Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Nisan Perşembe günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde DEM Parti İmralı heyetini kabul etmesinin ardından gözler Adalet Bakanlığı ile yapılacak görüşmeye çevrilmişti. Heyetin talebi doğrultusunda Bakanlıkla yapılacak olan bu ikinci temas, heyet üyesi Sırrı Süreyya Önder’in rahatsızlığı nedeniyle ertelenmişti. Bugün ise beklenen görüşme gerçekleşti.
Görüşmeye kimler katıldı?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmeye DEM Parti adına Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Sezai Temelli ile İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan katıldı. Görüşme, saat 10.30’da başlayıp 12.15’te sona erdi ve yaklaşık 1 saat 45 dakika sürdü.
Görüşme sonrası basına açıklamalarda bulunan Koçyiğit, açıklamasına Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı. Açıklamasında görüşmenin geniş kapsamlı ve detaylı geçtiğini belirtti.
Odakta kim vardı?
Koçyiğit’in açıklamasında en dikkat çeken başlık, Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarına ilişkin talepler oldu. Koçyiğit, Öcalan’ın 27 Şubat çağrısına atıfta bulunarak bu açıklamanın Türkiye’de yeni bir dönemin kapısını aralayabileceğini ifade etti. Açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Öncelikli konuşma başlığımızın İmralı'da bulunan ve 27 Şubat çağrısıyla da Türkiye'de yeni bir dönemin kapısını aralayan, Kürt sorununun demokratik çözümünde yeni bir eşik atlamamızı sağlayan Sayın Öcalan'ın çalışma koşulları, sağlık koşulları olduğunu ifade etmek isterim.”
Bu ifadelerle birlikte DEM Partisi, görüşmenin merkezine doğrudan Öcalan’ın fiziki koşullarının iyileştirilmesini yerleştirdi.
Tecrit kaldırılmalı, görüşme trafiği başlatılmalı talebi
Koçyiğit’in aktardığına göre, DEM heyeti Adalet Bakanı’na tecrit koşullarında Öcalan’ın bu sürece katkı sunamayacağını, dolayısıyla sürecin ilerlemesinin önündeki en büyük engelin bu durum olduğunu bildirdi. Açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
“Bu koşulların amasız, fakatsız düzeltilmesi gerektiğini kendilerine ifade ettik.”
Ayrıca yalnızca fiziki koşullar değil, Öcalan’a çeşitli kesimlerden isimlerin erişiminin sağlanması da gündeme getirildi. DEM heyeti, gazetecilerden yazarlara, aydınlardan farklı siyasi parti temsilcilerine kadar geniş bir çerçevede görüşme trafiği kurulması gerektiğini vurguladı. Bu talepler arasında Öcalan’ın belirleyeceği isimlerle birebir temas kurmasının sağlanması yönünde bir beklenti olduğu da dikkat çekti.
Adalet Bakanı’ndan kısa mesaj: “Terörsüz Türkiye”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise görüşmenin ardından sosyal medya hesabı üzerinden kısa bir açıklama yaparak, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Ancak DEM heyetinin aktardığı talepler hakkında herhangi bir değerlendirme ya da yorumda bulunmadı.
DEM’in talepleri açık: Dayatma mı, çözüm arayışı mı?
Görüşme sonrası yapılan açıklamalar, önümüzdeki dönemde yürütülecek temasların temel konularını da ortaya koymuş oldu. DEM heyeti, özellikle “umut hakkı” başlığı altında Öcalan’ın serbest bırakılması yönündeki beklentisini açıkça ortaya koyarken, bu konunun herhangi bir pazarlık ya da ön koşul olmaksızın gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. “Amasız, fakatsız” ifadesi, DEM’in bu konuda müzakere değil, doğrudan bir icraat beklentisi içinde olduğunu gösteriyor.
Bu söylem, kamuoyunda taleplerin bir çözüm sürecine katkı değil, bir dayatma zemini üzerinden yürütüldüğü yönünde yorumlanmasına neden olabilir. Bu noktada görüşmelerin ne yöne evrileceği kadar, toplumsal ve siyasal meşruiyet düzlemlerinde nasıl karşılık bulacağı da önemli hâle gelecektir.
Bu haberin/makalenin/çevirinin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.