Beş yılda 8,5 kat artan asgari ücret, enflasyona yetişemedi

MDN MEDIA
  • |

Türkiye’de son 5 yılda yüzde 850 artırılan asgari ücret, yüzde 1100 ile yüzde 2500 oranında yükselen gıda ürünlerini yakalayamadı. TÜSİAD ile sıradan vatandaşın enflasyon ve faiz artışından yakındığı ülkemiz, yoksullukla mücadele anlamına gelen sosyal harcamalarda ise, OECD ülkeleri arasında kendisine son sırada yer bulabildi

Türkiye’de mutfaktaki ve çarşıdaki hesap TÜİK’in enflasyon oranına uymadı. TÜİK’e göre Ocak 2020’den bu yana açıklanan birikimli enflasyon yüzde 600 olsa da evdeki hesapta çok daha yüksek. Son 5 yılda en az 10 kat artan etiketlere bir sıfır eklenirken, fiyatı yüzde 2500 artan ürünler bile oldu.

Son 5 yıldaki fiyat artışları etiketlere artı 1 sıfır olarak yansıdı. Haziran 2020’den bu yana yüzde 2500 artan ürün dahi bulunurken, maaşlar bu fiyatları yakalayamadı. Ocak 2020’den bu yana açıklanan birikimli enflasyon TÜİK’e göre yüzde 600’ü buldu. Fakat hal fiyatları ortalama yüzde 1.100 arttı.

Nefes Gazetesi’nin haberine göre; yıllardır gün gün liste fiyatlarını açıklayan Afyon Belediyesi Halinde havucun kilosu 2-3 liradan 25-40 liraya, limonun kilosu 5-7 liradan 60-90 liraya, 3-5 liralık yeşil soğan 40-75 liraya, 2-3 lira olan pırasa 25-45 TL’ye çıktı. Bazı ürünlerde yüzde 2.000-2.500 artış dikkat çekti. Üreticiden aracılara ve oradan hale, halden manava, semt pazarına, market reyonuna gelene kadar fiyatlar kat kat arttı.

Halde, kıyaslama imkanı sunan 50 ürün içinde fiyatı en çok artan ürün, yüzde 2.500-2.550 ile greyfurt oldu. Beyaz (azman) lahana yüzde 1.900, çilek fiyatı yüzde 1.900-2.000 arttı. 13 ürün ise yüzde 300 ile yüzde 900 arasında arttı. Bu arada, 5 yıl önce marketlerde 4 lira olan domates bugün 50 liraya, 3 lira olan havuç 65 liraya, 10 lira olan limon 100 liraya, 10 lira olan sarımsak 200 liraya, 2 lira olan karpuz 25 liraya, 3 lira olan taze fasulye 70 liraya çıktı.

Maaşlar fiyatları yakalayamadı

Haziran 200’de asgari ücret 2.324 lira iken 22.104 liraya yükseldi. 5 yılda yüzde 850 zamlandı. En çok emekli mağdur oldu. En düşük SGK emekli aylığı Haziran 2020’de 2.030 liraydı, bugün 14.469 lira. En düşük memur emeklisi aylığı ile en düşük SGK emeklisi aylığı 5 yılda sadece yüzde 612 ile yüzde 637 arasında arttı. Emekli taban aylığında ise 5 yılda yüzde 864 artış yapıldı.

Enflasyon oranında maaş zamları uygulanan emekliler ise, maaşlarına fiyat etiketlerindeki gibi bir sıfır daha ek alamadı. Son 5 yılda en düşük memur maaşı 16.043 lira seyyanen zamma rağmen yüzde 985 zam aldı.

TÜSİAD da faiz ve enflasyondan şikayetçi

TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras, enflasyonla mücadele nedeniyle uygulanan yüksek faiz sürecinin uzamasının sanayici açısından önemli bir yük oluşturduğunu belirterek, “Yüksek enflasyon toplumun her hücresine yayılan bir istikrarsızlık halidir. Yükselen reel faiz ekonomik büyümeyi olumsuz etkilerken enflasyonu düşürme yönünde olumlu katkı verebilir. Düşen enflasyonla birlikte faizler de düşecektir. Bu sürecin uzamasının sanayici açısından önemli bir yük oluşturduğu açıktır. Buradan tek çıkış yolu kalıcı düşük enflasyon. Sıkı para politikasının yanında daha güçlü bir mali politika uygulamalıyız” diye konuştu.

İnan Mutlu: Sosyal harcamalar enflasyonu artırmaz

Öte yandan, DW Türkçe’nin haberinde; TC Merkez Bankası’nın Kamu Harcama Çarpanı adını verdiği yeni bir hesaplama yöntemiyle kamu harcamalarının enflasyonu tetiklediğini bulduğu ve Hükümetin kamuya yaptığı harcamaların kısmasının istendiği belirtildi.

DW Türkçe’ye konuk olan ODTÜ’lü siyasal iktisatçı İnan Mutlu ise, enflasyonun kaynağı olarak kamu harcamaları ve para arzı görüldüğünü dile getirerek, sosyal harcamaların bunun dışında tutulması gerektiğini söyledi.

İnan Mutlu; “Devletin yoksullara yaptığı sosyal harcamalar, enflasyonu artırmak yerine daha dengeli bir seviyede tutabilir. Türkiye OECD istatistiklerinde en düşük sosyal harcamaya sahip iki ülkeden birisi. ABD milli gelirinin yüzde 20’e yakınını sosyal harcamalara ayırırken, sosyal harcamalar orada enflasyona neden olmuyor” dedi.

Karatepe: Yoksullukla rekabet edilemez

“TÜRK-İŞ’in açıkladığı açlık sınırı 25 bin lira. Bir iktisatçı olarak açlık sınırına atıfta bulunuyor olmaktan üzüntü duyuyorum” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ise, Temmuz ayında asgari ücrete artış yapılmasının ancak toplumsal muhalefetin çok güçlü bir biçimde ortaya çıkmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.

Türkiye ile Mısır’daki asgari ücret karşılaştırmalarını doğru bulmadığını vurgulayan Karatepe, “Bu karşılaştırmalar ‘yoksullukta rekabet’ demektir. ‘Kim daha fazla yoksul olmaya razı olacak’ tartışmasıdır. ‘Bangladeş’te, Sri Lanka’da, Kamboçya’da 70 dolara çalışıyor’ diyecekler. Hep daha düşüğü var. Biz yoksullukla rekabet edilmesine karşı çıkıyoruz” diye konuştu.

Bunu Paylaşın