Denizcilik sektöründe simülasyon ve benzetim uygulamaları

MDN İstanbul

Simsoft İstanbul Yöneticisi Dr. Gürkan Koldaş, makalesinde bilinçli personel yetiştirmenin önemine dikkat çekerken, denizcilik sektörü eğitim ihtiyaçlarına yönelik yeni nesil çözümlerle sektörün dışa bağımlılığını azaltmayı salık veriyor

Bilhassa sahada tecrübenin önem arz ettiği havacılık ve denizcilik sektörlerinde eğitim kalitesi çok önemlidir. Personel eğitimleri teknolojik imkan ve kabiliyetlerin platformlara uyarlanması ile tüm meslek hayatları boyunca devam etmektedir. Milyon dolarlık platform üzerindeki yük ve personelin, dünyada hiç kimsenin karşılaşmadığı beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Yeni teknolojik imkan ve kabiliyetlerle her ne kadar öncelikle emniyet hususları artırılmaya çalışılsa da bu yeni platformlarda karşılaşılan problemlerin çözüm yolları hiç denenmemiş veya sınırlı olarak denenebilmiştir. Karşılaşılan problemlerden ders çıkarabilmek amacıyla eğitim içerikleri bilhassa havacılık sektöründe “Evidence Based Training” yaklaşımı ile güncellenmeye çalışılmaktadır.  Olası sensör, kumanda arızaları yanında otomatik pilotun devre dışı kalması (Ör: Air France kazası) gibi acil durumun süratle kavraması ve doğru karar verebilmesi için zaman sınırlı olup personelin eğitim ve tecrübesi olası can ve mal kaybı ile doğrudan orantılıdır.

Günümüzde yaygın olarak gemiadamları eğitim ihtiyaçları, tecrübeli bir eğitmen ve eğitime ihtiyacı olan personelle sınıf eğitimi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Klasik eğitim anlayışı olarak tanımlayabileceğimiz bu eğitim yönteminde, eğitmenin konu hakkındaki bilgi ve tecrübesini ilk elden öğrenciye aktarması hedeflenmektedir. Eğitimin kalitesi; ders ile ilgili standartların karşılanması, öğretim üyesinin bilgi birikimi, öğrencilerin sayısı, seviyeleri, ilgi düzeyleri, sınıf ortamının imkân, kabiliyet ve konforu gibi bir çok unsurla doğrudan ilgilidir. Klasik sınıf eğitim anlayışı bilgisayar, projektör, akıllı tahta gibi teknolojik imkanların kullanımı ve ders içeriklerinin video ve animasyon ile zenginleştirilmesiyle halen en yoğun eğitim yaklaşımı olarak kullanılmaktadır.

Eğitim maliyetlerinin düşürülmesi, zamandan ve mekândan bağımsız eğitim verilmesi amacıyla bazı ders içerikleri uzaktan eğitim altyapılarına kaydırılmaktadır. Bu altyapılarda içerik kalitesi zayıf ve karşılıklı etkileşim istenilen düzeyde sağlanamadığı durumlarda eğitimi alan kişinin ilgisi azalmakta, verilen eğitim içeriği uygun yöntemlerle test edilmediği taktirde ise eğitim kalitesi düşmekte ve eğitim hedeflerine ulaşılamamaktadır. Her ne kadar bu tür altyapılar personelin dersi takip edip etmediğini kontrol eden mekanizmalar kullansalar da, bu mekanizmalar daha çok usulden personelin eğitimini takip edecek şekildedir. Bazı ciddi firma ve kurumlar bu problemi görerek ders içeriklerini etkileşimli Bilgisayar Tabanlı Eğitim (Computer Based Training, CBT) ile zenginleştirerek eğitim kalitesinin istenilen düzeyde verilmesini, eğitimi takip eden personelin ne kadar zamanda, kaç tekrarda tanımlanan aşamaları geçtiğini, eğitimin hedeflerinin sadece soru ve cevaptan ziyade Ciddi Oyun (Serious Games) tabanlı yaklaşımlarla tutturulup tutturulmadığını, uygulamalı testlerle gözlemlemektedir. Böylece, uzun vadede  personeli görevinden uzaklaştırmadan daha verimli kullanarak, dershane, eğitmen, harcırah gibi bedellerden tasarruf etmektedir.

CBT tabanlı yaklaşım uygulamaya yönelik derslerin de daha verimli bir şekilde öğrenilmesini sağlamaktadır. CBT tabanlı bir altyapı ile bir makina, sistem veya donanım ile ilgili etkileşimli bakım tutum altyapısı sınıf ortamında canlandırılabildiği gibi, tableti veya bilgisayarı olan personel istediği an bilgiye erişebilir. Örneğin bir sistemin nasıl çalıştığı etkileşimli simülasyon/oyun  ile anlatılabilir, prosedürel bir bakım süreci adım adım sanal ortamda yaptırılabilir. Elbette tüm uygulamaları, eğitimleri atalım da yerine CBT eğitimlerini koyalım gibi bir durum söz konusu değildir. Amaç, personelin, eğitim içeriği ile etkileşime girdiği, içinde gezinebildiği, bakım prosedürlerinin başlangıçta etkileşimli anlatıldığı, sonrasında uygulamalı olarak denendiği, personelin yaptıkça öğrendiği ve öğrendikçe daha çok öğrenmek için teşvik edildiği CBT tabanlı öğretim yönetim sistemi (Learning Management System, LMS)’dir. Unutulmamalıdır ki önemli olan bir uzaktan eğitim sistemi kurmak değil onun içeriğini yeterince ayrıntılı içerik, uygulama ve test mekanikleri ile zenginleştirmektir.

