Bütüncül Denizcileşme Modeli*

MDN İstanbul

* Bu yazı; Prof. Dr. Nurhan Kâhyaoğlu, Dr. Oktay Çetin ve Y. Müh. Deniz M. Irak (Dr. Öğrencisi) tarafından hazırlanan ve “Maritime Policy&Management” dergisinde 10 Nisan 2020 tarihinde yayımlanan “A comprehensive model for a sustainable maritimization: 3-Layer Holistic Maritimization” başlıklı makalenin özeti olarak MarineDeal News’e özel hazırlanmıştır

Deniz gücü” kavramının ve varlığının kökleri yaklaşık 2500 yıl öncesine dayanmaktadır. Peloponez Savaşı (MÖ 431-404) ile ilgili yazıları ile bilinen Yunan filozofu Thucydides’e (MÖ 460-395) göre, aslında güvenliği ve refahı artırmak için deniz ticaretini korumaya çalışan deniz gücü, savaştaki siyasi hedeflerin başarılmasında çok önemli bir rol oynamış ve vazgeçilemez bir garanti oluşturmuştur (Duppler 1999).

Denizlerin tarih boyunca giderek artan önemi, bazı büyük denizciler ve denizcilik teorisyenleri tarafından özlü ifadelerle vurgulanmış ve söylemleri günümüze kadar ulaşarak denizlerin önemini belirten bir jargon oluşturmuşlardır. Örneğin; Barbaros Hayrettin Paşa (1478–1546), “Denizlere hakim olan Cihan’a hakim olur” (Bahriye Enstitüsü, 2017); Sir Walter Raleigh (1554-1618), “Denizde kim hükmederse ticarete hükmeder, dünya ticaretine kim hükmederse dünyanın zenginlerine ve dolayısıyla dünyanın kendisine hükmeder” (Gold 1981; Sletmo 1989); Alfred Mahan (1840–1914), “Deniz ticareti ve askerî denizcilik üstünlüğü ile denizin kontrolü dünyada hakim bir üstünlük anlamına gelir” (Holmes 2009; Jash 2014). Ancak; bu güne kadar üretilen denizcilik teorisi kavramları arasında anlamsal bir bütünlük ve fikir birliği yoktur. Literatür incelendiğinde, kavramlar ve/veya tanımlar arasında farklı anlayışlar ve çıkarımlar olduğu görülmektedir. Örneğin yazarların bazıları sea power terimini, bazıları maritime power’ı bazıları ise naval power terimini ‘deniz gücü’ anlamında kullanmışlardır ya da kullanmaktadırlar.

Bu nedenle öncelikle sea power-deniz gücü ile maritime power-denizcilik gücü arasındaki farkı irdelemek gerekir. Bu kavramların içeriği bağlamında bir fikir birliği olmamasına rağmen, deniz gücü; okyanusları, denizleri, özellikle deniz yatağı altındaki hidrokarbon kaynaklarının taşınması, balıkçılık ve su altı kaynaklarının kullanma yeteneğini de içermelidir. Denizcilik gücü ise daha geniş bir anlamı kapsar ve gemi yapımı ve onarımı, denizcilik konularında politik stratejileri, askeri denizcilik (naval) kapasitesi ve deniz bilimi ve deniz teknolojisini de içermelidir (Duchâtel 2017).

Oysa denizcilik gücü tanımı, denizcilik dünyasında çok farklı ve çeşitli görevleri yerine getirme kabiliyetini içerecek şekilde genişletilmelidir. Örneğin; deniz trafiğini güvence altına almak, deniz kaynaklarını korumak, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB-EEZ)’de devlet egemenliğini güçlendirmek ve bunun gibi katı askeri önlemlerin çok ötesine geçen çok boyutlu bir kavram olarak ele alınmalıdır (Delanoe 2014).

