her türlü ticaret gemisi de küçük deniz aracı sayılacak.   
Tüm ticaret gemileri ve deniz tesislerinin tekne, makine, genel donanım, can kurtarma, seyir teçhizatı, yangın ve haberleşme sistemleri, sağlık koşulları, yük ve yolcu taşıma kapasiteleriyle deniz kirliliğini önleme donanımlarının deniz tehlikelerine karşı koyabilecek durumda olmalarına “denize elverişlilik” denilecek. Geminin denize elverişli olmadığının herhangi bir şekilde anlaşılması halinde, limandan çıkışına izin verilmeyecek. Denetleme sonunda durumu yönetmeliğe uygun olduğu anlaşılan ticaret gemilere ise “süreli denize elverişlilik belgesi” verilecek. Denize elverişlilik belgesi olmayan veya belgesinin süresi biten ticaret gemilerine ise çıkış izni verilmeyecek. Ayrıca, herhangi bir sebeple tekne, makine ve genel donanım gibi esas kısımları kaybetmiş olan ticaret gemisinin belgesi, Denizcilik Müsteşarlığı tarafından iptal edilecek. Ayrıca Denizcilik Müsteşarlığı, bordalarına yükleme markası konmamış veya gemi sertifikalarında ve denize elverişlilik belgesinde belirtilen taşıma haddinden fazla yolcu ve yük taşıyan ticaret gemilerinin yolculuğuna izin vermeyecek.
Yeni kabul edilen teklife göre yolcunun tanımında da değişiklik yapıldı. Bundan böyle kaptan, gemi adamı veya geminin işi gereği gemide bulunan diğer kişiler, gemiyi donatan veya işletenin eş ve çocukları ile hizmetinde olan personeli, işletenin bir görev ile yolculuk eden adamı, temsilcisi ve memurları, taşınan hayvanların çobanları, mücbir sebeplerle veya kaptanın denizde can kurtarma ödevinden dolayı gemiye alınan kimseler ile bir yaşından küçük çocukların dışında kalan navlunlu veya navlunsuz taşınan herkes “yolcu” sayılacak.

İdari cezalarda indirim
Teklifle gemi donatanlarına verilen idari para cezalarında indirime gidiliyor. Buna göre, gemi donatanına; 150 GT’ye (groston) kadar olan gemi için 250 ile 500 YTL’ye, 150 GT’den 500 GT’ye kadar olan gemi için 500 YTL’den 1000 YTL’ye, 500 GT’den 1000 GT’ye kadar olan gemi için 1000 YTL’den 2000 YTL’ye, 1000 GT’den 3000 GT’ye kadar olan gemi için 2000 YTL’den 5000 YTL’ye, 3000 GT’den 10 bin GT’ye kadar olan gemi için 5000 YTL’den 10 bin YTL’ye, 10 bin GT’den büyük gemi için ise 10 bin YTL’den 25 bin YTL’ye kadar idari para cezası verilecek. Gemiyi sevk ve idare eden kaptana ise bu cezaların üçte biri, ayrıca uygulanacak. Geminin alıkonulduğu tarihten itibaren 30 gün geçmesine rağmen, kaptan veya donatanın yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde ise gemi; limanın bulunduğu yerin mülki amiri başkanlığında, ilgili liman başkanı ve deniz ticaret odasının temsilcisinin bulunduğu bir komisyon tarafından ihale mevzuatı hükümlerine bağlı olmaksızın satılacak.

“Cezayı kim keserse kessin, birinci hedefimiz ceza kesmemektir”
TBMM Bayındırlık Komisyonu’nda, Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun’da değişiklik öngören kanun teklifinin görüşmeleri sırasında, Sahil Güvenlik Komutanlığı yetkilileriyle Liman Başkanlığı arasında idari para cezası konusunda yetki tartışması çıktı. Bunun üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sahil Güvenlik Komutanlığı yetkililerinin idari para cezalarını kesme yetkisinin ellerinden alınıp Liman Başkanlığı’na devrine ilişkin itirazlarına katılmadığını belirterek, “Cezayı kim keserse kessin, bizim birinci hedefimiz ceza kesmemektir. Denizcilikten insanımızı soğutmamamız lazım” dedi. Sahil Güvenlik Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Oktay Tansu Sel ise, teklifin dün ellerine ulaştığını ve konuyla ilgili kendi görüşlerinin alınmadığını, bu durumun denetim faaliyetlerini olumsuz etkileyeceğini ileri sürdü.

Hedef, beyaz liste
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, 2003 yılında 800 civarındaki Türk bayraklı geminin denetime tabi tutulduğunu ve 211 tanesinin kara listeye alındığını ifade ederek, bu rakamın 2007’de 38’e indirildiğini bildirdi. Türk bayraklı gemilerin 2007 yılında uluslararası limanlarda kara listeden gri listeye alındığını dile getiren Yıldırım, “Hedef, beyaz listeye geçmek” dedi. Yıldırım, Türkiye’nin uluslararası denizcilik sektöründe konumunun güçlendiğini belirterek, tüm bunlar olurken Türk sahillerinin de ihmal edilemeyeceğini bildirdi.

Bunu Paylaşın