ALMANYA En büyük ihracatçı

MDN İstanbul

Almanya’nın, 2007 verileri göz önüne alındığında 2,5 milyar avroya yaklaşan bir gayrisafi yurtiçi hasılası var. Bu, onu dünyanın en büyük ekonomisine sahip üçüncü ülkesi yapıyor. Söz konusu ülke dışa açık bir refah toplumu, hele Almanya gibi dünyanın en büyük ihracatçısı olunca, küresel ekonomi gereği, suyunda bir ticari mallar girdabı dönüp duruyor.

Almanya, geçen yılın verilerine göre dünyanın üçüncü büyük ekonomisi ve endüstri ülkesi. Ayrıca en büyük ihracatçı. Dolayısıyla yoğun biryük trafiğinin göbeğinde yer alıyor.

Almanya’nın deniz ticaretinde köklü bir geleneğe sahip olduğunu “hansa” sözcüğü anlatır bize. Hansa, Almanların ticarette söz sahibi olduğu iki ana bölgedeki ticaret birlikleri tarafından kurulmuş bir üst birlikti (Flamanlar ve İngilizlerle ticari ilişki içinde bulanan Ren Bölgesi ile, Kuzeydoğu Avrupa’yı Akdeniz ve Batı Avrupa’ya bağlayan Baltık Denizi Bölgesi). Hansa Birliği XIII. yüzyılda kurulmuş, XV. yüzyıla kadar yükseliş dönemini yaşamış, XVII. yüzyılda da rakip yeni birliklerin kurulması, ticaret yollarının değişmesi gibi nedenlerle önemini yitirip ortadan kalkmıştı. Yolda güvenlik, ticarette avantaj gibi kuruluş amaçları vardı. Almanya’ya sağladığı çıkarlar bir yana, bazı yönlerden gemiciliğe ve deniz ticaretine de katkıları olmuştu. Mesela, korsanlara karşı güvenlik önlemleri alınmış, fenerler inşa edilmiş, kılavuzlar yetiştirilmişti. Pek çok kenti kapsayan, meclisi olduğu halde anayasası bulunmayan bir birlik olan Hansa, son parlamento toplantısını 1669 yılında yaptı.
Yakın bir zamanda, 1980 yılında Hollanda’da yapılan bir toplantıda Hansa Birliği’nin yeniden canlandırılmasına karar verildiği açıklandı. Yeni Hansa’nın üye kentleri arasında Brügge (Belçika), Talin (Estonya), Riga (Letonya), Turku (Finlandiya), King’s Lynn (İngiltere), La Rochelle (Fransa), Kampen (Hollanda), Bergen (Norveç), Danzig (Polonya), Kaliningrad (Rusya), Visby (İsveç), Bremen, Hamburg (Almanya) gibi pek çok şehir var. Birlik şu anda bu şehirler arasında ticaret ve turizmi desteklemek için çaba sarf ediyor.

Gemi inşa sektörü
Ancak yeni bir Hansa’nın eskisi kadar etkili olamayacağı, şehirlere katkı sağlayamayacağı aşikâr; özellikle, bütün heybetine rağmen Avrupa Birliği’nin bile gemi inşasında Asya’yla rekabet edemediği bir ortamda. Ucuz işgücü, ucuz malzeme ve devlet desteğiyle avantajıyla gemi inşasında Avrupa’nın rakip çıkamayacağı fiyat seçenekleri sunan Güney Kore, Japonya ve Çin yavaş yavaş bir Doğu Asya tekeli oluşturmaya başlıyor. Bu duruma Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri sektörleri farklı tepkiler veriyor. Kimi tamamen geri çekiliyor, kimi faaliyetlerini savaş gemisi yapımına ve onarıma indirgiyor, kimi uzmanlaşıyor, kimi de sadece mühendislik hizmetleri sunmayı tercih ediyor.
Almanya, az sayıda da olsa tersanelerinden bir kısmı ayakta kalmayı başarabilen ülkelerden oldu. Örneğin, Papenburg’daki Meyer Tersanesi en gelişmiş seyahat gemilerinin inşasında kendine bir isim yaparak ayakta kalmayı başardı. Almanya’nın gemi inşaat yarışında geriden de olsa koşabilmesi için devlet desteğine ihtiyacı oldu olmasına, yine de, dwt baz alındığında adını ilk 5’te anabildiğimiz Asyalı olmayan tek ülke Almanya. Üstelik, Asyalı rakipler listesinden büyük yolcu gemisi yapımında Almanya’nın karşısına dikilebilecek bir tek Japonya var.