Bu nedenle; bugüne kadar deniz gücü ve denizcilik gücü ile ilgili geliştirilen teoriler, kavramlar ve modellerin bilhassa gelişim süreçleri analiz edilerek, kavramlar, fikirler ve benzeri görüşlere ait ana ve alt unsurları (elemanları) ve elde edilen sonuçları genellikle ekonomide kullanılan ve temel kavramın veya teorinin tüm alt unsurlarıyla birlikte farklı diğer kavram ve elemanları arasındaki karşılıklı bağımlılıklarını temsil eden nicel bir çözümleme olan “girdi-çıktı” modeli kullanılarak bir model geliştirilmiştir. Unsurlar arası karşılıklı bağımlılıkları değerlendiren bu nicel modellemede hiçbir alt unsurun dışarıda bırakılmaması için, deniz gücü, denizcilik gücü ve denizcileşmenin (maritimization) tüm unsurlarını kapsayan bütüncül (holistic) bir girdi-çıktı modelinin olasılığı ve kapsamı incelenmiş ve bu yaklaşımla “Üç-Katmanlı Bütüncül Denizcilik Modeli (3-KBDM) geliştirilmiştir (Kâhyaoğlu, Irak ve Çetin 2014). Bu çalışmada Denizcilik Gücü beş ana öğe ile tanımlanmıştır: Deniz Gücü, Deniz Ekonomisi, Denizcilik Vizyonu, Denizcilik Kültürü ve Denizcilik Eğitimi (Şekil 1). Denizcilik gücü unsurlarını ve denizcileşme sürecini birlikte anlamlandırmak için iki temel kılavuz prensibin eşzamanlı uygulanıldığı bu modelde denizcileşme, sürdürülebilir bir süreç olarak kabul edilir ve 3-Katmanlı Bütüncül yaklaşım (Şekil 2) ile Denizcilik Gücü, Denizcileşmenin bir parametresi olarak ele alınır. Denizcilik gücünün ağırlığı artabilir veya azalabilir ancak denizcileşme süreci devam eder. Kısacası denizcileşme süreci sadece deniz gücüne bağlı olmamalıdır.

Girdi olarak değerlendirilen bu beş ana ana unsur, yetkin bir Denizcilik Gücüne (ara ürün-çıktı) ulaşmanın ana yoludur. Büyük resim ise, sıkıca birbirine bağlı bu beş unsurun hiç birini dışarıda bırakmayacak tek referansla açıklanabilir; o da sürekli Denizcileşmedir (Şekil 1). 3-KBDM, bütüncül olarak planlanacak ve yürütülebilecek bir süreç olmalıdır. Belirtilen beş temel öğeye dayanan bu süreçte bu beş unsur bir yap-yeniden düzenle (yap-boz; puzzle) oyununun parçaları olarak kabul edilir (puzzle approach) (Şekil 3). Parçalardan (unsurlarda) biri yok sayılırsa ya da yanlış modellenirse girdiler yetersiz kalacak ve bütüncül resim oluşamayacaktır. Dolayısıyla sürekli Denizcileşme sistemi düzgün çalışmayacaktır.

Tarihten günümüze, farklı yollarla ve/veya farklı yaklaşımlarla da olsa denizcilik gücünü oluşturan ve sürekli geliştiren ülkeler zenginleşmişler, ülke güvenliklerini sağlamışlar ve nihayetinde varlıklarını ve özgürlüklerini sağlamlaştırmışlardır. Bu modelle de bir ülkenin sürekli denizcileşme süreci; yukarıda belirtilen girdiler kullanılarak, askerî deniz gücü, ekonomik büyüklüğü ve yenilikçilik etkinliği arasında eş zamanlı olarak güçlü bir ilişkiye dayalı üç temel çıktı (output) verecektir: Ülke Zenginliği, Ülkenin Güvenliği, Yenilikçi ve Özgürlükçü Düşünme Becerisi. Kısacası bu model; denizcileşme stratejilerinde sürecin ilerlemesinde; ülkenin zenginliği, ülkenin güvenliği ile yenilikçi ve özgürlükçü düşünme yeteneği gibi çıktılara yönlendirebilecek tüm unsurların kritik önemini gözden kaçırmama fırsatı verecektir (Şekil 3) (Kâhyaoğlu, Irak ve Çetin 2014).

