Cari açığın ateşi düşecek mi?

MDN İstanbul

Ekonomi yönetimi, cari açıktaki hızlı artış başta, ekonomide sıkıntılı gördükleri noktalara karşı önlemler açıkladı. Bir yandan sıcak paraya karşı önlem alırken, bir yandan da iç talebi dizginleme girişiminde

2010 yılının son günlerine yaklaşırken Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan başkanlığındaki ekonomi yönetimi, başta bankalar olmak üzere tüm piyasalara çok ciddi bir sürpriz yaptılar. 2011 yılının 2010′ a nazaran daha çetin geçeceğini öngören ekonomi yönetimi, cari açıktaki hızlı artış başta olmak üzere, ekonomide sıkıntılı gördükleri noktalara karşı bir bir önlemlerini açıkladılar. Önlemler çerçevesinde Merkez Bankası’ ndan sürpriz faiz indirimi gelirken, bankaların munzam karşılıkları arttırıldı. Bankalara, ‘Yüzde 20-25′ ten fazla büyüme! ‘ denildi. Yani bankalara ‘Kredi musluklarını kıs!’ derken, tüketiciye de ‘Fazla harcama!’ denildi. Yani otorite bir yandan sıcak paraya karşı önlem alırken, bir yandan da hızla artan iç talebi dizginleme girişiminde. Önlemlerin bir başka nedeni olarak da, seçim öncesi gelecek olası bir not artışı gösteriliyor. İddiaya göre; seçim öncesi not artışı durumunda sıcak para akışı hızlanacak, dolar düşecek ve cari açık daha da tetikleneceği için hükümet erken önlem alma yoluna gitti…

Yol dikenli
Alınan önlemlerin gerçek nedeni hangisi olursa olsun, ortada duran gerçekler gözden kaçırılmamalı. ABD’de bir miktar kıpırdanma gözükse de, talebin canlanıp canlanmayacağı ve bu kadar bol basılan paranın ne zaman çekileceği soru işareti. Bunun yanında, Avrupa’da hangi ülkelerin ‘yeni riskli ülke’ olacağı ve uygulanacak sıkı para politikalarının hangi ülkede, dozajının ne olacağı bilinmiyor. Öte yandan Euro Bölgesi’ nin dağılması durumunda, Avrupa ülkelerinin durumunun İkinci Dünya Savaşı döneminden daha kötü olacağı bankaların raporlarına yansımış durumda. Bütün bu gelişmeler, Türkiye ekonomisinin geleceğini çok yakından etkileyecek. Üstelik bütün bu gelişmeler olurken, Türkiye’de genel seçimler yaşanacak. Dolayısıyla, 2011 yılında Türkiye’nin yüksek dış açığının süreceği neredeyse kesin. Çünkü Avrupa’daki yangın bizim ihracatımızı vurmaya devam edecek. Yani Türkiye, 2011’de de iç talebe bağlı büyümeye devam edecek.
Bu cari açığı da, yine dışarıdan gelecek sıcak para ile finanse etmek gerekecek. Hükümetin banka kredilerine ve sıcak paraya karşı aldığı önlemler ne sonuç verecek, yaşayıp göreceğiz. Ancak birçok ekonomist, seçilen bu yeni yolun çok dikenli olduğu görüşünde.

Petrol 92 dolar’la 26 ayın zirvesinde

Hükümet cari açığı frenlemek için tedbir üstüne tedbir alırken, ABD ham petrolünün varil fiyatı  91.79 dolar seviyesini görerek, Ekim 2008’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Petrol fiyatındaki tırmanışın ardında küresel arz ve talep dinamikleri, özellikle de son haftalardaki yoğun ABD ve Çin ürün talebi yatıyor. Ayrıca dolar’ın son haftalarda küresel sepet bazında değer kazanmasına rağmen; petrol, talebin gücünü arkasına alarak zirve seviyelere çıkışını sürdürmüştür. Artan fiyatlar Türkiye’nin cari açığını artıracağından, hükümetin önlemlerini olumsuz etkileyecektir.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın