Çanakkale Boğazı’nın ses seviyesi ilk kez ölçüldü

MDN MEDIA

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Teknolojileri Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Halit Kuşku, Çanakkale Boğazı’nın ses seviyesinin ölçüldüğü bir çalışmaya imza attı

Çanakkale Boğazı’nda 4 farklı noktada kurulan ölçüm istasyonunda sualtı ses seviyesi ölçüldü. Kuşku, bilim insanlarının daha önce yaptığı çalışmalar sonucunda denizlerdeki minimum ve maksimum ses seviyesinin 5 ile 50 desibel arasında çıktığını söyledi. Çanakkale Boğazı’nda yapılan ölçümlerde ise, ses seviyesi 59,8 desibel çıktı. 50 desibel olan üst sınırı aşan Çanakkale Boğazı’nda, yaşayan deniz canlılarının olumlu veya olumsuz yönde etkilenebileceğine ve bu durumun göç yolları, besin alımı ve avlanma üzerinde etkiler oluşturabileceğine değindi. 9.8’lik desibel farkını, artan gemi trafiğine ve gelişen teknolojilere bağlayan Kuşku, desibel yüksekliğinin deniz ekosistemi üzerindeki etkilerinin ne olacağı konusunda çalışmaların devam ettiğini belirtti.

Çanakkale Boğazı verileri uluslararası rapor için yetersizdi

Kuşku, Dünyayı Koruma Vakfı’nın dünyanın en önemli uluslararası suyollarında sualtı sesleri hakkında bir rapor yayınladığını ancak Çanakkale Boğazı’nın veri yetersizliği nedeniyle bu raporda yer almadığını söyledi. Bunun üzerine, ÇOMÜ olarak Çanakkale Boğazı’nın sualtı ses verilerini toplamak üzerine bilimsel çalışmalar başlattıklarını belirtti. Bilim insanlarının, dünyadaki denizlerden toplanan verilerde minimum ve maksimum skalayı 5 ile 50 desibel arasında bulduğunu vurgulayan Kuşku, Çanakkale Boğazı’nın 59,8 desibelle üst sınırı 9,8 desibel aştığını yineledi. Kuşku, Çanakkale Boğazı’nın çeşitli noktalarında ölçümlere devam ettiklerini söylerken, ölçülen ses düzeylerini en verimli şekilde değerlendirebilmek için çalışmaları ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Fakülte Dekanı Prof. Dr. Murat Yiğit ve Yetiştiricilik ABD Başkanı Prof. Dr. Sebahattin Ergün ile beraber yürüttüklerini ekledi.

Dr. Kuşku sözlerine şunları ekledi:

Deniz yaşamına etkileri henüz bilinmiyor

Endüstriyel, teknolojik gelişmeleri, kentleşmeyi, nüfus artışını da bu çalışmaya eklersek, Çanakkale Boğazı’nda, uluslararası Türk boğazlar sistemi olarak bildiğimiz bu suyolunda, sualtı ses gürültüsünün giderek artmakta olduğunu ve artacağına dair endişelerin olacağından bahsedebiliriz. İnsanlar arasında ses, iletişim için etken bir yöntem olarak kullanıldığı gibi sualtındaki canlılar için de ses iletişim ve haberleşmede kullanılmaktadır. Gerek üremeleri, gelişmeleri, avlanmaları, yaşam faaliyetlerinde ses etkileşimleri mevcuttur. Buradaki ana mesele onların ses frekanslarını ve düzeylerini etkileyebilecek gürültü potansiyeli oluşup, oluşmadığıdır. Eğer desibel yüksekliği onların yaşam koşullarına olumlu veya olumsuz yönde etki ederse bu hayvanların göç yolu, besin alımı, avlanmaları üzerinde etkiler oluşturabilir. Bu sebeple biz bilim insanları olarak bu konularda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türk Boğazlar Koridoru çok sayıda canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır. Amacımız bu canlı habitatının en sağlıklı şekilde korunarak, doğal yaşamın en iyi şekilde muhafaza edilmesi, teknolojik gelişimlerin ve ekosistemin sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır.

DHA

Bunu Paylaşın