AP: ‘AB üyelik süreci donmuş kalmalı, demokrasi olmadan ilerleme olamaz’

MDN İstanbul
  • |

Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin 2023-2024 raporunu 367 oyla kabûl etti. Raporda, Türkiye’nin stratejik ve jeopolitik öneminin hükümetin demokratik gerilemesini telafi edemeyeceği vurgulanırken, üyelik kriterlerinin pazarlık konusu yapılamayacağı açık şekilde ifade edildi.

Milletvekilleri, mevcut koşullarda Türkiye'nin AB üyelik sürecinin yeniden başlatılamayacağını belirtirken, toplumun geniş kesimlerinin – özellikle gençlerin – demokratik ve Avrupa yanlısı beklentilerinin sürecin tamamen terk edilmemesi için başlıca neden olduğu kaydedildi.

“Demokratik gerileme AB yolunu kapatıyor”

Rapora göre, Türk hükümeti temel demokratik eksiklikleri gidermekte başarısız olurken, AB içinde Türkiye ile “üyelik sürecinin zararına olabilecek alternatif bir ilişki çerçevesi”ne yönelim artıyor. Avrupa Parlamentosu, Türk hükümeti ile AB kurumları ve üye ülkeler arasında iklim değişikliği, enerji güvenliği, terörle mücadele ve bölgesel istikrar gibi konulara odaklanarak daha yakın ve stratejik bir ortaklığın sürdürülmesi çağrısında bulundu.

İfade Özgürlüğü, Protestolar ve İmamoğlu vurgusu

Milletvekilleri, Türkiye'de demokratik standartların giderek kötüleşmesinden ve eleştirel seslerin bastırılmasından duydukları endişeyi dile getirdi. Barışçıl protestoların sert müdahalelerle bastırılması ve suç unsuru olmaksızın yüzlerce kişinin toplu davalarla yargılanması kınandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik yargı süreci ise, yaklaşan seçimlerde meşru bir rakibin saf dışı bırakılmasını amaçlayan siyasî bir müdahale olarak değerlendirildi.

“Üyelik kriterleri mutlaktır”

AP, AB üyeliğinin demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, azınlıkların korunması, uluslararası hukuka saygı ve AB'nin dış politikasına uyum gibi kesin kriterlerin yerine getirilmesine bağlı olduğunu ve bu şartların stratejik çıkarlarla esnetilemeyeceğini vurguladı.

Kıbrıs ziyareti kınandı

Raporda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “işgâl altında” olarak ifade edilen bölgelerine yaptığı ziyaret de “yasa dışı” olarak nitelendirildi ve söz konusu ziyaret ile kullanılan “provokatif ifadelerin” Ada'daki iki kesimin çıkarlarına doğrudan müdahale anlamı taşıdığı ifade edildi.

“Üyelik demokrasi ile ilgilidir”

Raporun raportörü Nacho Sánchez Amor, Türkiye makamlarının AB üyeliğine dair söylemlerinde güvenlik ve jeopolitik önemi öne çıkardıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

Türk yetkililerden sürekli olarak AB üyeliğine olan sözde bağlılıklarını ve güvenlik ile jeopolitik nedenlerle bu sürecin canlandırılmasının ne kadar önemli olduğunu duyuyoruz. Ancak onlar meseleyi yanlış anlıyor. Üyelik, demokrasi ile ilgilidir; ve ne kadar otoriter bir modele yönelirlerse – son olarak Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasında görüldüğü gibi – AB üyeliğinden de o kadar uzaklaşırlar.

ETİKETLER: , ,
Bunu Paylaşın