CO2 miktarı azalıyor

MDN İstanbul

Bilim adamları, Japon Denizi’nin absorbe ettiği karbon emisyon oranındaki ani ve köklü  bozulmanın ardından, iklim değişikliği konusunda uyarıda bulundular

Dünyadaki okyanuslar bir yıl boyunca, insanların yarattığı karbondioksit kirliliğinin ancak 11 milyar tonunu, yani yaratılan tüm kirliliğin dörtte birini içine çekiyor. Bu oran bile dünya üzerinde ciddi bir CO2 kirliliğinin baki kalmasına engel olamıyor. Bu durum ülkelerin küresel ısınmadaki artışı engelleme ve emisyon konusunda daha belirgin hedefleri olmasını zorunlu kılıyor. Konuyla ilgili olarak Pohang Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde araştırmalar yapan Profesör Kitack Lee, “Okyanuslardaki ısınmanın, öncelikle okyanusların kaldırabileceği karbondioksit miktarındaki değişime bağlı olduğunu bilmeliyiz” dedi ve ısınmanın, “ventilasyon” olarak adlandırılan ve deniz suyu akımlarının su yüzeyindeki karbondioksidi alıp, suyun derinliklerine götürerek absorbe etme prosesini aksattığını belirtti. Bunun, Japon Denizi’nde olduğu gibi Atlantik ve Güney Okyanusları’nı da etkilediği görülüyor. Kitack, “Doğu Denizi’nde yaptığımız çalışmalar kesin olarak gösteriyor ki okyanusun içine aldığı CO2, ısınmadan dolayı bozulan dikey ventilasyondan doğrudan etkileniyor. Diğer bir deyişle, küresel ısınma dolayısıyla atmosferik ısıdaki artış öncelikle okyanuslardaki ventilasyonu etkiliyor ve okyanusların içine aldığı CO2 miktarını azaltıyor” dedi.
Vladivostok’ta bulunan Rus Pasifik Okyanusu Enstitüsü için çalışan Pavel Tishchenko, Lee Kitack ve Geun-Ha Park’la birlikte bir Rus araştırma gemisiyle, geçen mayıs ayından beri Japon Denizi’nin 24 ayrı yerinden aldıkları deniz suyu örneklerini araştırdılar. 1999’dan 2007’ye kadar topladıkları benzer deniz suyu örnekleri içindeki çözülmüş CO2 oranının, 1992’den 1999’a kadar topladıkları deniz suyu örneklerinin yarısı kadar olduğunu saptadılar.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren bilim adamları konuyla ilgili olarak “Bu çarpıcı sonuçlar, neredeyse insanların ürettiği tüm CO2’in son zamanlarda denizin 300 metreden daha az derinliğinde tutulduğunu gösteriyor. Bu çok ani ve köklü bir değişim” açıklamasını yaptılar.

Bunu Paylaşın