Deniz Gücü (Sea Power) ve Denizcilik Gücü’nün (Maritimization) Girdi-Çıktı Modelleri’nin genel değerlendirilmesi:
Yukarıda da belirtildiği gibi denizcilik teorisyenlerinden bazıları sadece kavramları tanımlamakla yetinmiş, bazıları da deniz gücü ve denizcilik gücünün unsurlarını ve çıktılarını anlamak ve analiz etmek için Girdi-Çıktı Modeli’ni geliştirmiştir. Bütüncül Denizcileşme Modeli oluşturulurken; Geoffrey Till, J.K. Gamble, Harold J. Kearsley, Vijay Sakhuja ve Zhiguo Kong tarafından ayrı ayrı geliştirilmiş beş farklı model incelenmiştir. Burada detaylara girilmeyecektir, örnek olarak sadece Harold J. Kearsley’in Modeli gösterilmiştir (Şekil 4 ve 5 – anlam bütünlüğü için Türkçeleştirilmemiştir).

Modellerin birlikte değerlendirilmesi
Yukarıda belirtilen yazarların, Deniz Gücü ve Denizcilik Gücü’nün Girdi-Çıktı Modelleri’nin içeriğini ve anlayışlarını özetlemek ve bu modelleri 3-KBDM ile karşılaştırmak için örnek olarak beş unsurdan sadece ikisinin, Denizcilik Ekonomisi ve Denizcilik Kültürü unsurları karşılaştırma tabloları verilmiştir (Tablo 1, 2- anlam bütünlüğü için Türkçeleştirilmemiştir). Tablolardan da anlaşılacağı gibi; Denizcilik Ekonomisi ve Denizcilik Kültürü ve tablolarda bulunmayan Deniz Gücü, Denizcilik Vizyonu ve Denizcilik Eğitimi yani beş ana unsuru da içeren 3-KBDM, tüm kavramları kapsamaktadır. Bu model, denizcilik gücünü sürekli tetikleyen sürdürülebilir denizcileşme stratejisi için yetkin bir araç olarak tanımlanabilir.

Sonuç:
Deniz gücü ile ilgili olarak bugüne kadar geliştirilen ve her geçen gün daha karmaşık hale gelen modellerin hiç birinde girdilerin nasıl analiz edildiği ve çıktılara nasıl ulaşıldığı nicel olarak tanımlanmamıştır. Bu güne kadar model çıktılarının denizcileşme ile ilgili karar süreçlerinde kullanılabileceği herhangi bir nicelleştirilmiş model veya algoritma önerilmemiştir.

3-KBD Modeli ise geliştirilirken modelin girdi ve çıktılarının nicel bir temele oturtulması ve analitik olarak açıklanabilmesi için açık literatürden ve belirli kaynaklardan elde edilen farklı birçok veri ‘çıkarımsal istatistik (inferential statistics)’ yöntemleriyle analiz edilmiştir. Bu model aslında bütüncül ve sürekli denizcileşme algoritmasıdır. Bu model, tüm unsurlarıyla, girdi ve çıktıları daha çok veri ile beslenirse, daha yaygın nicel bir tabana oturtulması içi yapay zekâ ve derin öğrenme gibi tekniklerin kullanılmasıyla Denizcileşme Master Algoritması’na dönüştürülmelidir. Böylece, denizcilik gücü ve deniz gücü kavramlarının uyumu çatışmasız sağlanabilir.

Kaynakça:
Irak, D. M., N. Kâhyaoğlu (Thesis Advisor), and O. Çetin (Thesis Co-advisor) “An Approach To Develop A 3-Layer Holistic Maritimization Model And Its Analysis With Inferential Statistical Methods.” 2014, Master Thesis, Pîrî Reis University.
Çetin, O., Irak, D. M. & Kâhyaoğlu, N.; “A comprehensive model for a sustainable maritimization: 3-Layer Holistic Maritimization” Maritime Policy&Management 10 Apr 2020.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın