Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal: Çanakkale, deniz gücünün önemi hakkında aldığımız derslerin en büyüğüdür

MDN İstanbul

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, vatan toprağını denizden savunmasıyla tüm dünyayı etkileyen ve tarihin akışını değiştiren Büyük Atatürk ve kahraman Türk askerinin Çanakkale Deniz Savaşları’ndaki kararlı azmini, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferimiz için verdiği onurlu mücadele ile düşmana “Çanakkale geçilmez” dedirten ‘Türk deniz gücü’nün deniz harp tarihimizdeki ve günümüzdeki önemini sadece MarineDeal News okuyucularına özel değerlendirdi

Bulunduğumuz coğrafyada var olma mücadelemizin en önemli olaylarından birisi, bundan tam 106 yıl önce Çanakkale’de yaşanmıştır. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi, Türk Deniz Harp Tarihinin en büyük zaferlerinden olmakla birlikte, İtilaf Devletleri’nin “Doğu Sorunu” adını verdikleri “Türk Milleti’ni Anadolu’dan tamamen atma” planlarını boşa çıkaran Türk tarihinin dönüm noktası zaferlerinden biridir.

Bu zafer, Türk milletinin yeri ve zamanı geldiğinde, mücadele azminin doruk noktasına ulaşacağının ispat’ ve aynı zamanda devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün askeri kariyeri için bir mihenk taşıdır.

Çanakkale Deniz Savaşları, üstün teknoloji ve ateş gücü ile denizden taarruz eden düşmana karşı, kısıtlı imkânlara sahip olan Türk askerinin kahramanlığı sayesinde zaferle sonuçlanan ve dünya harp tarihinde önemli yere sahip bir savunma harekâtıdır.

Boğaz’ı geçmek suretiyle, İttifak grubunda Birinci Dünya Savaşı’na giren Osmanlı Devleti’nin başkentini işgal ederek savaş dışında bırakmak ve Rusya ile doğrudan temasa geçerek savaşı kısa sürede bitirmek isteyen İngiltere ve Fransa, çağının en büyük ve en güçlü donanmasıyla 3 Kasım 1914’ten itibaren yüksek ateş gücüyle Boğaz’ı zorlamaya başlamıştır.

İlginizi çekebilir:

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal: MİLDEN’in elbirliği ile gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz
İtilaf Devletleri’nin deniz harekât planına göre bir hafta önce mayınlardan temizlenmiş olan Çanakkale Boğazı’nın bütün savaş gemileri kullanılarak geçilmesi hedeflenmiştir. Fakat NUSRET mayın gemisinin Karanlık Liman Bölgesi’ne döktüğü 26 mayın, deniz harekâtının gidişatını değiştirmiştir. 18 Mart günü Boğaz’a girmeye başlayan İngiliz ve Fransız müşterek savaş filosu, NUSRET’in döktüğü mayınlar ve Boğaz’ın iki yakasındaki mevzilerden açılan yoğun ateşle ağır kayıplar vererek geri çekilmek ve deniz harekatına son vermek zorunda kalmıştır. Yaklaşık 4,5 ay süren deniz harekâtı sonrasında yaşanan bu bozgun İtilaf Devletleri’ne karadan destek almaksızın deniz unsurlarıyla Boğaz’ın geçilemeyeceğini göstermiştir.

Boğaz’ı deniz yoluyla geçemeyeceğini anlayan İtilaf Devletleri, Gelibolu Yarımadası’nı karadan geçebilmek maksadıyla, 25 Nisan 1915 tarihinden itibaren Seddülbahir, Kumkale ve Kabatepe’ye asker çıkartarak harbin Kara Muharebeleri safhasını başlatmıştır. 9 Ocak 2016 tarihine kadar devam eden Çanakkale Kara Muharebeleri, 19’uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in özellikle Anafartalar ve Arıburnu Muharebelerinde sergilediği liderlik ve Türk askerinin üstün cesareti neticesinde, Gelibolu Yarımadası’nın düşmandan temizlenmesi ve savaşın kazanılmasıyla sonuçlanmıştır.

Yaratıcı fikrin, azim ve iradenin deniz harp tarihindeki en güzel örneklerini veren NUSRET mayın gemisi, MUAVENET-İ MİLLİYE muhribi, SULTANHİSAR torpidobotu, eski gemilerden sökülerek sahile konuşlandırılan top bataryalarında harbe katılan ve denizdeki mayın mâniaların’ tesis eden kahramanlar, Çanakkale Deniz Zaferi’ne isimlerini altın harfler ile yazdırmıştır.

Çanakkale muharebeleri, yakın tarihimizde deniz gücünün önemi hakkında aldığımız derslerin en büyüğüdür. Bu savaş, düşmanı ve tehditleri güçlü bir deniz kuvveti ile ilerde konuşlanarak karşılayamayan bir ülkenin, savaşı kendi topraklarında kabulleneceğini, bunun sonucu olarak insan ve materyal kayıplarının büyüyeceğini göstermiştir. Sonuçları bakımından, etkileri dünyayı saran bu büyük mücadelede elde edilen zafer, yeni bir dönemin de kapısını aralamıştır. Şanlı tarihi boyunca insanlığa örnek olmuş Türk milleti, Büyük Önder ATATÜRK’ün rehberliğinde, aralanan bu kapıdan ilerleyerek, bağımsız ve çağdaş bir devlet kurma hedefine ulaşmıştır.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta bugünlere ulaşmamızı sağlayan Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, bu vatan ve bayrak uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş olan gazilerimizi rahmet, min-net ve şükranla; gazilerimizi saygıyla anar, tarihi boyunca ordusuna her zaman destek olan yüce Türk milletine şükranlarımızı sunarız.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın