Lütfen bunları yapmayalım!
Mehmet’in bir teknesi (500 grt altı), Hans’ın fabrikası, Ayşe’nin bir (8539 grt’luk tanker) gemisi var. Rose da hatırı sayılır bir filoya sahip. Senaryo bu ya, gelin hepsini Tuzla ilçemizde bir araya getirelim. Hani 70’li yıllarda gemi inşa endüstrisi gelişsin diye özel gemi sanayi bölgesi olarak tahsis edilen ve bu alanda dünyayla rekabet etme amacıyla kalkınma politikaları kapsamında gelişmesi önemsenen ilçemiz.
Diyelim ki; sanayici Mehmet Bey, marinadaki teknesinde kızartma yapıp ön temizlik yapmadan bulaşıkları ve yağlı tavayı lavaboda deterjanla yıkasın, sonra da lavaboyu çamaşırsuyu ile dezenfekte edip ortalama 2 kova bulaşık suyunu (teknenin dizaynı gereği) lavabodan akıtmak yoluyla direkt denize dökmüş olsun. Hans ise; 700 kişi istihdam ettiği endüstri tesisinde üretimiyle ihracat rekorları kırsın ama tesisinden atmosfere yayılan emisyonlar için filtre sistemini devreye almamış olsun. Sıvı atıkları da doğalından yıllardır aynı dereye/kanalizayona akıyor olsun. Dereler denize dökülür diye yazmama sanırım gerek yok. Ayşe Kaptan gemisini bakım için Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki bir tersaneye getirsin ama öncesinde açıkta yakıt almış (fuel oil) ve alırken de petrol türevi güverteye damlamış olsun. Talihsizliğe bakın ki yağmurla fuel oil solüsyonla temizlemeye fırsat olmadan yağmur suyuna karışmak suretiyle denize dökülsün ve Kaptan derhal temizlenmesi için Kitiyle önlem almaya girişsin. Kanun gereği Büyükşehir Belediyeye 3 milyon 801 bin 3 lira 72 kuruş olan cezasını da ödesin. Bu uygulamalar gereği, işinden geri kalan geminin ne zararı doğacak? Bu belirsiz. Bu arada gemiden denize dökülen, Mehmet’in teknesinden döktüğünün aynısı olsaydı, Ayşe’nin cezası yine çok yüksek olurdu. Niye mi? Çünkü geminin gros tonu Mehmet’in teknesinden büyük. Kanun da kirletme oranını değil geminin tonajına bakarak cezayı hesapla diyor. Bu arada ya Mehmet’i kimse görmediyse? Belki Hans da yırttı. Gelelim Rose’a. Aynı tonajlı gemisi bakımdayken gri su tankının valf’i bozulsun. Hemen önlem alınsa da cezası: 980 bin 43 lira 72 kuruş. Niye? Çünkü Mehmet’in teknesi Rose’un gemisi var. Oysa ki evsel nitelikli atığın denizdeki kirletme etkisi aynı. Ne hazindir ki, Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmekte olan atık su arıtma tesislerimizin dahi çıkış suyu mansabı denizlerimizken, gemilerden kaynaklanan evsel nitelikli atık su deşarjları bile önceye kıyasla son derece yüksek cezalara çarptırılıyor.
Bu nedenle, ceza oranlarındaki bu artış, dünya ile rekabet halinde olan sektörümüzde özellikle limanlarımıza uğrak yapan gemilerde, gemi bakım ve onarım faaliyetlerinde sahip olduğumuz iş potansiyelimizin önünde ciddi boyutlara ulaşabilecek bir tehdit olarak algılanıyor.
Bu konuya, acilen hakça uygun olacak şekilde çözüm aranmalıdır.