Çevreci deniz taşımacılığının iklim kriziyle imtihanı büyük

MDN MEDIA

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran, çevreci taşımacılık alternatifi olan deniz taşımacılığının iklim kriziyle deniz ve nehir seviyelerinde yaşanan artmadan etkilendiğini söyledi

İklim krizi nedeniyle mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları, karların erimesi ve aşırı, ani yağışların görülmesiyle deniz ve nehir seviyelerinin yükselmesine yol açarken kuraklık ise, su seviyesinin azalmasına neden oluyor.

Küresel deniz suyu seviyesi son 30 yılda 9,7 milimetre yükseldi

Avrupa Birliği (AB)’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verileri, 1993 yılından bu yana her yıl ortalama 3,3 milimetre yükselen küresel deniz suyu seviyesinin, son 30 yılda 9,7 milimetre yükselerek deniz taşımacılığının iklim değişikliğinden ne kadar etkilendiğini ortaya koydu.

Deniz taşımacılığı olmadan kıtalararası ticaret, ham madde nakliyesi, uygun fiyatlı gıda ithalat ve ihracatının yapılamayacağını söyleyen Kıran, özellikle nehirlerde yaşanan su seviyesi artışının etkileri hakkında AA muhabirine şu sözleri söyledi:

Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 85’i deniz yoluyla taşınıyor

Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 85’i, Türkiye’nin ise dış ticaret yüklerinin yaklaşık yüzde 87’si deniz yoluyla taşınmaktadır. Deniz taşımacılığının yükleri ucuza, büyük hacimlerde ve minimum çevresel ayak iziyle taşıdığı görülmektedir. 1 ton yükün 1 kilometre mesafeye taşınmasında deniz yoluna kıyasla demir yolunda 6 kat, kara yolunda 19 kat, hava yolunda 90 kat fazla karbondioksit emisyonu oluşmaktadır.

Deniz ticaretinde bir aksama insani boyutta kriz ve risklere neden olabilir

Dünya çapında yaklaşık 66 bin gemiyle gerçekleşen açık deniz ticaretinin; boğaz, kanal, nehir ve geçit gibi kritik noktalar ve limanlarda yaşanabilecek herhangi bir kaza ya da iklim olayından zarar görmeye açık olduğuna değinen Kıran, deniz ticaretinde yaşanacak bir sıkıntının küresel ekonomiye büyük ölçekte zarar verecekken, tedarik zincirinde yol açacağı bozulmalar nedeniyle insani boyutta kriz ve risklere neden olabileceğinin altını çizdi.

Kıran, 24 Mart 2021’de Ever Given isimli konteyner gemisinin Süveyş Kanalı’nda yaşanan kum fırtınası ve kötü hava koşulları nedeniyle karaya oturmasıyla kanaldaki deniz trafiğinin durduğunu ve ham petrol, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) gibi pek çok ürünün sevkiyatında yaşanan aksamalar nedeniyle küresel ticaretin günlük yaklaşık 10 milyar dolar zarara uğradığını hatırlattı ve Panama Kanalı’nda yaşanan kuraklığa değindi:

Panama Kanalı’ndaki kuraklık nedeniyle navlun fiyatları yükseldi

Atlas Okyanusu ile Pasifik Okyanusu’nu birbirine bağlayan kanalda gemi trafiğinde aksamalar meydana geldi. Bu dönemde gemi geçişleri kademeli olarak azaltılırken, normal zamanlarda günde ortalama 36 geminin geçtiği kanalda 8-30 Kasım 2023 tarihlerinde sadece 24 geminin geçişine izin verilebilmiş, gemilerin taşıdıkları yüklere de sınırlamalar getirilmişti. Kanaldaki trafiğin aksaması 170’e yakın ülkeyi ilgilendirirken, navlun fiyatlarının da yükselmesine neden oldu.

Kıran, boğaz ve kanallarda yaşanan sorunlar dışında deniz seviyesindeki artışın, kıyı bölgelerdeki tesis ve limanlardaki altyapıya zarar verebilecekken, deprem sonrası yaşanabilecek tsunami ve fırtınaların da deniz ticaretinde aksamalara sebebiyet verebileceğini ve rota değişimlerine yol açabileceğini ifade etti.

Dekarbonizasyon ve sıfır emisyonlu gemilerin gelişimi için çalışmalar devam ediyor

Çözüm olarak, potansiyel tehlikelerin ve iklim değişikliğinin etkilerinin takip edilerek olası risklerin değerlendirilmesinde bulunulması gerektiğini öneren Kıran, dekarbonizasyon ve sıfır emisyonlu gemilerin gelişimi için çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Küresel bir çaba lâzım

Kıran, “Deniz yolu taşımacılığında kullanılan gemilerin ve diğer araçların daha verimli ve çevre dostu hâle getirilmesi için teknolojinin geliştirilmesi büyük önem arz ediyor. Bu doğrultuda, yenilikçi yakıt teknolojileri, daha verimli gemi tasarımları geliştirilmelidir. Gemilerin daha verimli ve çevre dostu bir şekilde operasyon yapmasını sağlayacak liman altyapısının geliştirilmesi ile limanlarda enerji verimliliği önlemleri alınmalı, atık yönetimi sistemleri de geliştirilmelidir. Ancak sonuç itibarıyla deniz ticaretinin devamlılığını ve sürdürülebilirliğini sağlamak, küresel bir çaba gerektirmektedir. Tüm ilgili ülkeler, kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi ve bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmesi büyük önem arz etmektedir” dedi.

AA

Bunu Paylaşın