Alman sularında trafik
İhracatta dünya birincisi olan, dış ticareti hareketli Almanya’nın doğal olarak yoğun bir deniz trafiği mevcut. Almanya kendi modern limanlarından başka, denizaşırı ticarette komşu ülkelerin limanlarını da kullanıyor. En çok da Hollanda limanlarını. Dış ticaretinin daha büyük bir kısmını kendi limanları üzerinden yapabilsin diye yürürlüğe girmiş veya halen tartışılan birkaç büyük proje var. Bremen’deki Bremerhaven’a dördüncü konteynır terminali ekleniyor, mesela. Öte yandan, Weser ve Elbe nehirlerinin derinleştirilmesi projesi halen tartışılıyor; projenin karşıtı çok. Wilhelmshafen’da kurulan ve 2010 yılında tamamlanması tasarlanan JadeWeserPort, Almanya’nın gerçek anlamda tek derin su limanı olacak. Dolaşımdaki en büyük yük gemilerine burada hizmet verilebilecek.
Almanya’nın en büyük limanları Hamburg, Wil-helmshaven ve Bremen’deki Bremerhaven. Baltık Deni-zi’ndeki en önemli Alman limanı ise Lübeck. Baltık’ın en yoğun geçişli ve kayalıklar yüzünden kaza oranı en yüksek bölgesi Kadetrinne, Almanya açıklarında bulunuyor.
Almanya ayrıca oldukça gelişmiş bir iç su taşımacılık ağına sahip. Gemi trafiğine açık nehirlerinden en önemlileri Ren, Main, Weser ve Elbe. Main-Tuna Kanalı Kuzey ve Baltık denizlerinden Karadeniz’e doğrudan gemi ulaşımını mümkün kılıyor. Duisburg-Ruhrorter limanlar kompleksi 70 milyon tonu aşan elleçlemesi ile Almanya’nın da dünyanın da en önemli ve yüksek kapasiteli iç su limanı. Duisburg-Ruhrorter kompleksini Mannheim Limanı izliyor.

Sosyal devlet sakıncası mı?
Hammadde yönünde epey yoksul olan Almanya dış ticarette son derece başarılı; onlarca yıldır ihracatta birinciliği kimselere kaptırmıyor. Dünyadaki tüm diğer ülkelerden daha çok ihracat yapıyor. Bu nedenle de sık sık “İhracatta Dünya Şampiyonu” olarak anılıyor. Ülkenin ekonomisi ikincil (sanayi) ve üçüncül (hizmet) sektörlere dayanıyor. Topraklarının yarısından fazlası tarım amaçlı kullanımda, ama tarım sektöründe çalışanlarının oranı ancak yüzde 2 ila 3 arasında değişiyor.
Oldukça sağlıklı görünen bir ekonomiye sahip olmasına rağmen Almanya, 1970’lerde yaşanan petrol krizinden bu yana işsizlik oranını düşürme çabası içinde. Sermayeciler istihdamın azalmasından geleneksel Alman sosyal devlet yapısını sorumlu tutuyor. Öte yandan, yine sosyal devlet özelliklerini koruyup hızlı ekonomik büyüme yakalayan İsveç, Finlandiya, Avusturya gibi ülkeler de var. Sendikalar ve küreselleşme karşıtları ise Keynes modelini örnek göstererek sosyal alanda yapılacak kısıtlamaların iç talebi düşüreceğini savunuyor.
Alman tersanelerinde 40 yıldan beri ölümlü kaza yaşanmıyor. Bunda ünlü Alman disiplininin yanı sıra Almanya’nın sağlam sosyal devlet yapısının katkısının da olduğunu söylemek herhalde isabetsiz olmaz.

Bunu Paylaşın