Borçlanma zorlaşıyor

Yüksel Tuğrul

Kasım ayından itibaren borçlanmanın hız kesmesi 2009 yılındaki ödemeler için eskisi kadar kolay para bulunamayacağı korkusunu gündeme getirdi. Özel sektör, eskisi kadar kolay borçlanıp borçlanamayacağını merak ediyor

“Dünyanın bir ucundaki, Amerika’daki kriz Türkiye’yi ne kadar etkileyecek?” Bu soru yaklaşık bir yıldır soruluyor. Verilen yanıtlarda hep başka bir bilinmeyen gündeme getiriliyor: Türk özel sektörü eskisi kadar kolay borçlanabilecek mi borçlanamayacak mı? Merkez Bankası’nın kasım ayı ödemeler dengesi istatistiklerine göre krizin en kötü olduğu dönemlerde bile özel sektörün borçlanmasında herhangi bir sorun yaşanmadı. Ancak son bir iki aylık eğilimde tehlike işaretleri görülüyor.
2008’in ilk dokuz ayında özel sektörün 19 milyar dolarlık borç ödemesine karşılık borçlanma tutarı 42 milyar dolara çıktı. Bu dönemde ödemenin yüzde 220’si kadar borçlanma gerçekleştirilebildi. Ancak kasım ayından itibaren borçlanmanın hız kesmesi 2009 yılındaki ödemeler için eskisi kadar kolay para bulunamayacağı korkusunu gündeme getirdi. Banka dışı özel sektör kasım ayında ödemesi gereken miktarın yüzde 103’ü kadar borçlanabildi. Bir milyar 591 milyon dolarlık ödemeye karşılık piyasadan bulunabilen borç bir milyar 646 milyon dolarda kaldı.

120 milyar dolar nasıl ödenecek?

2009 yılı özel sektör borçlanmaları için büyük bir olasılıkla var ya da yok yılı olmayacak. Ödemelerin belli bir kısmı için yeniden borç para bulmak mümkün olabilecek. Çeşitli banka ve yatırım bankalarının hesaplamalarına göre Türkiye’nin brüt dış kaynak ihtiyacı 2009 yılı için yaklaşık 110-120 milyar dolar. Bunun yaklaşık 40-50 milyar dolarının kısa vadeli olduğu tahmin ediliyor. Bu miktardan özel sektörün 2009 yılı içinde çevirmesi gereken borç miktarı ise bankacılık dışı kesim için 28-30 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Bankaların ödemesi gereken borç miktarı da 25 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Türkiye’nin IMF ile anlaşma yapıp yapmaması bahsedilen borcun ne kadarı kadar yeniden borç bulunabileceği konusunda rol oynayacak. IMF ile anlaşma yapılması uluslararası finans çevrelerine mali disiplinin devam edeceği, reformların süreceği yönünde sinyal verecek. Bu durumda ödemelerin yüzde 70-80’i kadar yeniden borç bulmanın mümkün olabileceği tahmin ediliyor. Aksi halde ise yaklaşan yerel seçimlerin de etkisiyle mali disiplinin bozulacağı yönündeki kaygılar güç kazanacak. Piyasaların IMF anlaşması olmadığı durumda borçlanma yüzdesine yönelik tahmini ödemenin yaklaşık yüzde 60-70’inde odaklanıyor.

10 ya da 30 milyar dolarlık açık

Türkiye’nin IMF ile anlaşma yapıp yapmamasına bağlı olarak 2009 yılı için finansman açığının 10 ile 30 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor. IMF’den geleceği tahmin edilen kaynak miktarı bu hesaplamada 20 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Ancak IMF anlaşması 20 milyar dolar olarak bağlansa da tümünün bu yıl içinde hesaplara girmesi beklenmiyor. 20 milyar dolardan 2009 yılı içinde hesaplara girmesi beklenen para miktarı 8 milyar dolar. Yatırım bankası JPMorgan, IMF ile anlaşma yapılmasına bağlı olarak uluslararası finans çevrelerine verilecek olumlu sinyalin etkisiyle portföy yatırımlarının Türkiye’ye daha fazla akması ve oradan 4 milyar dolara yakın ek finansman olanağının sağlanacağını tahmin ediyor. Aynı banka, doğrudan yatırımların da IMF etkisiyle 2 milyar dolar daha fazla olacağını ve 8 milyar dolara çıkacağını tahmin ediyor. Yani IMF anlaşmasının 8 milyar dolarlık taksidinin yanı sıra yaratacağı olumlu etkiyle ek olarak 6-8 milyar dolarlık ek kaynak getirmesi bekleniyor.

Kısacası, 2009 yılı dış kaynak açısından Türkiye için zor geçecek. Eğer IMF anlaşması olursa kaynak açığını 10-15 milyar dolara kadar indirmek mümkün olabilecek.

Bunu Paylaşın