STCW kapsamında gemi adamı yetiştirmede simülatörler kullanılmaktadır. Bu simülatörlerin temel amacı; öncelikle operasyonel süreçlerin tehlikesiz ve ekonomik sanal bir ortamda yaşatılmasıdır. Aynı şekilde tazeleme, tip eğitimlerinde ve bilhassa havacılıkta kaza kırım olaylarının incelenmesinde de yaygın olarak simülatörler kullanılmaktadır.

Gerçek hayatta karşılaşabileceğimiz yangın, çarpma, çarpışma, arıza, vb., acil durumlar için öngördüğümüz çözümleri ise tatbikatlar ile tecrübe etmeye çalışıyoruz. Tatbikatlar saha tecrübesi için olmazsa olmaz niteliktedir. Tatbikatlar, kapsamına göre en alt seviyeden yöneticiye kadar tüm personelin dahil edildiği bir eğitim sürecidir. Ancak tatbikatlar pahalı ve zaman alıcı planlama faaliyetleri içerir. Ayrıca, gerçek hayatta karşılaşılan olaylar; sınırlı/tehlikesi az senaryolarla canlandırılmakta, olumsuzlukların veya yanlış müdahalelerin etkileri sınırlı gözlenmekte ve  anlık senaryo değişikliğinin çok kısıtlı olduğu ortamlardır.

Bu durumda tatbikatların kısmen yerini alabilen, kısmen tatbikatların planlanmasında kullanılabilen taktik ve operasyon seviyesinde simülasyonlar bizim eğitim açığımızı kapatabilmektedir.  Bu simülasyonlarda, tatbikatlarda canlandırılması imkansız veya çok tehlikeli durumlar canlandırılabilir, çok kullanıcıyla oynanacak senaryolar tanımlanabilir ve denenebilir. Örnek olarak itfaiye ve uçak kazalarına acil müdahale teşkilatları için yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz acil müdahale simülasyonu (EMERSİM)’nda; hastane, metro, sanayi, uçak yangınları, kuyudan adam kurtarma, trafik ve uçak kazaları vb. senaryolar sanal bir ortamda canlandırılmaktadır. Kurumlara ait araç, personel, donanım ve süreçlerin yanında rüzgâr, yangın, duman, su gibi dinamik kuvvetlerin modellendiği bu ortamlarda amaç, eğitim alan personelin canlandırılan acil durumu doğru olarak analiz ederek farklı hava, ortam ve acil duruma göre en uygun müdahale yöntemlerini deneyerek keşfetmesi, uygulama esnasında olumlu ve olumsuz etkilerini görerek tecrübe etmesidir. Örneğin bir trafik kazası senaryosunda araç içinde sıkışmış yaralı kazazedeleri kurtarmayı hedeflerken aynı zamanda yakıt sızıntısı, kayma, patlama, kanama, kazazede ve müdahale eden personelin emniyetini sağlama gibi riskleri değerlendirmesi ve bir riske karşı önlem alırken can kaybı veya ani bir patlama gibi sorunlarla baş etmesi gibi senaryolar canlandırılmaktadır. Bu senaryolar daha sonra tekrar oynatılarak müdahale esnasında yapılan hatalar ve etkileri gözlemlenebilmekte, tamamen farklı bir senaryo veya farklı parametrelerle aynı senaryo canlandırılarak tekrar eğitim yapılabilmektedir.

Bu taktik simülasyonlar, CBT destekli LMS ve simülatörler ile entegre edilebilmektedir. Ayrıca VR ve AR destekli uygulamalarla da her seviyede görev yapabilecek personelin eğitimine imkan verebilmektedir.

Yazımızın başlığında belirtildiği gibi önemli olan “Platform, personel ve doğanın yalnız kaldığı acil durumlara hazırlıklı olmak!” Bu kapsamda bilinçli personel yetiştirmenin önemine sizlerin dikkatini çekerken denizcilik sektörü eğitim ihtiyaçlarına yönelik yeni nesil çözümlerle sektörün dışa bağımlılığını azaltmayı ve yoğun uluslararası rekabetin yaşandığı bu ortamda denizcilik kurumlarının yazılım ihtiyaçları konusunda yerli ve milli teknolojik çözümler üretmeyi hedeflemeliyiz.

Denizleriniz Sakin, Pruvanız Neta Olsun!

Bunu Paylaşın