BAŞARAN BAYRAK

MDN İstanbul

Gemi ve yat inşa sektörü hâlâ istenilen düzeye gelemese de, 2013 yılında geçtiğimiz yıllara oranla daha hareketli bir yıl geçirdi. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak sektördeki son gelişmeleri ve önümüzdeki yıllarda uluslararası rekabette öne çıkabilmek için neler yapılabileceğiyle ilgili sorularımıza çarpıcı yanıtlar verdi

1-Gemi ve yat ihracatının 2013 yılında 2012 yılına oranla yüzde 43,5 artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gemi ve Yat İhracat rakamları 2008 yılından itibaren gerileme evresine girmişti. Son olarak 2012’de bir önceki yıla oranla yüzde 39’luk bir gerileme yaşanmıştı. Bu sene gemi ve yat sektörü için bir nevi tekrar ayağa kalkma senesi oldu ve 2012’deki toplam ihracat rakamına 2013’ün Eylül ayında ulaşıldı. Sene sonu itibarıyla geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 43,5’luk bir artış ve 1.163 milyon dolarlık ihracat ile gerek sektörümüz gerekse ülkemiz adına sevindirici bir tablo ile 2013’ü arkamızda bıraktık. Ancak her ne kadar rakamlar bu sene çok yükselmiş gibi gözüksede, önceki dönemlerde yaşanan düşüşler bizi hala asıl hedefimizin uzağında tutuyor. Ancak 2013 yılındaki artış önümüzdeki yıl hedeflerine daha olumlu bakmamıza olanak sağlıyor. 2013 sektör açısından toparlanmanın ve ayağa kalkmanın gerçekleştiği bir yıl olurken, 2014’ün bu toparlanmanın artarak devam edeceği bir yıl olmasını beklediğimi söyleyebilirim.

2-Gemi ve yat inşa sektörünün ihracatına bakıldığında, hangi ülkelerle yapılan ihracat öne çıkıyor?
Türkiye’nin en fazla gemi ve yat ihracatı yaptığı ülkelerin başında Norveç ve Malta gelmektedir. Türkiye’nin yaptığı gemi ve yat ihracatının yarısına yakını bu iki ülkeye yapılmakta olup, 2013 yılında bu iki ülkenin ardından Cayman Adaları, Marshall Adaları, Hollanda, İngiltere, ABD, İngiliz Virjin Adaları ve Panama gelmektedir. Yapılan toplam ihracatın yaklaşık yüzde 90’ı adı geçen ülkelere yapılmıştır.
Yat üretimi başta İstanbul olmak üzere Antalya, Bodrum, Marmaris, Yalova, Bursa, Zon-guldak, İzmir ve hemen hemen bütün kıyı şehirlerinde yapılmaktadır. Ayrıca kıyıda olmayan birçok atölyede de yat üretimi yapılırken materyal olarak çelik, ahşap, fiber, kompozit, alüminyum gibi yat imalatında kullanılan her tür malzeme kullanılmaktadır. Başta mega yatlar olmak üzere genellikle müşteri talebine uygun her tür motor yatlar, sailing botlar, cankurtarma botları, küçük gezinti tekneleri, spor tekneleri gibi ürünler ülkemizde imal edilmektedir.

3-İstihdam rakamlarına incelendiğinde nasıl bir tablo karşımıza çıkıyor?
Gemi ve Yat sektöründe 2010 yılında 21.500, 2011 yılında 20.500 ve 2012 yılında 16.000 personel istihdam edilmekteydi. Gemi ve Yat sektörü 1’e 7 istihdam yaratma gücüne sahip, yapısı itibarıyla kimsenin işsiz kalmayacağı bir sektör olmasına rağmen, son yıllarda özellikle sektör ile alakalı meslek okulları sayısının artırılmış olsa da, hâlâ personel sıkıntısı yaşamaktadır. Ancak, genel tablolardaki olumlu gidişatın istihdam edilecek personel sayısına da olumlu yansıyacağı aşikârdır.

4-Sektörün kısa ve uzun vadeli hedefleri nelerdir?
Gemi ve Yat sektörünün 2014 yılında başlıca hedefi, birkaç yılın ardından nihayet tekrar ayağa kalkan ihracat rakamlarının büyümesinin sürdürülebilir hale gelmesini sağlamak olarak öne çıkıyor. Sektörün 2014 yılı hedefinin toplam 2 milyar dolar civarında ihracat olduğunu öngörüyorum. 2023 yılı için geçerli olan 10 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmek için istikrarlı bir büyüme oranı tutturmak ve uluslararası rekabette daha güçlü hale gelmektir.
Sektörün hedef pazarları öncelikle AB ve Kuzey Avrupa ülkeleri olmakla beraber Eski Sovyet ülkeleri, Yunanistan, Güney Amerika ülkeleri ve Arap-Kuzey Afrika ülkeleridir.
Gemi ve Yat sektöründe 3 Uzakdoğu ülkesi Güney Kore, Çin ve Japonya toplamda yüzde 92 civarında paya sahip olmakta, diğer ülkeler kalan yüzde 8’lik dilim için mücadele etmektedirler. Bu ülkeler gemi ve yat inşasını devlet politikası haline getirmeyi başarmış, ciddi teşvik ve devlet destekleri ile egemen güç haline gelmeyi başarmışlardır. Dolayısıyla rakip ülkelerdeki desteklere benzer destekler sağlanması uluslararası rekabet gücü açısından gemi ve yat sektörümüz için hayati öneme sahiptir.

5- Büyük hedeflere ulaşılması için sektörün önündeki en önemli sorun nedir?

Sektörün dünya genelinde gemi ve yat ticaretinin azalması ile alakalı olarak küçülme politikalarıyla karşı karşıya olduğu bu dönemde en önemli sorunumuz uluslararası rekabet edilebilirlik adına uygun finansman yapısının oluşturulmamasıdır. Ülkemiz gemi ve yat sektörünün uluslararası rekabette daha fazla söz sahibi olabilmesi için sektörün egemen güçlerinin ülkelerinde uygulanan destek ve teşvik politikalarının benzerlerinin bizim ülkemizde de uygulanabilir hale gelmesi gerekmektedir. Her ne kadar hedef ülkelere yönelik Ticaret Heyetleri, Tanıtım Projeleri düzenlense de rekabetin içerisinde daha güçlü durabilmemiz için mutlaka devlet desteğine ihtiyaç duyulmaktadır.

Bunu Paylaşın