Çanakkale’de Fransız gemilerini batıran Fransız mayınları

MDN İstanbul

Çanakkale Savaşı'nda Bouvet Zırhlısı'nın batma anı

Tuğgeneral (E) Dr. Cihangir Dumanlı, 170 yıl önce Çanakkale Savaşları sırasında kendi mayınları sonucu batan ve Boğaz’ı geçemeyen Fransız gemilerinin hikâyesini kaleme aldı

Tarihin en yoğun deniz ve kara muharebelerinin yapıldığı Çanakkale Savaşı dünya harp tarihinde üzerinde en çok kitap, makale, anı yazılan; anekdotlar anlatılan ve türkülere konu olan bir destandır.

Üzerinden 107 yıl geçmesine rağmen hâlâ Çanakkale Savaşı’nın bilinmeyen bazı yönleri açığa çıkmaktadır. Bu yazıda konu edeceğimiz Fransız mayınları da bunlardan birisidir.

Hikâyenin kaynağı Marmaris Ticaret Odası tarafından yayımlanan “Marmaris: Denizde Efelik Olmaz” adlı kitaptır.1

Olay şöyle:

Yirminci yüzyılın başında Avrupa’da sömürge paylaşımı rekabetine dayalı iki blok oluşmuştur: Bir yanda İngiltere, Fransa ve Rusya’nın oluşturduğu üçlü itilaf; öte yanda Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun oluşturduğu üçlü ittifak.

Osmanlı İmparatorluğu 2 Ağustos 1914’te Almanya ile bir ittifak anlaşması yaparak savaştaki yerini belirlemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa fiilen girmesi ise Alman Amiral Souchon komutasındaki Karadeniz Filosu’nun 29 Ekim 1914’te Karadeniz’de Rus gemi ve limanlarını vurması ile olmuştur.

İşte Osmanlı İmparatorluğu Almanya ile anlaşma yaptıktan sonra fakat savaşa henüz fiilen girmeden bir Alman denizaltısı yakıt ikmâli yapmak için Marmaris Limanı’na girer. Denizaltıyı Fransız gemileri takip etmektedir. Marmaris Limanı’na giremeyen Fransız gemisi limandaki denizaltının çıkamaması ve başka Alman gemilerinin girmemesi için limanın ağzını mayınlayarak bölgeyi terk etmiştir.

Marmarisli bir çoban Adaağzı’nda keçilerini otlatırken denizde garip cisimler görür ve muhtara bildirir. Muhtar kaymakama, kaymakam yüzbaşına bildirir. Konu İstanbul’a taşınır. İstanbul’dan mayın uzmanı bir bahriye subayı ve üç bahriye eri Marmaris’e gönderilir. Ekip mayınların fünyelerini sökerek etkisiz hâle getirir

Osmanlı Donanması’nın 29 Ekim’deki Karadeniz taarruzuna karşılık Rus Kafkas Ordusu 1 Kasım’da Sarıkamış-Erzurum istikametinde taarruz ederek kara harekâtını başlatır. Arkasından 3 Kasım’da İngiliz ve Fransız gemileri Rusya’ya desteklerini göstermek için Çanakkale Boğazı’nın giriş bataryalarını ateş altına alırlar. İtilaf devletlerinin Çanakkale Boğazı’nı zorlayacakları belli olmuştur. Çanakkale Boğazı olası bir taarruza karşı savunma için hazırlanmakta, bu kapsamda mayınlar dökülmektedir.

Marmarisliler etkisiz hâle getirilen Fransız mayınlarını sandallarla çekerek Taşarkası’nda açtıkları kanallara yerleştirirler, düşman keşif uçakları görmesin diye kamufle ederler. Daha sonra Muğla, Denizli, Aydın’da her deve katarında bulunan “lök” denilen güçlü develer toplanır. Mayınlar develere yüklenerek Muğla’ya, oradan Aydın’a Aydın’dan demiryolu ile İstanbul’a oradan da Çanakkale’ye getirilir.

3 Kasım bombardımanından sonra Çanakkale Boğazı’na dökülen mayınlardan bir kısmı Marmaris’ten getirilen Fransız mayınlarıdır.

Boğaz’da kıyametin koptuğu gün itilaf donanmasının 16 gemi ile Boğaz’ı geçmeye çalıştığı 18 Mart 1915 günüdür. Sabah 10.30’da başlayan taarruzda birinci hattaki dört İngiliz zırhlısı Boğaz’a girmeye çalışmış, plân gereği saat 12.00’da ikinci hattaki dört Fransız zırhlısı (Gaulois, Charlmange, Soufren, Bouvet) öne geçmiştir. İngiliz gemileri gibi Fransız gemileri de kıyı topçumuzun etkili ateşleri ve deniz mayınlarından nasibini almıştır. Bu kapsamda Soufren, Gaulois ve Charlmange topçularımız tarafından vurularak ağır yara almışlardır. Bouvet’i ise kahraman Seyit Onbaşı tek başına kaldırdığı 275 kg’lık mermi ile vurmuştur. Bouvet geri dönerken mayına çarparak batmıştır.

Akşama kadar yapılan yoğun çatışmalarda düşmanın 16 gemisinden dördü batmış, beşi ağır yaralı olarak saf dışı edilmiştir. Gücünün yarısını (9/16)  kaybeden Amiral De Robeck saat 17.00’da yenilgiyi kabul ederek çekilmeye karar vermiştir.

18 Mart çatışmasında hangi geminin hangi mayına çarparak battığı kesin olarak saptanamamakla birlikte Fransız gemilerinin Marmaris’ten getirilen Fransız mayınlarına çarparak batmaları büyük bir olasılıktır.

Sonuç olarak dünyanın o zamana kadar toplanmış en büyük ve en modern donanması kahraman topçularımız ve Marmaris’ten getirilenler de dâhil deniz mayınları karşısında çok emin oldukları Boğaz’dan geçmeyi başaramamışlar, bu sayede İmparatorluğun başkenti İstanbul ileriden savunulmuştur.

Boğaz’ı denizden geçemeyen itilaf devletleri Gelibolu Yarımadası’nı işgal ederek geçmeye çalışacaklar, dokuz ay süren ve iki taraftan toplam yarım milyon zayiata neden olan kara muharebelerinde karşılarında Mustafa Kemal’i bulacaklar ve burada da yenileceklerdir.

1Fatma Güneş Çimen, Marmaris Ticaret Odası, 2007

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın