Beş başlıkta Bitcoin özeti

Gökhan Esin

gokhanesin@marinedealnews.com
Gökhan Esin
Bitcoin’in ne kadar süratli yükselip, nasıl tepe taklak olduğu malum… Örneğin; 17 Aralık 2017’de 19.000 dolar civarındaydı, 5 gün sonra 14.000 dolara geriledi, 5 Şubat 2018’de ise 7.000 dolara indi. 50 günde yüzde 63 değer kaybetti. Bu yazıda Bitcoin’in ani atarlanmalarından bahsetmeyeceğim, biraz da Bitcoin’in vaat ettikleri ile gerçekleşme olasılıkları üzerine kafa patlatalım. Bu bakımdan, Bitcoin’i 5 kısa başlıkta değerlendirdim.
Merkez Bankalarının Bitcoin’i desteklemesi, kasanın anahtarını üstünde bırakmak gibi…
Bitcoin’i değerli kılan en önemli husus, para transferlerinin anonim olmasıdır. Yani kim-kime-ne kadar para gönderdi bilinmiyor. Haliyle yasa dışı işlemler bakımından kusursuz bir ortam! Peki, herhangi bir devlet, vergi kaçırma ihtimali yüksek bir finansal sistemi destekler mi? Bitcoin’i desteklemek, kasanın anahtarını üstünde bırakmak gibidir… Kimilerine göre “gün gelecek Bitcoin, doların tahtına oturacak”. Bitcoin’in Merkez Bankaları tarafından bastırılan paraların yerine geçeceğini düşünmek divanelik olabilir. Finansal sistemin küçük bir bölümünde Bitcoin kullanımına müsaade etmek ile sistemin tamamının ele geçirmesi arasında müthiş fark var. Kripto paraları desteklemek, vergi tahsilatına ket vurmaktan farksızdır.
Kaldı ki, mesele para transferlerin gizliliğini sağlamak ise, İsviçre Bankacılık Kanunu 1934’ten beri bu imkanı sunuyor.

Deney olabilir mi?
Davos’ta, Nobel ödüllü ekonomist Schiller, “Bitcoin’in deney olduğunu düşünüyorum!” dedi. Eğer öyleyse çok tuhaf bir deney… Hayatımıza kalıcı olarak gireceği pek mümkün görülmeyen, öte yandan “dünyanın kaderini değiştirecek” algısı yaratan bir deney. Bu deneyle kripto paraya verilen tepkiler ölçülüyor olabilir mi?
21 milyon âdete ulaştıktan sonra üretim duracakmış…
Bitcoin’in esrarengiz kurucuları, 21 milyon âdete ulaşıldıktan sonra üretimin duracağını açıklamıştı. Arz-talep dengesizliği yaratan bu açıklama sonrasında yatırımcılar Bitcoin’in peşinde koşmaya başladı. İyi de, litecoin, ripple vb. diğer coin’ler ne olacak? Her gün onlarca kripto para icat ediliyor. Bu coin’ler arz-talep dengesinde yer almayacak mı? Kripto para özelinde çözemediğim diğer bir husus; markette ya da herhangi bir sokak alışverişinde harcayamadığınız bir paranın ileride her alanda kullanılacağına inanmak ne derece gerçekçi? Kaldı ki, tek kripto para Bitcoin değil! Velev ki, gelecekte kripto paraların kullanımı yaygınlaşacak, parasal sistem nasıl işleyecek? Bir kısım dükkân, Bitcoin, bir kısım litecoin mi kullanacak? İyi ki piyasalar bu şekilde işlemiyor, alışveriş çekilmez olurdu.

İşlem ücreti yok ama…
Bitcoin destekçilerinin diğer bir argümanıysa bankalara işlem ücreti verilmiyor olması. Evet, kulağa çok özgürlükçü ve maliyet efektif geliyor olabilir ama Bitcoin üretimi için harcanan elektrik miktarı bankaların aldığı işlem ücretinden bir hayli yüksek. Paçalda bankaların işlem ücreti, Bitcoin üretiminin yanında çok ufak kalır.

Bitcoin balon mu?
Herkesin merak ettiği asıl soru bu olsa gerek. Tüm balonlar, değerin bir hayli artacağı varsayımına dayanır. Bu inanç ile alımlar soluksuz devam eder. Fiyat aşağı düşse bile, tekrar fırlayacağı, bunun bir alım fırsatı olduğu düşünülür. Bitcoin sarmalında da aynı hisler yaşandı. Bu kadar emin şekilde yazmamın bir sebebi var; teknik analizi yapılamayan bir emtianın değeri düşerken almanın başka açıklaması olabilir mi?
Bu açıdan bakıldığında, Bitcoin ve diğer kripto paraların balon olduğunu söyleyebiliriz. Bitcoin alanların birçoğu neden aldıklarını bilmiyor! Onları bu çılgınlığa iten güç, fırsat kaçırma korkusu (FOMO)… Aslına bakarsanız, FOMO (Fair of Missing Out) olarak adlandırılan davranış biçimi piyasalar üzerinde umulandan daha fazla etki yaratarak kripto para birimlerinin virüs gibi yayılmasına sebep oldu.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın
gokhanesin@marinedealnews.com