Amiraller Davası devam ediyor: Davanın 4’üncü gününde yaşananlar

MDN İstanbul

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmaması gerektiğini belirttikleri kamuoyu duyurusu nedeniyle haklarında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ‘anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak’ suçlamasıyla 3’er yıldan 12’şer yıla kadar hapis istemiyle dava açılan emekli Amiraller’in yargılanmasına devam ediliyor

Sanıkların da söz hakkı aldığı davada Avukat Esra Aldemir, Avukat Tuba Ceylan ve Avukat Mustafa Güler de savunmalarda bulundu.

Süreci en başından bu yana takip eden ve önceki dava süreçlerinde de mahkeme salonlarında hazır bulunan gazeteci Müyesser Yıldız sosyal medya üzerinden dava süreci hakkında bilgi verdi.

Yıldız’ın açıklamaları

Emekli amiraller davasının bugünkü celsesi bazı sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarıyla başladı. Haklarında beraat istenen sanıkların tamamı, “sadece kasıt olmadığı için değil, yüklenen fiil suç olmadığı için” beraat kararı verilmesini istedi.

Sanıklardan Tanzer Dinçer, “2×2=5 demeyiniz. Lütfen bunun bu şekilde söylenmesine engel olun.” dedi.

Cezalandırılması istenen emekli amirallerden Atilla Kezek, açıklama öncesi ve sonrasında yaşadıklarını anlatıp, “Merak ediyorum, bu açıklama sonrasında TSK’da emir komuta dışına çıkan tek bir kişi olmuş mudur?” dedi.

Kurak Günler filmine gönderme

Sanıkların avukatlarından Esra Aldemir, Kurak Günler filminin kahramanı savcının, “Siyaseten yapamadığınızı hukuken bana mı yaptırmak istiyorsunuz?” ifadesine atıfla, “Bu cümle bu dava ile birebir örtüşüyor. Ama sizin de filmdeki bu hukukçu gibi davranacağınıza inanıyorum.” dedi.

Avukat Tuba Ceylan da yaptığı savunmada, “Toplumda şok etkisi yaratan emekli amirallerin bu açıklaması değil, 70-80 yaşındaki bu insanlar hakkında soruşturma açılması ve gözaltına alınmaları oldu. Biz soruşturma sürecinde yaptığımız hukuksal savunmaların sonucu tutuklanmadıklarını sanıyorduk. İnşallah buradaki yargılamalar sırasında da başka yerlerden telefonlar gelmiyordur diye umuyorum.” ifadelerini kullandı.

Av. Güler, cezalandırılması istenen 12 ismin neye göre seçildiğini sorarken de, “Kimin Yahudi olduğuna kim karar verdi, kim seçti?” dedi.

Av. Güler, iktidarın, açıklamadan, yayımlanmasından önce haberdar olduğunu ve beklediğini belirtirken bu konuda ismini vermeden müstafi amiral Cihat Yaycı’yı suçladı.

Av. Güler savunmasını, “Siz bir denizci subaya ülkenin deniz menfaatlerini, Montrö’yü düşünmeyi; Deniz Kuvvetleri’nin yobazların eline geçmesinden kaygılanmayı yasaklayamazsınız. Bu bir suç değil görevdir. İstediğiniz kadar yargılayın, istediğiniz cezayı verin; tarih her şeyi yerli yerinde yazacaktır.” sözleriyle bitirdi.

Duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi.

’80-90 yaşında, bu insanların tehlike oluşturduğunu düşünmek komik derecede mümkün değildir.’

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde cezalandırılması istenen isimlerden Işık Biren’in avukatı Aysun Ergen, “80-90 yaşında, ömürlerinin son evresindeki bu insanların tehlike oluşturduğunu düşünmek komik derecede mümkün değildir.” dedi.

Yine sanık avukatlarından Çetin Yüksel, siyasetin yargıya baskısından hiç kurtulamadığımızı belirtip Ekrem İmamoğlu’na dün verilen cezayı kast ederek “Artık utanç duyuyorum. Bu dava da siyasetin dayattığı davalardan birisidir.” diye konuştu.

Bugünkü savunmaların saat 14.10’da tamamlanmasından sonra duruşma yarın devam etmek üzere sonlandırıldı.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

 

Bunu Paylaşın